YURTTA OLUP BİTENLER AKİS büyük felâketler dahi insanların huyunu değiştiremiyor. Bu, daha Doğuya * hareket edileceği sırada meydana gelen bir olayla bir kere daha anlaşıldı. Cumartesi sabahı 8.40'da Erzuru- ma Demireli götüren askeri uçakta AP'li gazetelerin muhabirleri yerle rini almışlardı. Cumhuriyet, Ulus, Akşam, Milliyet ve Yeni İstanbul gazetelerinin muhabirleri ise uçağa ılınmadılar. Bu bir skanlaldi. Ga- zetecilerden biri, daha önce Seçim- ler sırasında cereyan eden bir olayı hatırladı ve şöyle dedi “ Demirelde hızlı bir gelişme var. Eskiden sadece AKİS muhabi- ri uçağa alınmazdı..." Binlerce oyurttaşın can verdiği bir faciaya el koymak için yola çı kan bir Başbakan ve maiyetinin bu davranışı, aklın alacağı cinsten de. ğildir. İşin normali, bundan daha hafif facialarda bile siyasi ayrılıkla rın unutulması ve milletçe elele ve rilmesidir. -Demirel sık sık parlat üğı nütuklarında “bu fikri ısrarla işlemektedir. Ama facia ortaya çik- tığında AP İktidarının İiderleri son derece ilkel bir parti taassubunun dışına çıkamamışlardır. Cumartesi sabahi havağlanında, devlete ait bir uçak aleneh bir partinin ve mer suplarınib inhisarına alınmıştır. Bu durumda, bir basın mensubunun, i$i biraz büyülterek sövlediği şu söz # Demirel Kabinesinde değişiklik bekleyenler, yu relin bir selefinin meşhur tâbiriyle “a tamamen “gerçek dışı sayılmamalı- dır; — Yahu, bu vaziyete göre, AP'li altuğ felâketzedelerin devlet yar. dımından yararlanmaları tehlikede- dir!” “Cenabı Hakkın takdiri"ymiş! Bin İçişleri Bakanı Sü: kan, Çalışma Bakanı Ali Naili Erdem, Saadettin Bilgiç ve Muş milk letvekilleriyle kendine yakın “gaze- tecileri götüren Demirel önce ITI. Ordu Karargâhına, oradan da dep- rem bölgesine gitti. Yol üzerindeki, depremden hasar gören ilçe ve köy. leri gezdi. Bü gezi sırasında devam eden daha hafif sarsıntılardan iki- sine Demirel de Şahit oldu. Birinci sarsıntı, Demirel nütük ( söylerken başladı: Sapsarı olân "Başbakan, he men kendini dışarı attı. Orada nut ka devam etmesini; beraberinde gö- türdüğü gazeteciler büyük bir kah- ramanlık örneği olafak naklettiler! * Gittiği . yerlerde» halka cesaret vermeğe ve felâketzedeleri teselli etmeğe çalışan Demirel, Vartoda bir enkazın üzerinde irad ettiği nu- tuk ssirasında şöyle dedi: “— Geçmiş olsun. Afetler Cenâbı | Hakkın takdiridir..” ., Eh, işte facia en. basit ” şekilde edilivermişti.. Hem de halkın anlayacağı şekilde... Amâ Demivelin özel bir itina gösterdiği bu izah şek- linin zayıf tarafları vardır. Bir kere, Uyusun da en ninni! —— ge ayet ir Başak kedim göre hes normaldir, bü izah: şekline Cc N inanılacak olursa, enabı 'Hakkın yugoslavları,. kana» “dalıları ve jJaponları daha çok sev» diğine < hükmetmek gerekecektir. "Çünkü bü ülkelerde, bizdeki bu son depremden çok daha şiddetlileri ve büyük iskân merkezlerine daha ya- kınları vukua geldiği halde, ölü sa- yısı çok daha az olmaktadır. Son yılların en şiddeli depremi. sayılan ve toprağı kâğıt gibi yırtan Alas- ka felâketinde can kaybı )15'te kalmıştır. o Üskübe çok yakın bir “noktada meydana gölen ve çok şid- detli geçen deprem, sadece 1100 ki- *şiniü ölümüne sebep olmuştur. Her yıl binlerce depremle sarsılan Jas, ponyada ise ölü sayısı bunların bile altındadır. Ama“işi Cenabı Hakka birakan ülkelerde, möselâ İrinda 1957'de'12 bin, 1962'de 11 bin, 1935'te Batı Pakistanda 25 bin, 1939'da Er. Zincanda 40 bin . müslüman, âhire tin yolunu” tutmuştur. Bu rakamlar bir #ek gerçeği söylemektedir: Bi- limsel verilere göre gerekli tedbir- ler almırsa âfetler yine olacak; fa- kat can ve mal kaybı asgariye indi- rilecektir. Bu gerçeği ön plâna alan ileri ülkeler, meseleyi hal şekline bağlıvabilmektedirler. Depreme mü- sait bölgeler, sismolojik araştırma lar sonunda, kesine.. vakın şekilde ve bütün dünvada tesbit edilmiştir: Bunlar bellidir. Bazı özel inşaat tek» mikiiriyle depremde yıkılması ev lamışlar”dır. Başbakan, son hafta içinde herkesi bir. kere daha uyuttuktan sonra, her halde çok nazarın deprem felâketine (o çevrilmesinden e faydalanarak zayıf kabinesini. kuvvetlendirmeye Bunda bir kompleksin rol oynadığı, re serbestisine sahip olmak hakkıdır. Menderes de, Ba- kanlarım bir defa, kendi Grupunun zoruyla değiştir- miş, onun dışında, meselâ unutulmaz Namık Gediği, bütün ikazlara rağmen yanında tutmakta devam et- 21 Ağustos 1966 ve : veren Kabinesini o böyle tutmakla "bir vardır. , düşünceler ve hesaplar hangi hallerde , geçmişteki bazı tecrübeler bu ko- nuda aydınlatıcı ibretler sayılabilir. Bir Hükümel,; ne kadar feryat ederse etsin “gidici” diye ı, hele bir takım Bakanlar “mutlaka gi dici” diye bilinirse o Hükümet ve o Bakanlar iş ik oyu bir deği. yapılmayacaktır, memnü- num” der. Yahut, yapar, ayıklana-$ ayıklar, ötekiler de raha M Ama Demirelin tutumu ; SR ŞALE İN dm ve Ölm dönmez duvar arkasından dilini çıkarıp bunu yapma» mak, Akıllıca davranış hangisidir, yakında beli olur. > 1