AKİS GEÇEN HAFTA DÜNYADA KOMÜNİST BLOK — Çin Halk Cumhuriyetini komünist blokun dışma atmasa bile ağır biçimde suçlamaya çalışacak bir dünya ko- münist partileri konferansı toplamak önerisi, geçtiğimiz hafta Sof- yada, bütün önemli komünist liderlerin büz olarak katıldıkları Bulgar Komünist Partisi Kongresinde bir kere daha ortaya atıldı. Bi- lindiği gibi, böyle bir Eplarans toplanmasını ilk defa eski Sovyet lideri Hruçof İk temiş, fakat bu isteğini gerçekleştiremeden işbaşın- dan uzaklaştırılmıştır - Onun yerine geçen Brejnev e Kosigin İkilisi, Halk Cumhuriyetine karşı olan her lm komünist blokta onarılması güç yaaa açabileceğini anladığı için daha dikkatli da ranmış ve 1965 Martında Moskovada yapılan hazırlık çalışmalarında, konferansın toplanmasının, bilinmeyen bir tarihe atılmasına ses çı- karmamıştır. Geçen hafta Sofyadan yükselen sesler, yeni ei li- derlerinin de artık, Pekinle hesaplaşma zamanının geldiğine inanma- ya başladıklarım gösteriyor. Fakat Bulgar Komünist Partisi birinci sekreteri Zivkovun aracılığıyla ortaya atılan öneri, Çin - Sovyet ayrı- lığından, Moskova alim bağımsızlığını korumak için pek iyi faydalanan Romanya tarafından soğuk karşılandığı gibi, Kuzey Viet- nam temsilcileri de, bu konuda acele kararlar alınması raftar rm Bundan başka, Kuzey Kore, İtalyan ve ilani ko- münist partileri de, sonradan görüşlerini değiştirmedilerse, bu kon- rana karşısındadırlar YUNANİSTAN — Dedikodusu aşağı yukarı bir yıldır sürüp gelen Aspida dâvası, gihayet geçtiğimiz haftanın ilk günü Atinada başladı. Hatırlanacağı üzere, İhtiyar politikacı Papandreunun Başbakanlığı sırasında ordu içinde krallık düzenine karşı bir solcu örgütün kurul- muş olduğu ileri sürülmüş ve Papandreunun oğlu Andreasın adı da uni karıştırılmıştı. Kralın, İhtiyar Başbakanı bir sürü oyun sonun- a azınlıkta bırakması, Aspida söylentilerinin ortaya çıkıp yaygınlaş- e üzerinedir. Uzun bir süredir yapılan soruşturma sonunda 28 su- bay tutuklanmış, fakat aşağı yukarı 700 subayın da Aspida ile az-çok ilgisi bulunduğu anlaşılmıştır. Bu hesaba göre, yunan ordusunun on- da biri Krala karşı durum almış olmaktadır. Yunan ordusunun, için- de bulunduğumuz yüzyılın başından buyana yirmi kadar darbe veya denemesi yapmaya kalkıştığı, subayların otuzbeşten fazla gizli topluluk kurmuş olduğu gözönüne alınınca, Aspidacıların Yunanis tanda Nasır tipi bir cumhuriyet yönetimi kurmak istedikleri yolun- daki iddiaları bir kalemde yabana atmak doğrusu pek kolay görün- müyor. ÇEKOSLOVAKYA — Geçtiğimiz ayın sonlarına doğru, Avrupa- dan ni gitmekte olan bir bir sovyet uçağı, bilinmeyen bir ne- denle, Prag hava alanıma zorunlu bir iniş yaptı. Uçağın alana inme- siyle polislerle "çevrilmesi bir oldu. Polisler hemen uçağa girerek, Moskovada toplanacak bir turizm er mam katılacak Vladimir J. -Komarek a aki bir amerikan vatandaşını apartopar tu- tukladılar ve götürdüler. Olaydan kısa bir < süre sonra da uçak Mos- kovaya doğru havalandı. Bu olay, şimdi, Birleşik Amerika ile Çekos- lovakya arasında ateşli bir tartışma konusudur. Çekoslovak hüküme- tine göre, eski bir çek vatandaşı olan Komarek, yılında Pragda bazı yıkıcı çalışmalar yaptıktan sonra Birleşik Amerikaya kaçınıştır, 1963 yılından buyana da vatana ihanet, casusluk ve adam öldürme su- çundan aranmaktadır. Birleşik Amerika i ise, geçmişi ne olursa olsun, Çek hükümetinin, bir amerikan vatandaşını hile yoluyla tutuklama- BUNLAR DA OLDU 26 Kasım 1966 DÜNYADA OLUP BİTENLER lif koyamayışı, kütlelerin huzursuz- luğunu arttırmıştır. Bütün bunların sonucunda, Batı Almanya halkı, kuvvetsiz bir liderin suçunu parla- menter düzenin sırtına yüklemek e- ğilimine (okapılmaya (başlamıştır. Bundan kısa bir süre önce Hür De- mokratların Erhard kabinesinden çekilmeleri üzerine patlak veren si- yasal buhran, bu eğilimi kuvvetlen- dirmiş bulunmaktadır. Asıl gürültü Bütün bunlar gözönüne alınınca, nasyonal sosyalizmin yeni bay- raktan Miliyetçi Demokratik Par- tinin önceki hafta Hesse, geçtiğimiz haftanın sonunda da Bavyera eya- let seçimlerinde aldığı sonuçlar kim- seyi şaşırtmamalıdır. Milliyetçi De- mokrat Parti, bu seçimlerle, ilk de- fa olarak eyalet meclislerinde tem- silcilik okazanmaktadır. e Hesse'de çoğunluğu (Sosyal (o Demokratlar, Bavyerada da Hristiyan Demokrat- lar almışlar. Hür Demokratlar ise her iki eyalette de Milliyetçi De- mokratlar lebine oy kaybına uğra- mışlardır. Federal Almanyada son günlerde dikkati çeken gelişme, yalnızca bu eyalet seçimlerinden ibaret değil- dir. Hristiyan Demokrat Partinin önceki hafta yaptığı Erhard'a halef seçimi de üzerinde önemle durul- ması gereken bir noktadır. Gerçi bazı yorumcular Erhard'a halef se- çilen Kurt Georg Kiesinger'in eski bir nazı olduğuna bakarak bunu da sağa doğru kayışın açık belirtilerin- den biri saymaktadırlar. Fakat, Kie- singer'i tutan ve seçilmesini sağla- yan kuvvetler, eski nazilerden çok Avrupaya ve Fransaya dönüş taraf- lısı olanlar, bu arada Adenauer'in eski savunma bakam Strauss'tur. Bu tercih de göstermektedir ki, Er- hard'ın başarısızlığını (o Birleşik A- merikaya bağlanmasında arayan Hristiyan oODemokratlar şimdi bir kere daha Adenauer'in yolunu, ya- ni Fransa ile yakınlık politikasını deneyeceklerdir. . Eğer bu deneme de hayal kırıklığıyla sonuçlanırsa, o zaman Federal Almanyada asıl sağa kayış başlayacak ve gürültü a- sıl o zaman kopacaktır. 27