YURTTA OLUP BİTENLER Bozbeylinin arabuluculuğuna par- tilerin Grup Başkanları katılmış- lardır. Ancak bunlar, kendi liderle- riyle daimi temas halinde olmuş- lardır ve hem İnönü, hem Demirel sadece mutabakatlarını bildirme- mişler, görüşmelerin seyri konusun- da da devamlı direktif vermişlerdir. Bu bakımdan, hiç olmazsa üzerin- de anlaşılan konularda tatbikatın arzulandığı gibi yürümesini bekle- mek lazımdır. Şimdiki dikenli konu protokolde adı geçen kanunlardan sadece bir tanesi, Af Kanunu, bir öngörüşmeyi faydalı okılmakta- dır. Eğer AP bunu Seçim Kanunu gibi geçirmeye kalkışırsa neticenin Seçim Kanununun akibetinden fark- lı olması çok az muhtemeldir. Buna mukabil hiç olmazsa esaslarda ya- ni, siyasi affin mana, mahiyet ve şümulünde bir anlaşma yapılırsa diğer noktalarda parti görüşü ayrı- lıkları değil de, umumi mahiyette çeşitli fikirler vardır. Af Kanunu komisyonda ve genel kurulda sade- ce teknik ve hukuki tartışmalara yol açar, bir siyasi edebiyata vesile vermez Ancak, bugün görülen, AP'deki "çetin cevizlerin Af konusunda da "Biz iktidarda değil miyiz?" sloga- nına sarılacaklarıdır. Bunların, se- çim neticelerini bir referandum say- dıkları bilinmektedir. Halbuki, 27 Mayıszedeleri temize çıkarmanın 27 Mayısı mahkum etmek manası- na geleceğini ne o hareketin teme- lindeki kuvvetler, ne Cumhurbaşka- nı Sunay, ne CHP ve ne de İsmet İ- nönü bilmiyor değillerdir. İnönü- nün "Af, 27 Mayısın meşruiyetini kaybetmiş bir iktidara karşı yapıl- dığı gerçeği mi kabul edilerek, yok- sa onun cezalandırdığı okimselerin birer mağdur olduğu mu belirtile- rek çıkartılacaktır?" sorusu mese- lenin düğüm noktasını teşkil etmek- Anlaşma zihniyeti devam ettiği takdirde Meclisin protokoldeki bü- tün işlerini bitirerek bir ay içinde tatile girmesi kabildir. Af üzerinde anlaşılamadığı takdirde ise, Meclis o kanun çıkarılmaksızın dağılacak- tır. Bu hafta, bir milletvekili şöyle edi: "— Tatilden dönerken, Mecliste yumruklardan sonra tabancaların konuşacağı endişesi vardı. Bozbey- 6 linin gayretleriyle o ihtimal kalktı. Meclis, asıl tatile "Çalışabilen Mec- lis olarak girerse rejimin itibarı binbeşyüz olacaktır." Adalet Şeriatın kestiği parmak (Kapaktaki vaka) Geçen hafta içinde bir gün, Çar- şamba günü, Ankaradaki TRT Haber Merkezinin bir telefonu uzun uzun çaldı. Arayan, Yargıtay Savcı- larından Bülent manlardı. - manlar, bir gün önce Demireli izle- yen TRT muhabirinin, ifade ver- mek üzere, Yargıtaya gelmesini isti- AKİS rn Ural Yamaç, Tercüman d i Şükrü Polatay ve Mil- ee özdemir Kalpakçıoğlu, ayrı ayrı saatlerde Yargıtaya (giderek Savcının sorularını ocevaplandırdı- lar Savcının dikkatini çeken husus Demirelin sözlerinin gazetelerde de işik verilmiş olmasıydı. Bunun se- bebini kendisinden sorduğunda, Öz- demir Kalpakçıoğlu, Demirelin söz- lerini aynen yazmayı gereksiz bul- duğunu, sadece sözlerin taşıdığı manayı belirtmeye çalıştığını, zira Demirelin bu sözlerinin daha önce de AP'lilerce, çeşitli vesilelerle ni rar edilmiş olduğunu söyledi v — Bu, birçok defalar söylendi Yargıtay binası Rejimin bekçileri uyumazlar. yordu. Çağrı üzerine, TRT'nin Baş- bakanlık muhabirlerinden Özden Vardar, Demirelle o konuşmuştu. Yargıtayın yolunu tuttu, ikinci kat- ta gösterilen odaya girdiğinde Bü- lent Akmanların sert çizgiliyüzüyle karşılaştı. e Akmanlar ardardan, Demirelin gazetelerde "AP, DP'nin devamıdır" o başlıklarıyla (o yayınla- nan sözleri hakkında bildiklerini nakletmesini istiyordu. Vardar, ola- yı, aklında kaldığı kadarıyla anlat mağa çalıştı ve tutulan tutanağı im- zaladıktan sonra Yargıtaydan ayrıl- dı. Ertesi gün, Demirelin sözlerinin yayınlandığı gazetelerin aşbakan- lık muhabirleri çağırıldılar. Cumhu- riyetten Çetin Özbayrak, Anadolu A- 10 Ekim seçimlerinde de söylendi. AP'lilerin iddia ettikleri şudur: E- vet, DP kapatılmıştır. e Kapatılmış olmasına rağmen DP'ye oy veren seçmenlerin elinden oy hakları a- lınmamıştır. Bu partiye oy verenler şimdi kime oy veriyorlar? AP, bir manada DP'nin halkta devamıdır!" Başsavcılık, Demirelin sözlerini tespit eden, fakat gezide bulunan di- ger Başbakanlık muhabirlerini i- fadelerini Ankaraya dönüşlerinde almayı kararlaştırdı. Hadise, "eski DP'nin bir manada devamı" AP'de önce derin bir şaş- kınlık, sonra da müthiş bir hiddet doğurdu. Milletin oyunun çoğunu alan, sandıktan çıkan, memleketin gözbebeği, Türkiyenin en kudretli 18 Haziran 1966