19 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

19 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER riresmi olarak teklif edilmiş, İsmet Sezginin Maliye Bakanlığından bah- sedilmeye (o başlanmıştır. Bu, Elit grupu Demirelcilere karşı biraz yu- muşatmış, fakat tam olarak o yöne çekememiştir. Bu sırada AP kuli- sinde "Cuntacılar" diye bir grupun doğduğu ve at oynatmaya başladığı görülmüştür. Ancak, bu yeni hiz- bin mensuplarını inceleyenler, bun- ların epey bir süre önce Bulvar Pa- lasın alt katında Demirelle toplantı yapan ve başlarım Hamdi Mağde- nin çektiği "Yeminli" Demirel ta- raftarları olduklarını farketmişler- dir Bu "Cuntacılar" grupu, ilk iş o- larak, Yaylacıların çengel atmaya muvaffak olamadıkları Elit grup i- le temasa geçmiş ve grup yönetici- leri seçiminde işbirliği teklif etmiş- tir. Üstelik Cuntacılar, bu pazarlık- ta pek cömert davranmışlar ve Elit grupa, Grup başkanlarını hemen vermişlerdir. Anlaşmaya göre, Grup başkanları Elit gruptan, Grup yö- netim kurulu ise Cuntacılardan ola- caktır. Bu hava içinde seçime gidilmiş, Cuntacılarla Elit grup ortak liste çıkarmışlardır. Son anda, kulisler- de yeni, fakat kulis oyunlarında çok tecrübeli görünen bu untacılar, "Hükümetin listesi" diye ortaya bir liste daha çıkarmışlardır. Yayla- cılardan iki kişiyi içine alan, diğer kısmı ise Cuntacılardan meydana gelen bu liste ortak liste kadar tu- tunmamış, fakat yine 10-15 oyu çel- mistir. Neticede Grup başkanlıkla- rını, daha önce Cuntacılarla Elit grupun anlaşmaya vardığı gibi, E- lit gruptan iki kişi -Aydın Yalçın ile Hüsamettin Atabeyli- kazanmış- tır. Ancak bunda, Demirelin bir o- yunu yardır. Demirel "Şimdi Ay- dın Yalçın, Turhan Feyzioğlu karşı- sında elitliğini göstersin bakalım.." demektedir. Bu, Demirelin "kendisi- ni beğenmiş"ler karşısındaki e yatım da göstermektedir. rup Y netim kurulunu ise Cuntacılar ek geçirmişlerdir. o Bilgiçin liderliğin- deki Yaylacılar ise, gafil avlandıkla- rı bu seçimde 70 civarında oy ala- bilmişler ve başarı (o sağlayamamış- lardır. Sadece iki Yaylacı, -birisi Barlas Küntaydır- o da Cuntacıların son anda dağıttığı ve 15 oy çelen "Hükümetin listesi"nde yer aldık- ları için 80 oyu geçmişler ve Gru; yönetim kuruluna girebilmişlerdir. 12 Bu, gerçekte ne Elit grupun, ne de Cuntacıların zaferidir. Bu, sade- ce Demirelin zaferidir. Ancak bu zafer, Demireli endişe- lerinden yine de kurtaramamıştır. Çünkü yurdun çeşitli yerlerinde ya- pılan AP kongrelerinde oYaylacılar etkili olmakta, çok yerde, Büyük Kongre delegelerini tamamen, ken- dilerini destekleyeceklerden seçtire- bilmektedirler. Nitekim İzmir, Ma- nisa, Trabzon, Giresun, Erzurum gi- bi büyük merkezlerde o Yaylacılar kazanmışlardır. Partiler Kaş yapayım derken.. Türkiyede bir partinin doğuşu, ge- çen haftalar içinde hemen hiç a- kis yapmaksızın, üzerinde kimse ta- rafından durulmaksızın oldu. Gerçi bunun gözönünde sebepleri yok de- gildir. İsmi dahi bilinmeyen o kadar çok parti kurulup dağılmaktadır ki bunların her birinden haberdar ol- mak âdeta fiilen imkânsızdır. Fa- kat son partinin bir özelliği vardır: Bu parti, mezhep esasına dayan- maktadır! Cemal Özbey Perhiz ve lahana turşusu AKİS Parti, Birlik Partisidir. Parti ta- bii, resmen her türk vatandaşına a- çıktır ama üyelerini aleviler ara- sından derlemek niyetini saklama- maktadır. Partinin kuruluş çalışma- larını organize eden ve şimdi Genel Sekreter olan -Genel Başkanlığa, â- det gereğince bir emekli general bu- lunup oturtulmuştur- ekzantrik Ce- mal Özbey gazete idarehane ve bü- rolarının meçhulü değildir. Bu icat, hemen her fırsattan faydalanarak bildiriler, demeçler kaleme alıp ga- zetelere gönderir, bunlar kâğıt se- petlerinde takılıp kalır. Alevileri bir araya toplayacak parti bu zatın ka- fasından doğmuştur. Ama, hem bir mâna ifade etmediğinden, hem de alevileri tedirgin ettiğinden ve ale- viler böyle bir hareketin kendiler için mahzurlarını, hattâ tehlikeleri ni gördüklerinden Birlik Partisi ö- lü olarak doğmuştur. “Siyaset yasak!" Türkiyenin alevi vatandaştan, ale- vi mezhebine sahip türkler ara- sındaki kıpırdanmalar, Diyanet İşle- rinin başına ihtiyatsızca getirilmiş ve şimdi oradan uzaklaştırılmış bu- lunan İbrahim Elmalının bir mânâ- sız demeciyle başladı. İbrahim El- malıya göre, alevilik ölmüştü! Bu- nu bir takım aleviler okendilerine karşı dini bir hareketin başlangıcı gibi gördüler, fakat daha fazla, bazı gizli kuvvetler (oOHoca efendinin bu sözünden yararlanarak alevileri kış- kırtma gayretine kapıldılar. Halbu- ki aslında lâik Türkiyede herkes vicdan hürriyetine tam sahipti, iste- diği mezhebi seçebilirdi ve Elmalı efendi sadece bir gaf yapmıştı. Ni- tekim bu gaflar çoğaldığında, bütün direnmelere ve müşkilâta rağmen İktidar, Başkanı yerinden uzaklaş- tırmakta gecikmedi. Alevilerin bir siyasi parti halin de teşkilâtlanıp kendilerini ve hak- larım savunmaları fikri böyle karı- şık bir ortamda doğdu. Peki ama, yarın ya sünniler de parti kurmaya kalkışsalar ve siyaseti mezhep ay- rılıkları esası üzerine bina etseler? Gerçek menfaatleri Türkiyede lâik- liğin devam etmesinde ve lâiklik umdesini bayrak yapan partilerin kuvwvetli olmasında bulunan alevi- ler bunu görmeyenlere fena halde hiç bir Bu hafta, Birlik Partisinin ir ilgi görmemesinden dolayı in ama bu tarz bir teşebbü- se girişilmiş Glacinda dolayı son 19 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: