Halk Oyuncuları Birliğinde “Sarkıcı Kız” Aşkın gözyaşları )yun : “Şarkıcı Kız” (Müzikal oyun, 3 bölüm). Yazan : Orhan İyiler. Wüzik ? Tacettin Orturav. Tiyatro :: Halk Oyuncuları Birliği (Ankara Sanat Tiyatrosündâ). Yöneten : o Gündüz Kalıç. Dekor - Kostüm : Halk Oyuncuları Birliği, Ortak yapım. Oynayanlar : Gündüz Kahç (Cemi), İbrahim Bergman (Meyhane- ci), Celile Toyon (Şarkıcı Kız), Hikmet Karagöz (Darbukacı), Hayri Eroğlu (Kör Limoncu), Erdem Aykanat (Ağa), Deniz Türkali (Mama) V.S. Konu : Bir yerli “Tatlı İrma” yazmak istediği anlaşılan Orhan İyi- lerin müzikalinde vaka, İstanbulun kenar mahallerinden birinde, “ vi- ran bir meyhanede geçiyor. Bu viranenin bir gülü vardır: Şarkıcı kiz. Babası Darbukacıyla meyhane meyhane dolaşıp şarkı söyliyerek, ox- nıyarak serhoşları eğlendiren körpe, güzelce bir kız. Kötürüm Meyha- neciden toy ve meteliksiz çırağına, zengin Hacıağasına kadar herkes bu neşeli, bu canlı kıza vurgundur. Babası ise onu mümkün olduğu ka- dar pahalıya satmıya, bu sayede rahatu kavuşmıya kararlıdır. Onun için de Ağa ile anlaşır, 4000 lira için kızımı, birkaç karısı ve çocukları olan bu dağ adamına, imam nikâhıyla vermeğe râzı" olur. Ama kızın gönlü Meyhanecinin çirağı Cem'dedir. Beylik cilveleşmelerden sonra; Ağa ile gitmeden önce, kendini oğlana teslim etmekle bunu da isbat eder. Eder ve oyun da, aslında, burada biter. Ama yazar, son perdeyi “doldurmak” -ve kötü bir melodram örneği vermek- için, iki sevgili- yi birleştirmenin -veya ayırmanın- bin türlü yolu varken, bekâret şar- tına bağlı bir “başlık” meselesini uzattıkça uzatıyor, sonunda da, Ha- cıağayı o ürkek ve beceriksiz meyhaneci çırağına bıçaklatıveriyor. Beğendiğim : (oCelile Toyonun, bütün oyunu” ayakta "tutan ve Çi- çekci Kızın içinde yüzdüğü o -maddi, mânevi- “sefalete rağmen neşe: li, temiz, hatta içli taraflarını da dile getiren, diri ve etkili oyunu.. -Co- lette'in renkli ve usta fırçasıyla tasvir ettiği o çatlak sesli, o rüküş, o zavallı... ama gene de güzel ve dokunaklı şarkıcı kızlardan biri. Beğenemediğim : Yazarın bir yerli “Ayak Takımı Arasında” hâvası yaratmak isterken vuvarlandığı melodram... Gündüz Kalıçın Kötürüm Meyhanecinin oturağıvla -önsıradaki seyircilerin başları üzerinde. oy- nayarak mizansen akrobasilerine girişecek kadar ileri götürdüğü aşırı realizm, Hemen bütün öbür oyuncuların gerçek tipler çizmekten uzak kalan “iğreti” oyunları... Sonuç : Ne yeni, ne eski hiçbir şey “söylemeyen”, müziğinden de kulakta küçük bir melodi bile kalmıyan, 200 defa oynanmış olmasına râğmen ne çare ki zevksiz, kötü bir yerli müzikal, Lütfi AY | eymen “Kral Oidipus” temsi- ; Cumhurbaşkanlığı Filârmoni Or- bera a solist - viyolonist, Suna Kanla verdiği konser; şehir stadın- da folklor gösterisi ve geri kalan bü- tün bir haftayı kaplayan “Altın Por- takal” filmi yarışması, bazan günde a vira bulan film gösterileri... r da programın ulusal, hattâ er m nitelikteki yönü.. -Aspendostan faydalanmak Altıncı yaşıda basan Antalya. Festi- valini oOAkdenizin en renkli, en câzip uluslararası o festivallerinden biri haline getirmek hem kolay, hen 7or, Kolay; bunun için vakın kom şularımızın neler vaptıklarına, kısa zamanda ne güzel sonuçlar aldıklu rmasbakmak yeter. Yunanlıların A. tina, lübnanhların Baalbek festi vallerini, bunların programları, bu prograraların nasıl gerçekleştiril diğini alıcı gözle ve dikkatle incele- mek Antalya Festivali yöneticileri. ne güzel ilhamlar verebilir, En baş ta, bu iki komşu festivale katılan yabancı sanat topluluklarından ko layla faydalanma imkânlarını. or: bu iş, devamlı calışacak, yetkili uzmanlardan kurulu bir teş kilât ve devlet bütçesinden birkaç milyonluk yardım ister. Bu konuda ilk düşünülecek şev mükemmel : bir bulunan Aspendos açıkhava tiyatrosundun devamlı olarak faydalanmak olma- lıdır. Bunun için de, her şeyden ön ce, sâhnenin ve amfinin her çeşit gösteriye elverişli sabit ışık tesisle rine kavuşturulması. gereklidir. “Uluslararası karakterde böyle bir festival programında Devlet Ti- yatrosu bütün bölümleriyle yer alü- bileceği gibi, İstanbul Şehir Tiyat- rosu ile Operası, Kent oyuncuları, Dormen, Ulvi Uraz, Cezzarlar, An- kara Meydan Sahnesi ve Ankara Sanat Tiyatrosu toplulukları da seç- me oyunlarıyla programa katılabi- lirler. o Sonra, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yanısıra İs- tanbul Şehir Orkestrası -İdil Biret, Aylâ Erduran gibi ünlü virtüozları- mızın iştirakiyle. konserler verebi- lirler, Opera temsillerine Leylâ Gen- cer, Orhan “Günek, Ayhan Baran, rini duyurmuş ve başarı kazanmış sanatçılarımızın katılmaları sağlar nabilir. Yerli film yarışmasının ya» nısıra Balkanlararası bir film, hattâ tiyatro, müzik, resim, heykel, dekor, afiş v.s. yarışmaları pekâlâ düzev- lenebilir, Daha neler, neler yapılmaz ki.. 32 4 Haziran 1966