şeklindeki sorulara dört başı mâ- mur bif itiraftan ibaret olan şu ce ve vermişlerdir: “ Ne yapalım, sizinle oturunca zor oluyor. Özel tasarrufları biraz ck göstetmeye, vergi artışları» nı biraz yüksek olacak diye kabul etmeye yanaşmiyorsunuz. Bu İkti- - dar sizin söylediklerinizi yapabilir mi? Yapamaz! Niye adamlarla kötü olalım?” İyice açığa çıkan bu durum üze rine, Uzun Vadeli Plânlama Şube- sindeki uzmanlar başta olmak üze- re, Yalçın Küçük, Ülkü Eğeci, Hik- met Çetin, Nejat Ölçen ve diğer bazı uzmanlar bir muhtıra hazır- lamaya ve yapılan hareketi şid- detle protestoya karar vermişlerdir. Ancak muhtıra hazırlanmasında Sa» kınca görülmüş ve Orhan Çapçıya, Uzun Vâdeli Plânlama Şubesi Mü- dürü Yalçın Küçüğün imzası ile bir protesto mesajı verilmiştir. Bu- nun üzerine Orhan Çapçı bir “yatış- tırma toplantısı” düzenlemiştir. Fa- kat bu toplantı bir şeye yaramamış- tır. Yalçın Küçüğün katılmadığı top- lantıda, Küçüğün dairesinden Ülkü Eğeci, arkadaşlarının da düşüncele- rine tercüman olarak şöyle demiş» tir: *— İükümete verilmek için ha- zırlanan plân 'stratejisi dokümanı artık, bizim sorumluluğumuzda ha- zırlanmış' değildir ve bize ait : ola- maz. Ancak daire başkanlarıyla si- zin şahsi görüşlerinizi aksettirebi- lir. Şube Müdürümüz Yalçın Küçük burdda değil, Burada olsaydı, mut- laka, bizim adımıza, bunları söyle vecekti!..” Bu toplantı bu havâ içinde sona ermiştir. Plân değil,«#memorandum! Aslında, Plânlamadaki huzursuzlu- gu yaratan tek sebep, meşhur “tebeddülât (o toplantısı” değildir, Plânlama her bakımdan ravindan çıkarılmıştır. Hükümetin tutumu- nun bir başka örneği, Demirelin Plânlama ile temas tarzıdır. Tam Yüksek Plânlama Kurulu toplana- cakken, Plânlamaya âni bir haber uçurulmakta ve “Beyfendi sizden bilgj alacak” Pk e re Demi- relin ne konuda bilgi alacağını bil meyen daire başkanları, kopya ha- nrlayan öğrenciler gibi, uzmanlar- dan çeşitli konularda aldıkları bilgi leri küçük kâğıtlara yazarak ceple- Fine tıkıştırmakta ve Başbakanı ku A gibi beklemektedirler. Sonra, “Beyfendi”, saat 17'de demişse 19 da, salı demişse çarşamba günü çi- kıp gelmekte ve daire başkanlarını Bakanlar Kurulu odasına alarak, 10 Eylül 1966 4 Korkunc bir iddia önünde şu görüşü söylemiştir. 6 Eylül 1966 tarihli sa izi Mehmet bir güzel imtihan etmektedir!. Ak- lna ne gelirse soran, uzmanları ba- zırlıksız oldukları ko konularda yanlış» uğa alin özel bir zevk du- yan “Beyfendi”, bu arada, mi ki Yüksek Plânlama Kurulun hangi görüşlerden hoşlanacağını gi çıtlatmaktadır. * Oysa bu toplantılar İnönü zw manında birkaç gün önceden haber verilir, konusu söylenir ve kimsenin onur kırıcı bir hale düşmemesine dikkat gösterilirdi. Şimdi her şey tersine dönmüştür. Eskiden Yük- Şu anda ortaya korkunç bir iddia atılmıştır.-Bu iddiaya nazaran Di- yanet İşleri Başkanı Bay İbrahim Elmalı, bir takım kimselerin “— Yurdumuzda Hilâfet kurulmadıkça kurtuluş yoktur..” Bay Elmalının aktif politika yapmak heveslisi bulunduğu, bu he- vesini yurt dışına bile taşırdığı, bir ara fetvalar vermeye kalkıştığı fakat sonradan yerine oturtulduğu bilinmektedir. Ama Hilâfeti geri getirmeye Menderesin o unutulmaz Grupu bile muktedir olamamış- ken bir Diyanet İşleri Başkanının böyle hevesleri dile getirmesi der- hal tahkikatı gerektiren bir ihbardır, İhbar, bir muhalif ya mali yısnda mıştır ve bir “kızıl yazar” değildir. İhbar sahibi, Beyoğlu Merkez Vâ- Küçüktür. Mehmet Küçüğün ileri sürdüğüne göre 1964 yim clan İstanbul rınm sında, Bay İbrahim Elmalı müftü yardımcılarından Fikri Yavuz, . rü bey ve murakıplardan Yusuf Sağlamın huzurunda Türkiyenin k Hilâfeti kurmakla olacağını söylemiştir. Ben gel ise pe e are alnan vie m boyunu hoca efendi İkinci fasıl, ondan sonra gelecektir. . İbrahim Elmalı H arı yapan adımı saklama- müftü oda- hakkında bir tahkikat açmak ve sek Plânlama Kurulu toplantıları teype alınır, plânı aksatan genel müdürler uzmanların önünde Baş- bakan tarafından azarlanırken, bu- gün genel müdür muavinleri dahi Plânlamaya bir padişah edasıyla gene Orhan Çapçı tarafından m enlerde karşılanmaktadırlar. Iş bu "kadarla da kalinamakta, her- hangi bir genel müdür veya Bakan- lık, plâna aykırı kararları rahatça almakta, Orhan Çapçı bu daire başkanları arasında dolaştırarak” teedik ettirmektedir.