AKİS camalar 36,55 milyon, yatırımlar ise 10,2 milyon dinardır. Cari harcama- larda askeri masrafların 21 milyon dinarı bulması Ürdünün ne kadar güç durumda olduğunu göstermek- tedir. Fakat Ürdünde adam başına düşen milli gelir bizdekinden fazla- dır ve 210 doları bulmaktadır. -Biz- de, 200 dolar civarında-. Üstelik bu, diğer arap memleketlerine nazaran ece onlara nazaran- daha "âdilâ- ne" dağılmaktadır. Ama, büyük sevi- ye farkı Ürdünde de mevcuttur. Ürdün, liberal anlayışta bir 1964- 70 planıyla belini doğrultmaya çalış- maktadır. Hedef, Ürdünü yabancıla- ra muhtaç olmaksızın yaşayacak seviyeye getirmektir. Turizm, bu iş için en fazla düşünülen kaynaktır. Bütün dinlerin en kutsal yerlerinin Ürdünde -bilhassa Kudüste- olması elbette büyük avantajdır. Bunun ya- nında fosfat ve potas bulunmuştur ve o dallar geliştirilmektedir. Fakat memleketin bütün güneyinin çöl ol- ması, tabii işi kolaylaştırmamakta- dır. Anlayışsız dostlar hakkında Bir de, anlayışsız batılı dostlar var- dır. İhtilâlci sosyalizmin kaza- namadığı zaferi Orta Doğuda Kral- ların kazanması, şüphesiz, batılı po- litikanın bir galibiyeti olacaktır. Krallık müessesesi anakroniktir a- ma, Orta Doğu bölgesinin yaşadığı hayat t daha da anakroniktir ve bu- radaki kralların kendilerini zamana ve şartlarına uydurmaları topluluk- lara nazaran, hattâ politikacılara nazaran daha çabuk olmaktadır. Meselâ İranda Şah ve Ürdünde Hü- seyin, idare ettikleri memleketlerin Operatör Doktor MUZAFFER ARGUN Kadın Hastalıkları Mütehassısı Tel: 127943 (AKİS: 409) 19 Kasım 1966 ORTA DOĞU Toker Kralın odasından çıkıyor Orta Doğu meselelerine bir ışık realistcesine ilericileri arasındadır- lar. Tabii ilericiliği ancak aşırı sol- cu olmakla kabil sananlar ve göste- renler nazarında bunlar, yıkılması gereken putlardır ama, Batının bun- lara yardımcı olması lâzımdır. Halbuki Basman sarayının hâki- minin "dostlar"ıyla münasebetleri, bazen düşman ay münasebetle- rinden bile güç olmaktadır. Petrol şirketleri, Orta Doğu memleketleri- nin "ancak ihtilâlci sosyalizmin ku- cağına düşmeyecek kadar" kuvvet- li olmasını istemekte, bunun ötesi- ne geçecek iktisadi istiklâl konusun- da kıskançlık göstermekte, müşki- lât çıkarmaktadırlar. Amerikan lo- bicileri ise, amerikan emperyalizmi- nin belirtilerinin bu rejimleri ne ka- dar müşkil duruma düşüreceğini hiç düşünmeksizin iktisadi bir "a- merikan mevcudiyeti"ni kendi kısa vadeli kazançlarının temeli saymak- tadırlar. Bunlar iş ortaklarını kral- ların çevresinden seçtiklerinden iti- barını yitiren krallığın ta kendisi ol- maktadır. Ürdünde çok kimse, rusların Nasıra gösterdikleri anlayışı - düşü- nünüz, Nasır mısırlı komünistlerin hepsini pl de Sovyetler Birliği, sırf udiye- ti" olmasın diye ue ses çıkarma- mış, hattâ hareketi tasvip etmiştir- yeni tecrübeye girişenlerin, Batılı- lardan göremeyeceği Oo kanaatinde- dirler. Bugün, Ammanın en itibarlı tepe- si olan Cebel Ammanın bir meyda- nındaki âbidede, Nasırın ihtilâlci sosyalizmine karşı Kral Hüseyinin sloganı yazılı bulunuyor: "El haya- El Afdal". Bu, "daha iyi bir hayat" ei Başlayan tecrübe, Orta Doğuda geniş akis yapacak niteliktedir. 31