YURTTA OLUP BİTENLER AKİS ' ler de yapılabilmektedir. Japon mi marisi tümüyle bu tekniğe ver ver- mektedir. Postacı Kapıyı « Pürkiye ne yazık ki bu deprem böl gelerine tesadüf etmektedir. Ün- lü deprem uzmanlarının raporları- na göre, Akdenizde iki oynak bölge bulunmaktadır. Bunlardan biri Dal- maçya sahillerini, Arnavutluğu; E- ge adalarını, Giridi, Rodosu ve Tür- kiyeyi içine alan Dinarik merkezi- ir. Diğeri ise Anadolu hattı olarak” adlandırılmaktadır ve Korfu, Orle- anvil ve Agadirden geçmektedir. Bu bölgelerde o toprağı olan ülkelerin yöneticileri, gerekli bütün tedbirle- ri almak zorundadırlar. İşin acı ta- rafı, bu gerçekler» Türkiyede bilin- miyor değildir. Türkiyenin deprem bölgesinde bulunduğu hem teorik o- larak, hem de tecrübe ile -hem de çok acı geleni çoktan anlaşı!- muştur. Hattâ bir de “Zelzele si mer meliği” yapılmıştır. Ama depre bölgelerinde “uygun yapı tiplerine xer verilmesini öngören bu yönet- melik tozlanmaktan başka bir işe « yaramamıştır. Hele Varto ve civarının : bugün uğradığı felâket bu bakımdan da» ha da acayiptir. Çünkü bu bölge hem daha önce büyük bir felâkete uğramış -1946 dep e ölür, hem de'bu bölgenin halkı, işi Cena- bi. Hakka bırakmıyarak, Hükümet- ten fiili tedbir istemiştir. Son felâ- keti bölgeye giderek tesbit eden Cumhuriyet yazarı Fikret Otyamın hatırladığı bir olay; insanı çileden çıkaracak niteliktedir. Otyam, “2.5 ay önce Cumhurbaşkanı Cevdet Su- nay ile Vartoya son gelişimde hal- kın deprem tipi evleri canı yürek- ten istediğini hatırlıyorum, Gerekli vaadler yapılmış, “ sabırlı olmaları istenmiş ve kafilemiz Hınısa doğru akip gitmişti...” demektedir. , Vartolular, Cumhurbaşkanının >” ve yanında götürdüğü Devlet Bakanı Bilgehanın © tavsiyesine ister iste mez uyarak, sabretmişler ve ölmüş- lerdir. Şimdi de Başbakan, maze- ret olarak, “Âfetler Cenabı Hakkın takdiridir” demektedir! Doğu insanının, depreme karşı devletten yana yakıla ilgi istediği- nin ve bunu maalesef görmediğinin başka bir delili, CHP Muş milletve- kili Kem»! Aytaçın bu son deprem-» den. son yaptığı açıklamadır: — Ben bu facianın olacağını iki ay önce Meclise ihbar etmiştim a ma, kimse aldırış etmedi. Gene yeni depremler olacak, göreceksiniz. Ted- bir'almak şart. Alınmazsa gene in- sanlar ölecek. Yabancı jeologlar Vartoya geldiler, incelediler ve bu sonuca vardılar. Bunu Meclise du- yurdum,” Depremden geride kalanlar Bir'avuç toprak ve -birkaç bakir parçası.. ç Yaraları nasıl saracak? Başbakan Demirel, âfetzedelere hi- taben vaptığı bir konuşmada da: — Bütün yaralarınızın sarılaca- ğına emin olmalısınız..” Demirel, bu defaki ağır olduğunu, öyle parmak hesabı ile Meclisten geçirilecek basit bir Af Kanunu ile sarılamıyacağını bil- melidir. Bir bölge harap olmuş, bin- lerce ev yıkılmış, binlerce kişi öl- müş veya bakıma muhtaç hale gel- ir. Deprem bölgesinde yer ya rılmış, dağ kaymış, yollar örtülür kalkmıştır. Depremin üzerinden üç gün geçtiği halde, haftanın başında ölü sayısı bile tesbit edilmiş değil di. Halk açlıktan kıvranıyor, gömü- lemeyen cesetlerden Doğu gökleri- ne kokular * yükseliyordu. İran we Iraktaki kolera salgını da sınırları muzi tehdit ediyordu. Üstelik, ulaş- köy olduğu bilinmekteydi, Oysa en basit ihtiyaçların bile karşılayama- dığı bu bölgenin yeniden iskânı ve sert geçen kışa hazırlanması zorun! ludur. Demirel: bünun için söz de vermiştir. Ama aynı Demirel, Anka- raya döndükten sonra “düzenlediği olağanüstü Bakanlar Kurulu top- lantısından çıkarken, ,bir gazeteci- in “ Beyfendi, önümüz kış. Kışa kadâr bu yıkılan meskenler yapıla. cak mı?” sorusuna Öfkeli bir ifa deyle $u karşılığı vermiştir: “— Bu 8000 tane ev....Size sora- rım, siz yapabilir misiniz?” an sonra da, “panik olâ- bilir” diyerek, bu cevabının vazılma- masını istemiştir! Yaraların nasıl sarılacağı, Hükü- metin yardımı hangi dereceye ulaş- turacağı bilinmemektedir. Fakat AP Erzurum milletvekili Turan Bilgin bir taleple ortaya çıkmıstr Bilgin, olayla ilgili olarak, Meclisi olağan- üstü toplantıya çağıracağını ve felâ- ket bölgesine 1 milyar sarfedilmesi için teklifte bulunacağını açıkla- muştır. Yarayı sarabilecek para mik- tarı gerçekten de bu rakamın altın- bulacaktır? Bunlar, cevabı Zor .S0- rulardır. Ama milletin karşısına çıkmanın büyük O kabramanlık ol- duğunu her zaman söyleyen Demi- 27 Ağustos 1966