YURTTA OLUP BİTENLER lantı tertiplemişti. Sandalyalarda o- turanlar Ecevit, Yardımcısı Lebit Yurdoğlu, Merkez İdare Kurulu ü- yeleri Hüdai Oral, Mustafa Ok ve Selâhaddin Hakkı o Esatoğluydu. Mikrofonda ise Muammer Erten ko- nuşuyor ve Ortanın Solunun ger- çek mânâsını, neyi ifade ettiğini halkın anlayacağı, gündelik hayatın içinden misallerle anlatıyordu. "Ortanın Solu Ekibi'nin bir kıs- mının katıldığı Ege Gezisi bu şekil- de başladı. Ömer Uyar alkışlanan müdahalesini yaparken İzmirin genç CHP Başkanı Talât Orhon, memnun, gülümsüyordu. Halka doğru. ilemi Ecevit ve arkadaşlarının E- HP'nin yeni kurmay- idi hazırladıkları çalışma prog- ramının bir icabıdır. Ecevit bundan evvel İstanbula gitmiş, orada teşki- lât mensuplarıyla görüşmüştür. İz- mirden bu hafta başlayan Ege Ge- zisi Manisa, Denizli, Aydın ve Muğ- layı da kapsayacaktır. Ondan sonra, Doğu Gezisine çıkılacaktır. Bunu Güney Gezisi takip edecektir. Merkez İdare Kurulu her bölge- ye bir "temsilci arkadaş" tâyin et- silci arkadaş"tır. Genel Sekreterin o bölgedeki seyahati tamamlandı- ğında Mustafa Ok, bölgenin il baş- kanlarıyla birlikte daha aşağı sevi- Hüdai Oral — yedeki, fakat çok daha yaygın ve devamlı çalışmaları plânlayacaktır. Başka bölgelerdeki başka temsilci Kurul üyelerinin de görevi budur. Hedef, seçimlere kadar geçecek za- man içinde taranmamış il, ilçe, bu- cak ve köy bırakmamaktır. Genç e- kibin inancı, eğer Ortanın Solunun, yani CHP'nin amaçlarının ne oldu- gu ve ne olmadığı halka iyi anlatılır- sa halkın bunu anlayacağı ve anla- dığı zaman da benimseyeceğidir. E- kibin bu inancının ve güveninin se- bebini Ecevit Egede, bir ilçede şöy- le söyledi: "— Kurultaydan üç ay öncesine kadar bizim teşkilât Ortanın Solu- nu ağızına almak istemiyor, onun zarar verdiğini ve vereceğini sanı- yordu. Üç aylık kesif, ciddi, bilinçli ve inançlı bir çalışma bütün teşki- lâtı uyardı, ona Ortanın Solunun hangi mânaya geldiğini gösterdi, teşkilât onu Kurultayda tuttu ve Kurultay bilinen neticeyi verdi. Üç ayda teşkilâtımıza anlatabildiğimiz bir politikayı, oteşkilâtımızla elele, üç yılda bütün vatandaşlara niçin anlatamayacakmısız?" Bu hafta, Ecevitin gezisi sıra- sında Egedeki CHP içinde esen ha- vayı görenler için iddianın inanıl- mayacak bir tarafı yoktur. CHP teş- kilâtını bir rüzgârın dalgalandırdı- gım hissetmemek kabil değildir. Çarıksız erkânıharpler AKİS Eniştem beni neden öptü Ecevit ve arkadaşları için ilk tatlı sürpriz, gezinin ilk günü, İzmir- de oldu. O sabah -günlerden Pazar- dı- İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Özel Yüksek Okulunda CHP Genel Sekreterinin konferansı vardı. Bi- nanın alt katındaki bir karatahtada, konferansın “öğrenciler ite sayın veliler"e açık olduğu bildiriliyordu. Yukarı kattaki salon gayet büyük bir konferans salonuydu. Salona gi- rildiğinde görüldü ki her taraf do- ludur, çok kimse ayaktadır ve "tık- lım tıklım" tâbiri böyle doluluklar için kullanılmaktadır. Salonda öğ- renciler yüksek bir yekün tutuyor- du. Ama "sayın veliler" onlar ka- dar çoktu. Aralarında memurlar, yargıçlar, subaylar ve generaller, iş adamları, ev kadınları vardı. Çoğu, CHP üyesi de değildi. Bir Pazar sa- bahı kalkmışlar, Bülent Ecevitin Ortanın Solunu nasıl anlattığını dinlemeye gelmişlerdi. o Konferans ve sorulara C Genel Sekreterinin verdiği cevaplar bittiğinde yükse- len alkışlar, yapılan tezahürat din- leyicilerin, dinlemiş olduklarından memnun kaldıklarını belli ediyor- du. İkinci sürpriz aynı gün, Eşref- paşadaki nikâh salonunda tertiple- nen toplantıda oldu. O çok geniş sa- lon da ağızına kadar doluydu ve dinleyiciler arasında yalnız CHP'- Mustafa Ok — Muammer Erten 26 Kasım 1966