SINEMA Yayınlar Yayınlar hızlanırken Sinema kitaplarının, yurdumuzda, Ni yıllık geçmişi var. Üstelik, bu on yıllık süre içindeki yayı: çalış- li alabildiğine ağıraksak yürü- müştür. Ancak geçen yıl ve bu yıl göze çarpar derecede bir hızlanma- dan söz açılabilmektedir. Bu ağır gelişmenin başlıca üç nedeni var: Başta, sinema yazarının yokluğu, sonra kitapçıların sinema yayınları- na karşı kayıtsızlığı ve nihayet, si- nema yayınlarını besliyebilecek sa- yıda okurun bulunmayışı... Son iki yılın yayınları, bir yandan kitapçı- ların bu kayıtsızlığının yavaş yavaş ilgiye döndüğünü, bir yandan da si- nema yayınlarını besliyebilecek bir okur topluluğunun, yavaştan da ol- sa, ortaya çıktığını göstermektedir. Ancak, sinema yazarının yokluğu de- vam etmektedir. Yine, son iki yılın sinema yayınlarının ağırlık noktası- nın çevirilere yönelmiş olması bun- dandır. Şüphesiz, sinema edebiyatı- nın bugün artık "klasikleşmiş" eser- lerinin dilimize kazandırılması ya- rarlı olduğu kadar zorunludur da. Bu bakımdan, titizlikle seçilmiş ve ttizlikle çevrilmiş bu çeşit kitap- ların yayımlanması ancak memnun- lukla karşılanabilir. Ne var ki, doğ- rudan doğruya kendi sinemamızın sorunlarını ele alan yayınların ço- galması da bir o kadar gereklidir. Bundan başka, yukarıda belirtilen, uluslararası nitelikteki sinema ki- taplarının dışında, sinemanın çeşit- li yönlerini ele alan kitapların da yine yerli yazarlar tarafından kale- me alınması daha yararlıdır. Çünkü bu bir "doz" meselesidir ve türk okuruna sinemanın hangi konusu- nun hangi ölçüde ve nasıl anlatıl- ması gerektiğini ancak türk yazarı bilebilir ve ele alınan konu ile okur arasındaki bağı da en iyi o kurabi- lir. Bu bakımdan, gittikçe hızlanan çeviri çabasının, bir yandan kitap- çılarımızı sinemaya daha geniş yer vermeğe, bir vii sinema yayın- ları okurlarının sayısını artırmağa yöneltirken, bir yandan da sinema yazarlarının yetişmesine yol açma- sını dilemek gerekir. Yayın siyaseti Şu halde, sinema yayınlarında bir canlılığın göze çarpmağa başla- dığı, ama işin henüz başında olduğu- 26 Kasım 1966 muz bir sırada bu alanda sağlam bir "yayın siyaseti" izlemek şarttır. Hem okura, hem sinemamıza, hem de ye tişecek a yazarlarına ya- rarlı bir siyase . Sinemamız ve ge- lecekteki Sinema yazarları bakımın- dan mesele pek büyük bir güçlük çıkarmaz. Çünkü sinemanın temel kitaplarının dilimize kazandırılma- sı, yapılacak işlerin başında gel- mektedir. Ancak okur bakımından biraz da "esnek" bir tutum, hiç ol- mazsa mn çEğrekliir Çün- kü sinema konul -tabii ciddi sinema konularıyla. Vİ z yeni ye- ni karşılaşmağa başlıyan okurun karşısına birdenbire en ağır eserle- ri çıkarmak, onu gızda ürküten, hattâ kaçıran bir davranış olur ki, yarardan çok zarar getire- bilir. Bu balomdan, temel sinema kitaplarının en açık ve seçiklerin- den başlıyarak, anlaşılması daha güç olanlara yavaş yavaş geçmek, ayrıca bu temel kitapların arasına okuru çekecek ve sinema konuları- na alıştıracak kitapları "serpiştir- mek", gözönünde bulundurulması büyük önem taşıyan noktalardan bi- ridir. Bu, aynı zamanda, sinema ki- taplarının satılabilme şansını artır- ması dolayısiyle, kitapçı yönünden de önem taşımaktadır. Unutmamalı ki, sinema yayınlarının varlığı, ö- nünde sonunda bu yayınların satı- labilme imkânına bağlıdır. Ne ka- dar yararlı olursa olsun, satış yap- mıyan bir kitabın yayıncı için öne- mi yoktur ve böyle bir - iki deneme- den sonra yayıncının sinema kitap- larına "paydos" demesinden daha tabii bir şey olamaz. Her yerde aynı dert Bu, yalnız bize mahsus bir şey de- ğil, sinema yayınlarinda çok da- ha eski ve gelişmiş olan ülkelerde de böyledir. Meselâ İkinci Dünya Savaşının sonundan, yani yirmi yıldanberi sinema yayınlarının git- tikçe artan bir pa geliştiği Fran- sada son yayımlanan küçük bir in- celeme, çeşitli hedi enin dolayı, bu yayınların istenilen seviyeye e- rişmediğini, hattâ son yıllarda eski- sine göre bir gerileme gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenlerin ve buna bağlı sonuçların bilinmesi, bizim için de yararlı olabilir. Ce sinema yayınlarının bağlı olduğu ; m di Fransada sinema ki- taplarının okurları ezici çoğunlu- Suyla gençlerden meydana gelmek- tedir. -Zaten sinema seyircilerinin de yüzde 80'i 25 yaşından küçüktür-. Bu demektir ki, sinema kitabı ya- yayınlıyanların Oo müşterileri, dar gelirli kimselerdir. Bu da kitapçı- ları "ucuz kitap" yayımlamağa yö- neltmektedir. İncelemeyi yapan, Fransada sinema yayınları alanında son yıllarda fiyatı 20 liradan aşağı, hattâ bazan çok aşağı olan cep ki- taplarının ve koleksiyonlarının ço- galmasını buna bağlamaktadır. Ki- tabın fiyatı, aynı zamanda baskı sa- yin da etkilemektedir. Çünkü an- u "tavan" fiyatının altında bulu kitaplar 10 binin üstünde bir satışa erişebilmek imkânını ta- şımaktadır. Bu "tavan" fiyatını a- şanlar, 5 binlik satışı pek a geç- mektedirler. Bundan dolayı Fran- sada sinema kitaplarında bu 5 bin- lik baskı da bir "tavan"dır. Bu durum aynı zamanda sinema yayınlarının konularını da etkile- (İlâncılık: 6211) — 415 33