Seçimlere, C.H.P.'nin başında girmek. Ondan sonrasını, kendi rolünü bu seçimlerin neticesi tayin edecekti. O itibarla İsmet Paşa "Gürsel Devlet Başkam - İnönü Başbakan" formülü üze- rinde durmadı bile.. Çayı görmeden paçaları sı- vamanın hiç bir lüzumu yoktu. Gürselin Cum- hurbaşkanlığını garanti etmek de elinde değildi. O da, seçmene ait bir keyfiyetti. Fakat İsmet Paşa, Cumhurbaşkanlığı adayı olmayacaktı. Bu- nu temin etmesi kabildi. Gürsel ile M.B.K.'nin o grupuna mensup üyeler istedikleri teminatı almışlardı ve bunun- la yetinmeye hazırdılar. Gürselin, Devlet Baş- kanlığında kalmak için Türkeşle bir maceraya girmesine ve memleketi de maceralara sürükle- mesine ihtiyacı kalmamıştı. İhtilâli, yarınların- dan emin olarak sivil demokratik rejim yönüne sevkedebilirler ve geçişin sükünet içinde yapıl- masını sağlarlardı. Türkeşle grupu buna karşı çıkmakta devam ettikleri takdirde o bertaraf edilmeleri için kâfi kuvvet ve destek Gürselle arkadaşlarında vardı. 14'lerin suyunun 18 E- kim akşamı Afet İnanın evinde, Gürsele Cum- hurbaşkanlığının C.H.P. tarafından da sağla- nabileceği inancının doğmasıyla tam kaynadığı- nı söylemekte fazla bir hata yoktur. İsmet Pa- şa adaylığını koymayacağı teminatını verdikten sonra tâ 1961 seçimlerinin sonuna kadar Gür- selin Cumhurbaşkanlığı meselesine avdet etme- di. İsmet Paşanın o akşam Afet İnanın evinde ileri sürdüğü tek şüphe, Cemal Gürselin ne ol- sa dağdağalı geçecek bir sivil demokratik rejim devresinde böyle bir görevi başarıyla yürüte- bilip yürütemeyeceği endişesi oldu. Acaba Gür- sel bunun için yeterli miydi? Müktesebatı ken- disine kâfi miydi? Komite arkadaşları o akşam ve daha sonraları buna olan emniyetlerini İs- met Paşaya ifade etmişlerdir. İsmet Paşa, gö- revinin bilhassa son zamanlarında, yani hasta- lığının arttığı günlerde bazı oyunlara âlet ol- masına rağmen Cemal Gürselin Devlet Başkan- lığı görevini, her halde bir başkasından daha fena yapmadığı intibaıa sahip olacak ve bu makama onun getirilmesinden bir pişmanlık duymayacaktır. İsmet Paşa, o 18 Ekim günü, yani İstan- Cemal Gürsel 1960 Yazının ortasında Cumhurbaşkanlığında kalmayı hararetle, aşkla ister olmuştu. Bunu kendisine Türkeş takımı vaad etmiyor değildi. Fakat onlarınki bir maceraydı. Âdeta ikin- ci bir darbe yapacaklar, sonra, başta bir süre Gürsel, gül gibi geçinip gideceklerdi. Tabii, Tür- keşin iradesi dahilinde.. Bu sıradadır ki Gürsel başka bir sondajın deydi: Acaba C.H.P. kendi Cumhurbaşkanlığını tekeffül edemez miydi? 111