tup yazıp, beton" 1 karıştırma maki- nesi istiyerek vapmış olan bu ada- mın ikinci sınıf emir kulu bir poli- tikacı ve istenilse rahatça geçilebi- lecek bir engel olduğunu göstermiş- tir. > Johnson Kemalin ve Hükümetin bu meseledeki rollerini, davranış tarzlarını ortaya koyan bir olay, ge- çen haftanın sonunda Cumartesi gü- nü cereyan etti. Hem de bir komedi havası içinde... O gün Milliyet Gaze- tesinde bir haber yayınlanmıştı. Bu- na göre, Çorumlu işçiler meselesini halletmek için Türk-İş, temaslarına devam etmiş ve Hükümetin ağırlığ- nı koymasını istemişti. Devlet Ba- kanı Bilgehan, meseleyi halletme- mekte direnen Belediye” Kan Ankaraya çağırmış, fakat Kemal, işinin çokluğunu bahane e- derek, dâveti -AP'li bir belediye baş- kanmdan o beklenemiyecek bir cü- retle- reddetmişti! Cumartesi saba- , hı da Başbakan, Johnson Kemali Ankaraya çağıracaktı.. Diğer gâze- telerde de büna benzer haberler vardı. Fakat Cumartesi sabahından iti- baren Demirelden Çoruma hiç bir | haber gönderilmedi. Çorumdan ge- len haberler de, Belediye Başkanı- nın makamından kımıldamaya ni- vetli olmadığını gösteriyordu. Bu işe en çok canı sıkılanlardan biri, 1$- çilerle birlikte İstanbula kadar yü- rüyen ve bu meseleyi hâlâ izleyen Milliyet o muhabiri Mete Akyoldü. / ni Kemali çağıradağı Mi halde, böyle bir şey olmamıştı! Demirel mi çağırdı, Mete mi? Nihayet ei kararmı verdi ve saa ğa yakın bir “Yerdeki Milliyet büro- sundan. Çorum Belediye Başkanına telefon etti. Aralarmda şöyle bir ko- nuşma geçti: : “.. Kemal bey, ben Ankaradan, Başbakanlık civarından -bu son ke lime biraz çabuk söylendi- telefon ediyorum. Lütfen, saat kaçta Anka: e olacağınızı haber verir misi — Şey. efendim.. Anlıyamö - ari Başbakanlıktan mı telefon e diyorsunuz? Ama bana Başbakan dan bir iş'ar vukubulmamıştı?.” “ss Efendim, ben orasını bile mem. Önümüzdeki notta, saat aş “— Şeys. Allah allah... Efendim... Sey... Beyfendi, siz kimsiniz?” C.H.P? liler Faaliyette Herkes bir türlü uğraşır. C.H.P'liler de, işte böyle. Birbirleriyle uğraşırlar. Aşağıda, Orlanın Sölu Aleyhları mümtaz & rupun en mümlaz simalarından Ekrem Özdenin - İstanbul Senatörü - aynı takımdan Mustafa Uyara - İzmir Milletvekili - yazdığı mektubun metniyl€ fotokopisi bulum- maktadir. İzmire gönderilmiş olan bu mektubun fotoköopi- si bir İzmirli AKİS okuyucusu tarafımdan temin edilip biz ze ulaştırılmıştır. İstanbul T.B.M.M. Hususi 23-866 Kardeşim. 13-8-66 tarihli mektubumnuzu ancak şimdi bana verdiler. Parti Meclisinde sayın İnönü öbür tarafı tutmuştur. Tebliğ oylan- madan yayınlanmıştır. Bunu ifade etmedik. Arkadaşlar uygun görme- diler Ertunga Almanyada imiş. Eylülün 34 de gelecekmiş, Eylül 5 veya 6'da burada bir toplantı yapalım ve basıma birşeyler osöyleyeli Kongreleri sıkı takip edin, Ben buradaki işleri organize etmeye geli: şıyorum. İnsallah muvaffak olacağız. Yalnız, çalışmak lâzımdır. Arkadaşlarla görüşüp -toplantıyı bana bildiriniz. Sevgi ve saygılar. J E. Özden 5 kem vr in GR EL, j : 4 ' y — Has Ae Ma mila ee b re Yayin # 4 gi “0 ; YE iii 4 arala a di ME i i ö kd MA AN j v *— / li e: YP vi My, Ki Ve ler Yy Be Kgk ia etk Za vr Yl J ir w v 7 A Y N N Bi Yedi e sl ri — Saz? Ky Yö? Pile y - . ? das ar li gri izi Taş, Kaka, Örne BR Sa Kalin saç r Ü : Ekin ME gk İlim Um Bi ğp Askim 4-5 oh. gebidi, 5 A EA ruya b iş Heli mk Ke e Di Kp a F i ee Bü “1 Byk “ Dostlar alışverişte! 10 Eylül 1966 1