AKİS sı için yollara düşmüşlerdi. Ama iş- te, karşılarında ne hak, ne de hu- kuk tanıyan bir İktidar vardı. Bu İktidarın dayandığı parti, hattâ ve hattâ bir Danıştay kararına tam ola- rak muhalif bir karar alabiliyor ve Başbakan, “Çorum AP İl İdare He- vetinin aldığı- bu kararı, sessiz kala- rak, tasvip ettiğini ortaya koyuyor- du. Bunun üzerine, Türk-iş İcra He- vetinin Ankara bulunan üyeleri, Konfederasyonun tutumunun değiş» tirilmesini ve hakları tanımamakta ısrar çdenlerin kullandığı hukukdı- şı metodların, gerekirse, hak ara- vanlar tarafından da kulanılmasını kararlaştırdılar. Halil Tunç, basın toplantısını bunun üzerine yaptı. Bu toplantının ilginç yanı, Türk. Işin bir iktidarın karşısına kesin: ©- larak geçmesi ve bu kararının ge- rekçesinin sadece Çorum olayları olmamasıdır. Halil Tunç, Çorum o- layının bardağı taşıran damla oldu- ğunu, daha önce cereyan eden Ma- latya olaylarında, Zonguldak olay- larmda, Çan grevinde *ve daha bir- çok meselede İktidarın gerçek zib- niyetinin meydana çıktığını söyle- miştir. Çorumlu işçilerle ilgili Da- nıştay kararının mutlaka yerine ge- tirilmesi gerektiğini, bunun için bir merci bulunmasının zorunlu oldu- ükümet bun: olabilir?” sorusuna şu cevabı ver- miştir: “— Böyle bir kuvvetin bulun- ması gerekir. Kuvvet Kumandanla- rı olabilir, Milli Güvenlik Kurulu © labilir, baskı grupları olabilir...” Türk-İş Genel Sekreteri, açıkla- dığı fiilisprotesto hareketlerinin, Da- nıştay kararı âynen uygulanıncaya kadar devam edeceğini, “54 işçinin bir kısmının başka işe yerleştiril- mesi” gibi bir pazarlığa hiç bir şe kilde ( girilmiyeceğini (açıklamış, “mesele hakkın alınması, yargı Or- ,ganlarının kararlarının uygulanma» sıdır” demiştir. Türk-İş gibi, bünyesinde, Yöne tim unda, hattâ İcra Heyetin. de çok miktarda AP'li sendikacı bu- lunduran bir teşekkülün böylesine sert ve kesin bir jestle İktidarm kar- şısına “İstemiyerek. de olsa- dikil hissetmesi, kukdışı olayların etkisi ve kamuoyu nun baskısı Türk-Işi bu yola itecek kadar artmıştır. Gerçi bunu geçiş 10 Eylül 1966 tirmeye, önemini küçültmeye Çalı- şanlar vardır. Meselâ, TRT!.. Baş- bakanın saat 11'de yaptığı Mere Ni top- lantılarını 13 haber bülteninde “ken- di sesinden” ve geniş ser yayın- lavâan TRT, haftanın başında Salı sabahı 9.30'da yapılan basın toplan- tisına 13 bülteninde yer ayırmamış, fakat aynı bültende, Uluslararası Köprü Yaptırma Derneğinin son İğcliimiidir. dair habere tam üç di kika yer vermiştir. AP'li basın da aynı tutumun içindedir. Ama artık, gerçeklerin halkoyundan gizlenemi- veceği günler yaklaşmaktadır. Tür- kiyenin yollarında işçiler yürüme- ye başlayınca, onları ogörmemenin ye ancak -“Süleyman bey”in yap- tığı gibi-, gözleri kapamak ve başı kuma gömmektir. Su 100 derecede kaynar ve bu sıcaklığa da birden- bire erişmez. Ama şu Çorum mese- lesinin gelişme şekli, dipten tek tek vükselen kabarcıkların nasıl, sürat- le artmağa başladığını, büyük fokur- tunun ve kaynamanın ndsıl kapının eşiğine dayandığını haber vermekte- dir. Petrol Geliştirilen bir oyun Bese bir ye a yi dan an müdâ- belke Lim ER gerçek- Turgu Oyun ipine oyun YURTTA OLUP BİTENLER leşmeyeceği çok kimse tarafından merakla takip edilmektedir. Yağma, Türkiyenin petrolleriyle ilgilidir. Ancak bu'defa bahis konusu olan petrollerin kendisi değil, onu taşıya- cak borusudur. Demirel Hükümeti, devlet kanalından finanse edilmiş ölan Batman - İskenderun pipe-line” mın yüzde 5! hissesini özel sektöre satışa çıkarmak üzeredir. Bu vüz- de 51 hisse, 153 milyon lira tutmak- tadır. Devletin elinde sadece “üzde 49 nisbetinde hisse kalacağından devlet pipe-line'm kontrolu hakkını elinden kaçırmaktadır. Devlet tarü- fından finanse edilip özel sektöre bir baklava gibi tepsi içinde sunu- lan “pipeline'in senede 100 miyon liralık bir kâr sağlaması beklen mektedir. Nitekim son günlerde, - yasancı petrol şirketlerinin Türkiyedeki merkez bürolarına uğrayanlar, her» kesi sevinçli bir telâş içinde buldu. lar. Şirketlerin yüksek memurları, taşradan geldikleri her hallerinden belli bazı kimselerle hararetli ko- nuşmalar yapıyorlar ve onlara, sah- « neye konulacak yeni oyunun röjisö- rü edasıyla, yapılacak işi anlatıyor- lardı. Oyunun ana ir “ seçliğimiz hafta Perşembe gün nkarada, Türkiye Petrolleri İ A0. Genel Mü- dürlüğünde yapılan bir toplantıda . tesbit edildi Toplantıya katılan Ti- caret Bakanlığı Müsteşarı Mâzlüm Ataman, Enerji ve Tabii Kaynaklar | Bakanlığı Müsteşarı Kemal Noyan ile Maliye Bakanlığı Müsteşar Mu&- vini Muhsin Özbay, bağlı bulunduk- * ları Bakanların, dolayısiyle Hükü- a ni İskenderun pipe» line tışı konusundaki onayını bildirdiler. Yapılar konuşmaları ağ nda dinleyen T.P,A.6. Ge - zı kulakları nel Müdürü Turgut Gülez de müs- bet oy kullanmak: suretiyle, kendi: “sini oraya getirenlerin güvenine lâ- yık gl ispatladı. * Karara göre, kurulacak şirketim 153 milyon liralık hisse senedi, en geç Kasım ayı içinde, satışa çıkarı lacaktır. Onlar erdi muradına... iy m mevkiin Danıştay kara gayrimeşru “işgal ereğince ' cisi olduğu bilinen T.P.A.0. Genel Müdürü Turgut Gülez, daha tâvini- nin haftasında nasıl bir zihniyei ta şıdığını ortaya koymuş ve bu arada pipeline'ı “özel sektöre mal etme” arzusunu saklamamıştır. Bu konu. 13