TİYATRO Ankara Festival ayı Haziran ayı, yalnız Antalya ve di- ger bazı illerimiz için değil, An- kara için de bir festival ayı oldu: önceden hazırlanmayan, kendiliğin- den meydana gelen bir tiyatro fes- tivali... Ankara Sanat Tiyatrosunda Eskişehirden İstanbula göç edip, başarılı oyunlarıyla geniş ilgi uyan- dıran, Halk Oyuncuları Birliği "Yılanların Öcü" ile "Şarkıcı Kız"ı oynarken, Avni Dilligil de Halk Ti- yatrosu Topluluğu ile önce Küçük Tiyatroda, sonra Ulus Sinemasında, geçen mevsim İstanbulda afişten in- meyen "Kırmızı Fenerler"in sükse- sini, Ankarada da sürdürmeyi ba- şardı. Bu arada eski Arenacılar, Altan Karındaş - Cenk Güner ve arkadaş- ları, Yeni Sahnede Ankaralıların pek beğendikleri "Kargalar Okulu"- nu özellikle son temsillerde dolup taşan bir seyirci topluluğuna oynar- larken, Ulvi Uraz ve Kent Oyuncu- ları toplulukları da Ankaraya geldi- ler, birincisi Büyük Sinemada "Ha- babam Sınıfı" ile ikincisi (oOKüçük Tiyatroda yeni bir İrlanda oyunu o- lan "Ver elini Yeni Dünya" ile bu renkli ve canlı festivali tamamladı- lar "Hababam Sınıfı"na rağbet Gerçekten de, aylarca öncesinden oturulup düşünüle taşımla ter- tiplense bu kadar çeşitli, renkli ve kaliteli osanat topluluklarını ayni tarihler arasında Ankarada topla- mak belki de mümkün olamazdı. Ama şimdi bu iş, başka faktörlerin etkisiyle, kendiliğinden o oluvermiş, undan da hem Ankaralı tiyatrose- verler, hem misafir topluluklar ya- rarlanmışlardır. Bu festival havası içinde Baş- kentte en çok rağbet gören oyunlar- dan biri, Ulvi Uraz topluluğunun oynamakta olduğu "Hababam Sını- fı'dır. Güldürücü ve bir hayli mü- balâğalı bir skeçler dizisinden öte- ye pek geçmemekle beraber, sahne- ye çıkarılan tiplerin canlılığı ve o- yunun bütünü ile taşıdığı hiciv gü- cü, hemen her seyircide okul günle- rine ait acı-tatlı hatıralar uyandıran bu güldürünün Ankarada da geniş seyirci topluluklarını kendine çek- mesine yetti. 32 Kent Oyuncularında "Ver elini yeni Dünya" Keskin bir mizah cambazlığı Oyun: "Ver elini Yeni Dünya" (Philâdelfia, Here I Come); oyun 3 bölüm. Yazan : Brian Friel. Çeviren : Asüde Zeybekoğlu. Tiyatro: Kent Oyuncuları topluluğu (Küçük Tiyatroda). Sahneye koyan: Müşfik Kenter Dekor : Doğan Aksel. Müzikleri düzenleyen : Vedat Abut. Oynayanlar; Sema (oOÖzcan (Madge), Pekcan Koşar (o (Gareth O'Donnel 1), Müşfik Kenter (Gareth O'Donnel 11), Kâmran Yüce (S. B. O'Donnel),Candan İsen (Kate Doogan), Bülent Koral (Senatör Doogan), Şükran Güngör (Öğretmen Böyle), Ali Poyrazoğlu (Con Svreeney), Güler Kıpçak (Lizzy Sweeney), Erol Günaydın (Papaz Mick O'Byrne) V.S. Konu : İrlandalı Brian Friel'in -1964 Dublin Tiyatro Festivalinde birincilik alan oObu ilk oyunu, kısaca özetlemek gerekirse, "bir tem üzerinde varyasyon" denebilecek, ustalıktan çok derin bir duyarlıkla ve ince bir mizahla işlenmiş bir oyun, seyirci üzerinde güçlü bir mü- zik etkisi bırakan bir oyun, daha doğrusu bir "improvisation"... Tem: irlandalıların birçoğunu anayurtlarını bırakıp Amerikaya göçe etmeğe zorlayan nedenler. Varyasyon: babaocağından belki büsbütün ayrılacağı gece Gareth O'Donnel'i babasından arkadaşlarına, sevdiği halde evlene- mediği kıza varmaya kadar aralarında büyük küçük uçurumlar bulu- nan herkese ve herşeye rağmen doğup büyüdüğü yerlere, babaocağına sımsıkı bağlayan acı ve tatlı hatıralar... Beğendiğim : İşlenen duyguların ve karakterlerin, genç yazarla- rımıza örnek gösterilebilecek, gerçeklikleri, beşerilikleri. Oyunun genç kahramanı Gareth'in "görünen dış kişiliğini" canlandıran Pekcan Ko- şar ile "görünmeyen iç kişiliğini" yaşatan Müşfik Kenterin, aynı insa- nın iç ve dış dünyasını bir ipte oynayan iki cambaz gibi aynı kud- retle veren nefis oyunları. Madge'de Sema Özcanın, O'Donnel Baba'da Kâmran Yücenin ve kısacık Öğretmen Böyle rolünde Şükran Güngö- rün, birer dantel inceliğiyle gerçekleştirdikleri, nüanslı, ifadeli kompo- zisyonları. Asude Zeybekoğlunun özenli, akıcı çevirisi. Beğenemediğim : Dış aksiyonun hemen hemen hiç gelişmediği oyunda ikinci dereceden rollerin yeteri kadar işlenmemiş, bu yüzden gölgede kalmış olması... Doğan Akselin, oyunun havasından çok, turne için "taşıma" kolaylıkları ön plânda tutularak gerçekleştirilmiş (biraz da aceleye gelmiş duygusunu veren dekoru... Sonuç : Değişik çeşnide, duygular üzerine kurulmuş ince bir oyun. Çokiyi oynanan ve zevkle seyredilen bir oyun. Lütfi AY 18 Haziran 1966