19 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

19 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türk Milliyetçiliği Amerikalı işveren AlID'nin, ikili anlaşmaların ken- disine bir takım imtiyazlar verdiği gerekçesiyle, toplu iş sözleşmesi yapmaktan kaçınması ve bunu yakışıksız bir fütursuzlukla bildirmesi türk milletin- de haklı bir tepki uyandırırken, bu milli duygunun, Kızılay meydanında yaratılan suni bir ikilik görü- nüsü ile istismar edilmesi hem üzücü, hem de birçok bakımdan çok zararlıdır. Amerikan aleyhtarı miting bir esasa, hem de çok haklı bir esasa dayandığı için- dir ki, bunu yalnızca politik yönden değerlendirip, "işin içinde komünistlerin parmağı var" demek im- kânsızdır ve bu, gerçek türk milliyetçiliğini oinkâr anlamım taşır. Eğer miting bittikten sonra, olayları, art düşüncelerle başka yönlere çekmek istiyen aşı- rıcılar olmuşsa, elbette ki Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarını uygulamakla görevli memurlar gereke- ni yaparlardı. Bu sırada, taş ve sopalarla teçhiz edil- miş, kendilerine "Milliyetçiler" sıfatını yakıştıran bir takım suni kuruluşların, Hükümet, Devlet ve Ame- rika adına işe elkoyması yakışıksız olduğu kadar al- datıcıdır. Ben o sırada bir Belediye otobüsünde, işlerinden güçlerinden evlerine dönmekte olan vatandaşlar ara- sındaydım. Otobüste bulunan yolculardan bir tane- sinin bile AİD'nin ve, kraldan çok kralcı kesilerek, onu savunanların tarafım tuttuğunu görmedim. Ame- rikalı dostlarımın bu sırada otobüste bulunmalarını ve sade türk vatandaşının bu sorunlar üzerinde ne- ler düşündüklerini anlamalarım gerçekten isterdim. Amerikalılar, dünyanın birçok yerinde bu konular üzerinde yanılmış, yanlış hareketleriyle, sahip olduk- ları sevgiyi ve sempatiyi kaybetmişlerdir. Türkiyede durum çok daha değişik ve bu yönden amerikalılar için çok daha umut kırıcıdır. Türkiyede çok partili siyasi hayata giriş, gerçek- ten, köylerde kahveleri ve mezarları bile zaman za- man birbirinden ayıracak kadar ikilik yaratmıştır. ler, belediye hizmetinden en önemli- si olan suya çok yakında kavuşa- cakları sevinci (o içindeydiler. Ama, tabii başka dertleri, meselâ yol dert- leri, elektrik dertleri de vardı. Bu arada, nüfus plânlamasının kendilerine ne kazançlar getirdiğini, büyük bir mutluluk içinde, anlattı- lar. Kimisinin çok fazla çocuğu olu- yordu, kimisinin hiç çocuğu yoktu. Nüfus plânlamasının, bilgi ile her iki derde de çare bulması, kadınla- ra okumanın, bilgili olmanın fayda- larını çok daha yakından göstermiş- ti. Beş çocuk doğurduktan sonra en ilkel şekillerde çocuk düşüren ve bunun için hayatlarını tehlikeye ko- yan kadınlar, her hafta, ekipler ha- linde, nüfus plânlaması poliklinikle- rine başvuruyorlardı. 36 Bütün bunlar bugün gözle görülür bir değişiklik ve yumuşama göstermekle beraber, belki yabancılara bazı yanlış umutlar verebilecek niteliği henüz muha- faza etmektedir, Belki Kızılay meydanında Amerika aleyhtarı mitinge karşı koyan bir avuç kişiyi gören yabancılar, türk milliyetçiliği üzerinde kumar oynı- yabilecekleri düşüncesine kapılabilirler. Ama şu iyi bilinmelidir ki, politik görüşler yüzünden zaman za- man kahvelerini bile ayıran türk milletini birbirine kenetleyecek en büyük etken, yabancıların bize bu oyunu oynamaya kalkışmaları olacaktır. Biz, kapitü- lâsyonların ve işgalin acısını henüz unutmadık. Türk annesi çocuğunu bu hikâyelerle büyüttü. Bunlar ol- masaydı, istiklâl Savaşı ve o büyük mucize olmazdı. Bunun içindir ki türk milletinin, milliyetçilik inanç- ları üzerinde oynamak ve onu yanlış bir değerlen- dirme ile tam aksi yola götürmek hiçbir ozaman mümkün olamıyacaktır. Karşısında ister kudretli bir Amerika, ister bir Rusya olsun, türk egemenliğine ve türk çıkarlarına karşı herhangi bir hareket karşı- sında türk milliyetçiliği iki değil, daima tek cephe halinde birleşecektir. re politik görüşler bakı- mından birbirinden çok fari düşünen vatandaşla- rın tek ortak yanları, liz milliyetçilikleridir der- sek, bunda hiçbir mübalâğa payı yoktur. Bugün Türkiyede, sade vatandaşlar arasında, Amerikanın ikili anlaşmalarla elde ettiği imtiyazları isyanla kar- şılamıyan tek türke rastlanamaz. Şu halde? Şu halde amerikalı dostlarımızın da, milliyetçilik sıfatım ken- dilerine pek yakıştıran suni kuruluşların da bu nok- ta üzerinde ciddiyetle durmaları gerekir. Eğer bir- gün halk kitleleri taşlarla, sopalarla silâhlanacaksa, bu, tıpkı İstiklâl Savaşında olduğu gibi, yabancı im- tiyazlara karşı olacak, uyanık ve bilinçli türk milli- yetçiliği, nereden gelirse gelsin, hiçbir zaman yaban- cı emellere hizmet etmiyecektir. Jale CANDAN (AKİS: 404) 19 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: