SOSYAL Defileler Kolay hayat Kâmuran Cemal, şık ve zarif man- kenin üzerindeki dore tokalı, tam kolsuz, dümdüz, kırmızı yünlü el- biseyi göstererek : "—iİşte her yere gidebilecek, sa- de, ucuz, çekici bir elbise" diye ko- nuşmağa başladı. Sonra devam etti : "— Hazır elbisenin en büyük avan- tajı, bir çırpıda ihtiyacın karşılan- ması, fakat bunun en iyi bir şekil- de karşılanmasıdır. Çünkü, giyerek en yakışanı, en iyiyi bulacaksınız. Oysa ki, modelde beğendiğiniz bir kıyafet size gitmiyebilir. Bazen de modelde size hiçbir şey demeyen bir kıyafet üzerinizde bambaşka bir etki yapar, kişiliğinizi meydana çı- karır. Hazır giyimin başka bir avan- tajı da, yeniliklerin zamanında ya- pılmasıdır. Modanın getirdiği oye- nilikleri butikler, hızla, bu yenilik- ler henüz memlekete gelmeden iz- ler ve uygularlar. Böylece, birçok müşterimiz, iki yıl önce almış olduk- ları bir tayyörün, bir elbisenin 'hâlâ moda' olduğunu hayretle söylerler. Tabii, hazır elbisenin hiç mahzuru yok da değildir. İnsan, aynı kıyafe- ti başkasının giymesinden hoşlan- maz. Hele bir toplantıda aynı kıya- fetle burunburuna gelen kadınlar, bundan fena halde sinirlenirler. Bu- tik sistemi, işte bu mahzuru da, ay ı modeli fazla tekrar etmiyerek önleyebilir. Seri imalât, bu bakım- dan, bizde elverişli değildir. Küçük çevrelerde bu kıyafetleri alan in- sanlar, elbette ki birbirlerine rast- lıyacaklardır. Eğer bize, bir müşte- ri gelir, filânca model için ısrar ederse, bu modelden kaç tane ya- pıldığını hesaplar, siparişi ona gö- re kabul ederiz. Hattâ, müşterinin bu elbiseyi nerede giyeceğini, hangi şehirde oturduğunu da hesaplarız." Olay, geçtiğimiz hafta Cumarte- si günü, Bulvar Palas salonlarında yapılan Butik İstanbulun defilesin- de geçti. Kâmuran Cemal, butikin sahibidir ve İstanbulda oturan, a- tölye şefi terzi Saadet ile birlikte, bir kere daha, aralı hanımların hayranlığını kazanmıştır. Hazır elbise, kolay hayat demek- tir. Provasız, terzisiz, model bak- madan giyinmek, hem de şık olmak 30 HAYAT demektir. Ama kadınların bir de berber derdi vardır. Defile bunu da halletmişti. Hazır saç Berbere gitmeden güzel bir baş taşımak, banyodan çıkıp, saçla- ra bir tarak vurduktan sonra en nefis bir takma saçla her yere gide- bilmek de modern hayatın kadınla- ra getirdiği bir başka (yeniliktir. Kuaför Zeki, Butik İstanbulun de- filesinde, Ankaralı hanımların bu bakımdan da yardımına koşmak is- temişti ama, gösterdiği modeller öy- > kolay kolay taşınır cinsten değil- Hele fiyatlara yaklaşmak, bun- Bi taşımaktan da güçtü. Tabii, bu çok fazla süslü takma saçlar, bir sanat gösterisi anlamım taşıyordu. Çok sade ve tabii renkte takma saç- ların faydasını ise herkes o takdir ediyordu. Çok sade, tabii renkte takma saçlar bugün hem biçim, hem de duruş bakımından tabii saç- tan ayırdedilemiyecek durumdadır. Ne var ki, 196647 modası acayip pe- rukaları, pembe, mor ve yeşil saç- ları da bir fantezi olarak ortaya at- mıştır. Hem spor, hem fantezi Deniz, Ayten, Tülin gibi tanınmış mankenler, Butik İstanbulun 63 parça kıyafetini en iyi şekilde tak- dim ettiler. Butik İstanbul, yazın renkli ketenlerden yaptığı, her yere gidebilir, şık, küçük elbiseleri bu o ince yünlülerle tekrar etmiş- Bu elbiseler dore tokalar, dore bir teferruat, fermuarlar hava taşıyordu. İçlerinde, spor olan- lar yanında, fanteziye kaçan, iki işi (Basın A: 14218) — 421 26 Kasım 1966