SİNEMA Lelouch'un sanat yönünden olduğu kadar iş bakımından da başarılı o- lan "Un homme et une femme - Bir kadınla bir erkek", Alain Resnais'- nin "La guerre est finie - Savaş bit- ti", Costa Gavras'ın "Compartiment tucurs ? Trendeki katiller", Robert Bresson'un "Au Hasard Balthazar - Rastgele ,Balthazar", Jean-Luc Go- dard'ın asculin feminin - Erkek dişi" filmleri bu canlılığı sağlıyan başlıca filmlerdir. Fakat asıl canlılık, Batı dünyasın- da İngilterede, Doğu blokunda ise Çekoslovakya, Polonya, Macaristan gibi küçük ülkelerdedir. İngilterede- ki canlılığın büyük kısmının, ortak- yapımlar dolayısiyle buraya göç €- den yabancı sinemacılar eliyle sağ- landığı söylenebilirse de, bunda ingi- lizlerin de doğrudan doğruya payı ol- duğu inkâr edilemez. Chaplin, yıllar- danberi ilk defa olarak yeniden film çevirmeğe başladığı vakit Londrayı seçmiş ve "The Countess from Hong Kong - Hong Konglu kontes"i bura- da meydana getirmiştir. Polonyalı genç yönetmen Polanski "Ekel - Tik- sinti"den sonra "Cul de Sac - Çıkmaz sokak"ı İngilterede çevirmiş, Anto- nioni "Patlama" için buraya taşın- mış, Truffaut "Fahrenheit 451"i bu- rada meydana getirmiştir. Ama bu arada, yem ingiliz yönetmenlerin ingiliz sinemasının yüzünü ağartan filmleri de yer almaktadır. Kewin Brownlow ile (Andrew Mollo'nun, Nazilerin işgaline uğrasaydı İngil- terenin nasıl olacağını anlatan “It Happened Here - Burada oldu"su, Sirvio Narizanno'nun "Georgy, Girl"- ü, Desmond Davis'in taşradan bü- yük kente göç eden bir kızın mace- rasını anlatan "I Was Happy Here - Burada mutluydum"u bu arada sa- yılabilir. Doğu rüzgârları Çİ indi 1966 yılında meyda- na getirdiği 40 filmle gerek film sayısı, gerekse kalitesi yönünden bir- kaç yıldanberi Doğu bloku ülkeleri arasında aldığı ön sırayı muhafaza etmektedir. Çekoslavakya, geçen yıl festivallerde ve festival dışında Mi- loş Formanın "Lasky jedne plavov- lasky - Bir sarışının aşkları", Jaro- mil Jireşin genç bir çiftin macerası- nı anlatan "Krik - Ağlayış"ı, Jan Ne- meçin Dachau toplama kampından kaçan iki gencin serüvenini anlatan "Memantij noçi - Gecenin elmasla- 34 rı", Vojtech Jasny'nin başarılı gül- dürüsü “Pipolar'ı, Ladislav Rych- man'ın yine müzikli bir güldürüsü o- lan "Rayların üstündeki kadın"ı bu- lunmaktadır. 30 filmle .Çekoslovakyayı izleyen Polonya gerçi bu yıl, daha önceki yıllarda olduğu gibi, festivallerde büyük ödüller alamamıştır oama, e. va mz "Pharaoh - Fi- Andrzej Wajda "Popioly - Küller” filmiyle dikkati çeken eser- ler verdikleri gibi, genç yönetmen- lerden Jerzy Skolimowski de "Uzak- laşış" ve "Ayırıcı işareti: Yok" film- leriyle birden ön sıraya geçmişler- AKİS dir. Polonya sinemasının emeklile- rinden sayılan Aleksander Ford da "Özgürlüğün ilk günü"nde yeniden İkinci Dünya Savaşı konusuna el at- mıştır. İsveç, son birkaç yılda olduğu gibi, geçen yıl da daha çok cinsiyet konularım yürekli bir tutumla ele alışıyla dikkati çekmektedir. Man Zetterlingin birbiri ardından çevir- diği. "Alskande Par - Sevişen çift- ler" ile Venedik festivalinde birçok olaya yol açan "Nattlek - Gece oyu- nu", isveçli genç yönetmen Jorn Don- ner'in "Att Alska - Sevmek"i bunlar- dan başlıcalarıdır. (Basın A: 20004) — 5 7 Ocak 1967