iki gruptan görüştüğü kimseler vardı ve bun- lar Ağasi Şenle Faruk Güventürkün bana söy- lediklerini ona da söylüyorlardı. İsmet Paşaya 5 Haziran akşamı Kemali Be- yazıt geldi. Onunla birlikte Aksalın evine gitti- ler ve orada durumu değerlendirdiler. İki taraf da Orduya politika karıştırmamanın ve demok- ratik rejimi biran önce kurmanın Şampiyonlu- gunu yapıyorlardı. Bu vaziyette İsmet Paşanın taraflardan birini tutması için sebep yoktu. Er- tesi gün Rauf Bayındır İsmet Paşadan randevu istedi ve Madanoğlundan haber getirdi. Madan- oğlu Komitede, neredeyse, iktidarı İsmet Paşa- ya bırakıp gitmeyi savunduğu iddia edilecek kadar "C.H.P."li diye söyleniyor, hattâ bu yüz- den hücumlara uğruyordu. İsmet Paşayla vası- talı münasebetlerinde de daima dikkatli ve mu- habbetti olmuştu. Bunları konuştuğumuz bir akşam İsmet Paşa görüşünü bana şöyle anlattı: — Orduyu politikaya karıştırmak heve- sinde olanların daima, ellerinde hazır bir hare- ket sebebi vardır: Karşıda bir grup Orduyu po- litikaya karıştırmak istemektedir, onlar' buna mani olmak için ortaya çıkmaktadırlar! Bu hep, böyle olagelmiştir." Parti Meclisi bu hadiselerden bir kaç gün sonra, 10 Haziranda toplandı. Orada, Ordunun Cemal Gürsele karşı vaziyet alması meselesi gö- rüşüldü ve C.H.P.'nin bir taraf tutmasının doğ- ru bulunmadığı tezi benimsendi. Parti Meclisi bittiği gün Aksal yeni haberler getirdi. İki grup- tan iki kişiyle, Ağası Şenle ve Ekrem Acuner- le konuşmuştu. İkisi de durumu kendi açıların- dan söylemişlerdi. Anlaşılıyordu ki konulan ilk teşhisler, anlattığım teşhisler, doğrudur. Aynı gün, İsmet Paşayı Selim Sarper Ziya- ret etti. Sarper daha ziyaretinin başında, bunu Cemal Gürselin bilgisi tahtında yaptığım söy- ledi. Vaziyet hakkında bilgi verdi Cemal Gür- sel Orduda yeni bir teşkilâtlanma olduğunu 6ğ- rendikten sonra bunu dağıtma teşebbüsüne geç- miş, fakat üstesinden gelememiş Ancak, başka endişeler! de varmış. Kasım Gülek Gürseli ziya- ret etmiş ve İsmet Paşadan menfi bahsetmiş, Gürsel pirelenmiş. Sarper, "Sizden müsbet bir vaad götürebilir miyim?" diye sordu. Tabii, i gene Cumhurbaşkanlığı işiydi. Gürsel bu konu- da çocuk gibi ısrarlıydı. İsmet Paşa böyle bir vaadin götürülmesin kabul etmedi, Gene aynı gün. Cemal Paşadan bir başka mesajcı geldi: Behçet Kemal Çağlar. Çağlar, Gürselin İsmet Paşayı görmek stediğini bildiri- yordu. İsmet Paşa "Aaa, tabii. Görüşürüz..." ce- vabını verdi. Biraz sonra Başbakanlıktan ertesi gün saat Il için randevu verildi. 156 İsmet Paşa 18 Haziranda Başbakanlığa git- ti. O Başbakanlığa girerken Tansel Başbakan- lıktan çıkıyordu. Gürsel konuşmada İsmet Pa- şaya 6 Haziran Hadisesinin kendisine göre iza- hını yapmış. Bu konuşma hakkında İsmet Pa- şanın kendi oacendasına düştüğü not şudur: "Saat İl'de Başbakanlıkta Org Cemal Gürsel- le görüştüm. Ordudan şikâyet etti. Sükünet bul- muş. Ram olmuş." Gürsel, yüreğindeki Cumhurbaşkanlığı ko- nusunu açamamış. Bu ziyaret İsmet Paşanın Gürsele fena hal- de kızmasına yol açan bir patavatsızlığa da ve- sile verdi. İsmet Paşa Başbakanlıktan çıkarken gazeteciler etrafını sarmış, İsmet Paşa hiç bir şey söylememiş. Arkadan Gürsel çıkmış. Gaze- teciler ziyaret hakkında sual sorunca hazret ne buyurmuş, dersiniz? Demiş ki — Sıhhatimi merak etmiş de, onun için geldi!" İsmet Paşa ertesi gün bu, kendisi aleyhin- de bin türlü küçük düşürücü tefsire sebep olan sözleri gazetede okuyunca adamakıllı içerledi ve ; "— Hani şeytan diyor ki.." diye söylendi. Ama Allahtan İsmet Paşa, şeytana fazla uyan bir adam değildi. Gelecek Yazı Eğer seçimin neticesi tahmin edilseydi seçim yapılmayabilirdi