18 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

18 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS rekli müdafaa sözlerini mecburen söyleyen bir edayla konuştu. Fiyat- lardaki son fırlamaları, soğuk hava- larla izah etti. Ama rakamları söy- lemek zorundaydı: Merkez Bankası kredilerinin 1965'te yüzde 13, 1966'da ise yüzde 43 arttığını açıkladı.. Tür- kiyenin iç ve dış borçlarını da ister istemez -ayrıntılı da olsa- sıraladı. Bu rakamları toplayanlar Türkiye- nin iç ve dış borçları yekünunun 27 milyar lirayı bulduğunu gördüler.. Sonra İnönü kürsüye geldi. CHP Grupunun çoğunluğu alkışlıyor, bir küçük kısmı ise kaskatı oturuyor- du. Bunlar isyancılardı.. İnönü konuşmasının ilk kısmını mali Ve iktisadi konulara ayırmıştı. 2.5 milyar açıkla getirilen bu bütçe- esaslı farklardan birinin bu oldu- ğunu belirtirken, İnönü Orta- nın Solu hareketinin lideri idi.. Ha- li hazırda güdülen mali ve iktisadi sahip olan ise daha zengin kılacağını bildiren İnönü, Devlet Plânlama Teşkilâtına beyhude bir teşkilât gözüyle bakıl- masının mahzurlarını, bunun plânlı kalkınmayı kökünden O sarsacağını anlatırken, Demirel sinirli bir eda ile, gülümsemeğe çalışıyordu. Sonra siyasi konulara geçen İnö- nü, Ordu ile siviller arasındaki iliş- kileri ders verir bir eda ile tekrar çizdi ve şöyle dedi: — Ordu mensupları içinde ola- cak müstesna kusurların mutlaka Demirel ve Sükan İnönüyü dinliyorlar Tedirginler nin istikrarsız bir mali politikanın örneği olduğunu, böyle bir bütçe ile ne dengeli bir kalkınmanın, ne de sosyal bünyede huzurun sağlanabi- leceğini ifade etti, cari harcamalar- daki artışın bir yıl öncesine göre yüzde 20'yi bulduğuna işaret ede- rek: — Hükümetin cari harcamalar- da bu ölçüde artış kaydeden bir bütçe ile Meclisin huzuruna çıkma- sı, Plâna olduğu kadar, Hükümet Programına ve çeşitli vesilelerle ya- pılan resmi beyanlara tamamen ay- kırı düşmektedir" dedi. İktidarın mali ve iktisadi politi- kasının sosyal adalet ve dengeli ge- lir dağılımı hedefinden çok uzak bu- lunduğunu, CHP ile AP arasındaki 18 Şubat 1967 Adalet ve yargıç yolu ile çözülme- si, kanunların ve millet emniyetinin istediği başlıca oödevdir. Türk va- tandaşına karşı Ordu içinde kanun dışı çıkacak bir kusurlunun korun- madan mahkemeye verilmesi, Ordu- nun da yalnız vazifesi değil, şerefi- nin de icabıdır.." dedi. Mesele İlha- mi Soysal meselesi idi.. İnönü "Temel Hakları Koruma Kanunu"nun mübalâğalı cezalar ge- tirmesi ve teröre kadar uzanacak sonuçlar doğurması tehlikesine işa- ret etti ve bu kanunun gerekçesi o- larak boyuna söz konusu edilen ko- münist cereyanlar hakkında: — Komünistlik tehlikesi ne ka- dar varsa, onu mübalâğa ile bir kazanç ve geçim konusu haline ge- YURTTA OLUP BİTENLER tiren bütün şartlar bizde suni ola- rak yaratılmıştır. Türlü dernekler vardır. Komünistlikle mücadele e- derler ve her gün yeni bir komünist yuvası keşfederler. | Bu dernekleri Devlet besler..." dedi.. Kastedilen (o "Buhran"ın sadece iktisadi olmadığı artık açıkça belli muştu. Konuşmayı dikatle dinle- yenler Meclisten ayrılırlarken: "— Bu 1967 geçecek ama, inşal- lah delerek geçmez" diye mırıldan- ılar. Rejim 10 yıl geçmemiş gibi (Kapaktaki sistem) Ocak 1957 tarihli Cumhuriyette birinci sayfanın üst kısmına yer- leştirilmiş "Ümid Işığı" başlıklı ma- kalede şöyle deniliyordu: * "Arkada bıraktığımız 1956 yılını her bakımdan büyük ümitlerle kar- şılamıştık. Yeni kurulan Dördüncü Menderes Hükümeti bir takım de- mokratik vaadlerle işe başlıyor, te- melli bir hürriyet rejiminin yurdu muzda gelişmesine çalışacağım, eko- nomik kalkınma hamlelerini günün realitesine daha uygun bir sisteme bağlıyacağını, enflâsyon tehlikesini durdurup, vatandaşı feraha kavuş- turacağını müjdeliyordu. Hükümet kısa zamanda vaidlerini unutmuş, bunlara âdeta taban tabana zıt bir yol tutar olmuştur. Bazı maddelerin ortadan kalktığı, bazılarının da es- kisinden daha hale geldiği görülmüştür. Memurların tekaüd- lüğüne dair güven verici tedbirler- den söz edildiği ohalde bir kısım yüksek hâkimler re'sen oemekliye ayrılmak suretiyle Adalet müesse- sesi zedelenmiştir. o Bundan sonra pek acele bir şekilde ( değiştirilen Basın Kanunu ile yeni çıkarılan Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Ka- nunu memleketimizdeki siyasi hür- riyetleri adamakıllı kısmıştır..." Tehlikeli gidişin durdurulmasını temenni eden makalenin hemen al- tn da şu haber dikkati çekiyordu: "1957'nin ilk sürprizi: Tranvay, oto- büs, tünel ve havagazı fiyatlarına, bu sabahtan ibare zam yapıldı" 10 yıl sonra, 1967'nin 10 Şubatın- da Yeni Gazetenin birinci sayfasın- da şu haber arzı endam etti: "Ha- vagazı ve elektriğe de zam. Bir İETT Heyeti zammı tahakkuk et- tirmek için Ankaraya gitti."

Bu sayıdan diğer sayfalar: