TÜLİDENHABERLER li, enerjik bir kadındı. Şimdi âdeta üpi değişmiş. Bilhassa Tenis Klü- bündeki arkadaşları bu değişikliğe çok üzüldüler, "keşke Ankaradaki düzenini hiç değiştirmeseydi" diye düşündüler. Hale Süberkin ayrılışından son- ra kanserle savaştaki gönüllü çalış- malar da biraz gerilemiş durumda. Kocasını kaybettikten sonra tipi değişen kadınlardan biri de, Ner- min Kırdar. Nermin Kırdar yeniden çalışmaya başladı ama, yüzüne, göz- lerine başka bir hüzün, yalnızlık yerleşti. Görenler kendisini tanı- makta güçlük çekiyorlar. Popüler bir aile İstanbulun popüler ailelerinden bi- ri de, Sadıkoğlulardır. Eskiden Beyhan Sadıkoğlunun güzelliği, ba- karada nekadar para kazandığı, Av- rupadaki hikâyeleri anlatılırdı, Ni- lüfer Sadıkoğlunun hikâyeleri dil- lerde dolaşırdı. Şimdi onlar tarihe karıştılar, fakat kızları günün konu- su olmakta devam ediyor. Baba Akif Sadıkoğlu da, zengin ve bekâr bir erkek olarak, dullar çevresinde çok. konuşuluyor. Revan Sadıkoğlu, güzelliği ve şıklığı kadar, lüks oto- mobiliyle de ilgi çekiyor. Memiş E- büzziya ile evlenip evlenmiyeceği ise pek merak ediliyor. Akif Sadık- niyetli olduğu oğlunun evlenmeye belli değil ama, niyetli görünürse, ortaya çıkacak beş "güzel dul" adı sayılabilir. Defile ve mankenler Hafta geçmiyor, İstanbul veya An- karada, bir moda defilesi, birçok kadını bir otelin salonuna toplayıp, saatlerce renkler ve çizgiler peşin- de tutuyor. İstanbulun Butik Ca- nanı Hiltonda, Ankaranın Butik İs- tanbulu da Bulvar Palas salonla- rındaki defileleriyle bu hafta büyük ilgi topladılar. Butik Cananın defi- lesinin seyircileri de mankenler ka- dar şıktılar. Semai Oraloğlu, model- lerini sunarken, güzel konuşmasıy- la birçok modaevi sahibine örnek olabilirdi. Semai Oraloğlu az ve öz konuşuyor. oHiltondaki defilenin modellerini en güzel, ankaralılar ta- şıdılar. Tülin Okan ile Deniz Adana- lı, mankenlikte parislilerle rahatça boyölçüşebilirler. Tülin Okan, bu meslekteki ustalığını çok da iyi de- gerlendirdi, bir süre önce, Ankarada bir okul açtı. Ankaralı ogençkızlar yalnız manken olmak için değil, za- rif olmak için, güzel yürümek, gü- zel oturup kalkmak için de bu oku- la devam ediyorlar. Zarif manken, eğer bu işi sadece gençkızlar için Çüşümüy ün çok hata etmiş olur. Zira, aradaki kokteyl partiler- de, resmi kabullerde gördüğümüz (AKİS: 407) AKİS hanımlar da biraz zerafet dersi al- salar, hiç fena olmayacak!. Evliliklerde terfi Yeni Bükreş Elçimiz Kâmran Gü- rünün Paris Konsolosu Gencay hanım ile evlenmek için izin istedi- gini duymayan kalmadı artık. Hari- ciyenin bu genç kadın diplomatı ile parlak Genel Müdürünün çok iyi dost olduklarını, birçok konuda çok iyi anlaştıklarım, yakın ve uzak, çok çevre bilir. Gencay hanım Ankara- dayken. tiyatrolarda, -şimdi tarihe karışmış olan- Süreyya pavyonunda sık sık beraberdiler. Ergun Sav ile eşinin biç anlaşamadıkları, Ergun Savın, diplomatlık omesleğini sırf karısının hatırı için seçtiği de bi- linmeyen bir şey değil. İşte bütün bu malümlardan sonra, evlenmek için istenen izin hiç kimseyi şaşırt- madı. Olayın şaşırtmacalı tarafı, belki, Hariciyemizin eski söleneii. nin bir defa daha tekrarlanması. Diplomatlarımız, ne hikmetse, ya- bancı kadından, yani Bakanlık dı- şından bir kadınla evlenmekten hoşlanmıyorlar. Herhalde, göz alış- kanlığından olsa gerek! İşin tuhafı, kadınlar da, hürriyeti seçince, hep, kocalarından daha üst dereceli dip- lomatlarla evleniyor, sefirelik yolu- nu kısaltıyorlar! Gül Kırdar ile Beh- çet Tüzemenin evlenmelerinden son- ra, Gencay hanım -yani Gencay Sav- ile Kâmran Gürünün evlen- meleri de buna bir örnek verecek. Bu grupun geçen yıl Antalya ve A- lanyada geçirdiği tatili hatırlayan- lar ise, "dağılan grup yeniden bu- luştu" diye düşünüyorlar. Sanırız, yanılıyorlar. Grup, araya giren me- safelere rağmen, dağılmamıştı ki! Nazırın karısı Ankarada yeni kurulan Küçük Ko- medi Tiyatrosu, geçtiğimiz hafta perdesini yugoslav yazar Branislav Nusiçin "Nazırın Karısı" adlı ese- riyle açtı. Oyunun galasında bulu- nanlar arasında bilhassa Sıtkı Yır- calı, Necdet Evliyagil, Dr. Ahmet İhsan Kırımlı ve eşleri dikkati çe- kiyorlardı. Vedat ve Madde Tanır, Petrol enel Müdürü Kenan Onat eseri ç eğendiklerini al- tışlaıyla belli eliyorirli 19 Kasım 1966