mesi" hususunu son derece kolaylaştıracaktı. Bilhassa Aksal Türkeşin faaliyetlerini dikkatle ve niçin söylememeli, endişeyle de takip edi- yordu. C.H.P. Genel Sekreteri Cumhurbaşkanlı- ğı meselesine İsmet Paşanın şahsen hiç bir önem vermediğini görerek biraz rahatladı. Cumhurbaşkanlığı konusunda ilk aleni çı- kışı, Ekimin ortasında Cemal Gürselin kendisi yaptı. Gürselin bu ıkışında da, çok hareketinde olduğu gibi bir "s af kurnazlık" vardı. Gürsel, Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koyacağını 17 Ekim Pazartesi günü, tertipledi- ği bir basın toplantısında açıkladı. Halbuki bir akşam sonra, Salı gecesi, Ankarada Prof. Âfet İnanın evinde iki arkadaşının, Ekrem Acuner ile Fikret Kuytağın İsmet Paşayla buluşacakla- rını ve orada bu meselenin görüşüleceğim bili- yordu. Sanırım basın toplantısında aldığı vazi- yet, o görüşmenin temel konusunu hazırlamak ve bir de emrivaki yapmak gayesini güdüyordu. Basın toplantısında bu sefer, Başkanın he- men sağında Alpaslan Türkeş değil, onu Başba- kanlık Müsteşarlığında takip etmiş olan Hilmi İncesulu vardı. Gazeteciler sorularını mutad ü- zere yazılı sormuşlar, bunlara yazdı cevaplar almışlardı. Sorular ve cevapları bir. broşürde toplanmıştı. Broşürün 21. sayfasındaki bir so- ruyla onun cevabı ilgi çekiciydi. Sorunun sahibi, Adapazarında çıkan Sakarya gazetesiydi. Soru şuydu: "— Partiler arasında bir muvazene temini için kardeşi kardeşe bağlayacak samimi hava- nın devamım temin etmek üzere türk milleti za- tıâlinizi Devlet Başkanı olarak görmeyi arzu et- se, kabul eder misiniz?" Gürsel, gönlünün suali olan buna şu cevabı vermişti: , "— Milletim arzu ederse vazife telâkki ede- rim." Buna rağmen, Cumhurbaşkanlığı konusun- da asıl ilgi çekici açıklamayı bir amerikan ga- zetecinin sorusu sağladı. Joe Alex Morris Amerikanın meşhur New York Herald Tribune'ünün muhabiriydi. Türki- yeye Yassıada duruşmalarım takip için gelmiş- ti. Duruşmalara o sırada iki gün ara verilmişti. Morris Başkan Gürselin bir basın toplantısı bu- lunduğunu duyunca bundan faydalanmış ve kal- Ekrem Acuner ve Fikret Kuytak M.B.K.''nin, Türkeş takımı tarafından "C.H.P. Grupu" diye adlan- dırılan grupunun iki mensubuydu. Bunların hedefi hep, askeri ihtilâli sükünetle ve bir huzursuzluk yaratmadan sivillere devretmek olmuştur. Sivil idare olarak Komiteciler, elbette ki kendi güven- liklerini bir C.H.P. İktidarında başka bir iktidara nazaran daha fazla görüyorlardı. 108