YURTTA OLUP BİTENLER riresmi olarak teklif edilmiş, İsmet Sezginin Maliye Bakanlığından bah- sedilmeye (o başlanmıştır. Bu, Elit grupu Demirelcilere karşı biraz yu- muşatmış, fakat tam olarak o yöne çekememiştir. Bu sırada AP kuli- sinde "Cuntacılar" diye bir grupun doğduğu ve at oynatmaya başladığı görülmüştür. Ancak, bu yeni hiz- bin mensuplarını inceleyenler, bun- ların epey bir süre önce Bulvar Pa- lasın alt katında Demirelle toplantı yapan ve başlarım Hamdi Mağde- nin çektiği "Yeminli" Demirel ta- raftarları olduklarını farketmişler- dir Bu "Cuntacılar" grupu, ilk iş o- larak, Yaylacıların çengel atmaya muvaffak olamadıkları Elit grup i- le temasa geçmiş ve grup yönetici- leri seçiminde işbirliği teklif etmiş- tir. Üstelik Cuntacılar, bu pazarlık- ta pek cömert davranmışlar ve Elit grupa, Grup başkanlarını hemen vermişlerdir. Anlaşmaya göre, Grup başkanları Elit gruptan, Grup yö- netim kurulu ise Cuntacılardan ola- caktır. Bu hava içinde seçime gidilmiş, Cuntacılarla Elit grup ortak liste çıkarmışlardır. Son anda, kulisler- de yeni, fakat kulis oyunlarında çok tecrübeli görünen bu untacılar, "Hükümetin listesi" diye ortaya bir liste daha çıkarmışlardır. Yayla- cılardan iki kişiyi içine alan, diğer kısmı ise Cuntacılardan meydana gelen bu liste ortak liste kadar tu- tunmamış, fakat yine 10-15 oyu çel- mistir. Neticede Grup başkanlıkla- rını, daha önce Cuntacılarla Elit grupun anlaşmaya vardığı gibi, E- lit gruptan iki kişi -Aydın Yalçın ile Hüsamettin Atabeyli- kazanmış- tır. Ancak bunda, Demirelin bir o- yunu yardır. Demirel "Şimdi Ay- dın Yalçın, Turhan Feyzioğlu karşı- sında elitliğini göstersin bakalım.." demektedir. Bu, Demirelin "kendisi- ni beğenmiş"ler karşısındaki e yatım da göstermektedir. rup Y netim kurulunu ise Cuntacılar ek geçirmişlerdir. o Bilgiçin liderliğin- deki Yaylacılar ise, gafil avlandıkla- rı bu seçimde 70 civarında oy ala- bilmişler ve başarı (o sağlayamamış- lardır. Sadece iki Yaylacı, -birisi Barlas Küntaydır- o da Cuntacıların son anda dağıttığı ve 15 oy çelen "Hükümetin listesi"nde yer aldık- ları için 80 oyu geçmişler ve Gru; yönetim kuruluna girebilmişlerdir. 12 Bu, gerçekte ne Elit grupun, ne de Cuntacıların zaferidir. Bu, sade- ce Demirelin zaferidir. Ancak bu zafer, Demireli endişe- lerinden yine de kurtaramamıştır. Çünkü yurdun çeşitli yerlerinde ya- pılan AP kongrelerinde oYaylacılar etkili olmakta, çok yerde, Büyük Kongre delegelerini tamamen, ken- dilerini destekleyeceklerden seçtire- bilmektedirler. Nitekim İzmir, Ma- nisa, Trabzon, Giresun, Erzurum gi- bi büyük merkezlerde o Yaylacılar kazanmışlardır. Partiler Kaş yapayım derken.. Türkiyede bir partinin doğuşu, ge- çen haftalar içinde hemen hiç a- kis yapmaksızın, üzerinde kimse ta- rafından durulmaksızın oldu. Gerçi bunun gözönünde sebepleri yok de- gildir. İsmi dahi bilinmeyen o kadar çok parti kurulup dağılmaktadır ki bunların her birinden haberdar ol- mak âdeta fiilen imkânsızdır. Fa- kat son partinin bir özelliği vardır: Bu parti, mezhep esasına dayan- maktadır! Cemal Özbey Perhiz ve lahana turşusu AKİS Parti, Birlik Partisidir. Parti ta- bii, resmen her türk vatandaşına a- çıktır ama üyelerini aleviler ara- sından derlemek niyetini saklama- maktadır. Partinin kuruluş çalışma- larını organize eden ve şimdi Genel Sekreter olan -Genel Başkanlığa, â- det gereğince bir emekli general bu- lunup oturtulmuştur- ekzantrik Ce- mal Özbey gazete idarehane ve bü- rolarının meçhulü değildir. Bu icat, hemen her fırsattan faydalanarak bildiriler, demeçler kaleme alıp ga- zetelere gönderir, bunlar kâğıt se- petlerinde takılıp kalır. Alevileri bir araya toplayacak parti bu zatın ka- fasından doğmuştur. Ama, hem bir mâna ifade etmediğinden, hem de alevileri tedirgin ettiğinden ve ale- viler böyle bir hareketin kendiler için mahzurlarını, hattâ tehlikeleri ni gördüklerinden Birlik Partisi ö- lü olarak doğmuştur. “Siyaset yasak!" Türkiyenin alevi vatandaştan, ale- vi mezhebine sahip türkler ara- sındaki kıpırdanmalar, Diyanet İşle- rinin başına ihtiyatsızca getirilmiş ve şimdi oradan uzaklaştırılmış bu- lunan İbrahim Elmalının bir mânâ- sız demeciyle başladı. İbrahim El- malıya göre, alevilik ölmüştü! Bu- nu bir takım aleviler okendilerine karşı dini bir hareketin başlangıcı gibi gördüler, fakat daha fazla, bazı gizli kuvvetler (oOHoca efendinin bu sözünden yararlanarak alevileri kış- kırtma gayretine kapıldılar. Halbu- ki aslında lâik Türkiyede herkes vicdan hürriyetine tam sahipti, iste- diği mezhebi seçebilirdi ve Elmalı efendi sadece bir gaf yapmıştı. Ni- tekim bu gaflar çoğaldığında, bütün direnmelere ve müşkilâta rağmen İktidar, Başkanı yerinden uzaklaş- tırmakta gecikmedi. Alevilerin bir siyasi parti halin de teşkilâtlanıp kendilerini ve hak- larım savunmaları fikri böyle karı- şık bir ortamda doğdu. Peki ama, yarın ya sünniler de parti kurmaya kalkışsalar ve siyaseti mezhep ay- rılıkları esası üzerine bina etseler? Gerçek menfaatleri Türkiyede lâik- liğin devam etmesinde ve lâiklik umdesini bayrak yapan partilerin kuvwvetli olmasında bulunan alevi- ler bunu görmeyenlere fena halde hiç bir Bu hafta, Birlik Partisinin ir ilgi görmemesinden dolayı in ama bu tarz bir teşebbü- se girişilmiş Glacinda dolayı son 19 Kasım 1966