SİNEMA Filmcilik 1966'ya bir bakış yıllık film sayısı bakımından ele alınırsa, 1966'da dünya sinema- ları, uzun yıllar televizyon rekabe- ti karşısında ortaya çıkan o gerile- meye "dur" diyebilmişler, hattâ ba- zıları film sayısını (o artırmışlardır. Film sayısında artış, özellikle yıl- lardır sürekli azalma görülen sine- malardadır. Zaten televizyonun re- kabeti de en çok bu ülkelerde ken- dini göstermekteydi. Bu arada, me- selâ Amerika Birleşik Devletlerin- de, İtalyada, Fransada göze çarpan budur. Birleşik Amerika geçen yıl- kinden 34 tane fazla, İtalya 37 tane fazla, Fransa 3 tane fazla film çe- virmişlerdir. Buna karşılık, mese- lâ yine yıllardanberi film yapımın- da dünya rekorunu elinde tutan Japonya, geçen yıldakinden 41 tane eksik film çevirmiştir. Fakat buna rağmen Japonya yine de rekoru elinden bırakmamıştır. Türkiye ise 1948'denberi her yıl biraz daha ar- tan film yapımında bu yıl da geri- lememiş ve dünya film yapımında- ki sıralanmada biraz daha üst basa- maklara yükselmiştir. Yılın sonu- na bir ay kala toplanan bilgilere göre, dünyanın bellibaşlı film ya- pımcısı ülkeleri Şöyle o sıralanmak- tadırlar - rakkamlardan bazıları ke- sin, bazıları geçicidir-: Japonya 442 filmle başta gelmekte, onu 322 film- le Hindistan izlemektedir. eo Hong Kong 290-270 filmle üçüncü, Tür- kiye 200-225 filmle dördüncü, Bir- leşik Amerika 182 filmle beşincidir. Bunu sırasıyla 118 filmle İtalya, 113 filmle Sovyetler Birliği, 93 filmle Fransa, 70 filmle İngiltere, 56 filmle Meksika, 50 filmle Batı Almanya izlemektedir. Şahane Bayram Tatili EĞRİDİR'DE Lüks otel, yemek, yatak. Dört tam gün 1 kişi: 260 TL. Müracaat: 17 03 92 (AKİS: 10) 7 Ocak 1967 Sayı konusu bir yana bırakılır- sa, geçen yılın en önemli özelliği, sanat değeri yönünden de, bütçe yönünden de "ortalama" Oo sayılan filmlerin "neslinin tükenmeğe" baş- lamasıdır. Bugün dünya film piya- sasını başlıca iki çeşit film tutmak- tadır : Büyük bütçeli, "süper-pro- düksiyon" eğlence filmleri, ucuz ve- ya pahalı, fakat sanat değeri başta gelen filmler. Bu iki uç arasında yer alan ve eskiden dünya sinema- sında çoğunluğu elinde tutan "or- talama film" şimdi ancak sınırları yabancı ülke sinemalarına oranla kapalı olan ülkelere sığınmıştır. Duraklıyan ülkeler Bi zamanlar festivallerden (ödül arkasına ödül toplıyan japon si- neması, geçen yıl yalnız film sayısın- da fire vermekle kalmamış, sanat yönünden de adını duyurabilecek bir eserle ortaya çıkamamıştır. Bir- leşik Amerika ise, bir yıl öncesinden daha fazla film çevirmekle birlik- te, gücünün çoğunu süper-prodük- siyonlarda, "Flint" serilerinde har- camıştır. John Ford'un son filmi "Seven Women - Yedi kadın" bir yana bırakılırsa, geçen yılın en ba- şarılı filmlerini meydana getirenle- rin çoğu yeni isimlerdir. "The Russi- ans Are Coming, The Russians Are Corning- Ruslar geliyor, Ruslar geli- yor" komedisini çeviren Norman Je- wison, "A Fine Maduess - Hoş Çılgın- lık'ı i Irwin (oKerschner, çeviren Mike Nichols bunlar arasın- dadır. İtalya da, geçen yıl sesi sedası birdenbire kesilen sinemalar arasın- da yer almaktadır. Herhalde, İtalya- nın geçen yılki başarısını Pietro Ger- mi'nin kabak tadı veren komedilerin- den "Signore e signori - Bayanlar, baylar" değil, Gillo Pontecorvo'nun Venedikte büyük ödül alan "La ba- taille d'Alger - Cezayir savaşı" -fakat bu film Cezayir yapımı olarak piya- saya sürülmüştür-, Michelangelo An- lonioni'nin "The Blow-Up - Patla- ma" -bu film de İngilterede ingilizce çevrilmiştir- veya Marco Bellocchio'- nun "I pugni in tasca - Cepteki yum- ruklar"ı temsil etmektedir. Azalan seyirci Yransa, birkaç yıldanberi sürekli o- larak kaybettiği seyirci yüzünden -1966'nın ilk üç ayında bir yıl önce- sinin aynı dönemindekine göre seyir- cinin yüzde 12'si kaybedilmiştir- eko- nomik bakımdan bir bunalım içinde bulunmasına rağmen, yine de canlı- lığını korumağa çalışmıştır. Claude Chaplin'in dönüşü 1966'nın sürprizi 33