TIYATREO Antalya Festival ve ötesi Altıncı Antalya Festivali geçtiğimiz hafta başladı. Festivale yalnız İstanbul ve Ankaradan değil, Avru- padan da bazı ünlü sanat adamları- nın çağrıldıkları biliniyordu. yakarak, uluslararası bir festival düzenlendiğine hükmedilebilirdi. A- ma film yarışması dolayısiyle orta- va çıkan tartışmalardan anlaşılıyor ki Antalya Festivali uluslararası de- gil, hattâ ulusal da değilmiş, sadece bölgeselmiş... İşin dedikodu tarafı bir yana bi- rakılırsa, Antalya Festivalinin ulu- sal, hattâ uluslararası bir festival olmaması için ortada hiç bir sebep voktur. Torosların eteğinde, dünya- nın en güzel denizine ve en cazibeli kıvılarına sahip olan Antalya ve do- layları tabii güzellikleri kadar tari- hi verleri, hele Aspendos gibi bir a- çıkhâva tiyatrosu ile, Side gibi de- gerli kalıntılarıyla böyle bir festiva- le bütün dünyayı değilse bile bütün Avrupayı, bütün Akdeniz ve Orta Doğu memleketlerini pek âlâ çeke- bilir, Yeter ki, festivale gelecekleri her bakımdan doyuracak nitelikte bir sanat faaliyeti sağlanabilsin. Bir de, herkesi en iyi şartlar altında ba- rındırmaya yetecek kadar otel bu- lunsun. Programda neler var? Antalyanın çok iyi niyetli Belediye Başkanı, yerli - yabancı sanat ve basın mensuplarını cömeriçe festi- vale davet etmiştir. Bunların ara sında yerli ve yabancı şarkıcılar, ka- bare artistleri, hattâ milli kıyafetle- rimizi kuşanarak açılış kervanına katılan: ve nikâhları Antalyada kı- vılan genç bir alman çift de var. ike xi açılış kervanı, yerli oyun- lar, okul öğtencilerinin güzel' kıya- fetler içindeki çeşitli gösterileri, ö- zellikle iyi ie bir mehter takımı, şehir o bandosu; parkta ce şitli yerli 'malların sali edildiği pavyonlar, Belediye salonunda re- sim öğretmeninin 'tablolarından ve gazete kâğıtlarından yaptığı çok me- haretli heykelciklerden ibaret sergi ile bir bankanın el sanatlarını ko- rumak için çeşitli bölgelerde dokut- tuğu halı ve kilimlerden bazı örnek- ler... Bütün bunlar bölgesel bir fes- tival, bir fuar için belki göz ve gü: nül doldurucu şeyler ama, bir de bakıvorsunuz . Aspendosta Devlet taniyan bir ders. Aspendosta “Kraj Oidipus” Yerini buldr “Kral Oidipus”, Tragedin. Sophoökles (İ. Ö. 495 - 406), Bedrettin Tuncel, Devlet Tiyatrosu (Antalya Festivali, Aspendos'ta). Nevit Kodallı. Refik Eren. Kostüm ; Hâle Eren. Isık ; o Nuri Özakyol. Oynayanlar ; Cünevi Gökçer (Oidipus), Muzaffer Gökmen (Râbip), Çoşkun Orhon, (Kreon), Nihat Avbars (Teiresias), Muazzez Kurdoğlu (İokaste), Ali Algın (Laios'un kölesi), Nuri Gökseven: (Korinthoz'lu hâ- berci), Bozkürt Kuruç (Haberci), Muammer Esi, Raik Alnıaçık ve Ad- nan Başer (1, 2. ve 3. Korobaşları), Koro. Konu ; © Anlik irâgedianın babüsi Aiskhvlos'tur, ama tragediâ denil- di mi, her yerde, akla ilk gelen “Kral Oidipus”tur. Bunun nedeni mev- danda* antik tragediada herşeve hükmeden tanrıların çizdiği kader çiz- gisiyle insanoğlunun XVIN. yüzvildan bu vana herşeve hakim kılmak istediği akıl ve muhakemenin çizdiği mantık çizgisi avm paralel üze- rinde atbaşı giderler bu ünlü eserde. Bilmeden babasını öldürmüş, anaşıyla evlenmiş, ondan çocuklar edinmiş olan Oidipus'un, tanrıların kendisine ne yaman bir oyun oynadıklarını anlamaya başladıktan son- rada, ne pahasına olursa olsun, gerçeği öğrenmek icin giriştiği umutsuz mücadele onun, kara alınyazısına 2500 wi önce isvan etmiş bir öncü olarak selâmlanmasına yetiyor o bugün, Beğendiğim : Devlet Tiyatrosunun alu wl önce, Büyük Tiyatroda sahneve koymuş -sonra Paris, Kıbrıs ve Atinada olumlu yankılar uvan- dıran temsillerini vermiş- olduğu “Kral Oidipus”"un Aspendosta, ken- disine en vâkışan çerçeveyi ve atmosferi bulmuş olması. Bu atmösfer içinde o mükemmel rejinin ve öyunun, kapah tiyatroda fikir ve insan- lik yönü ağır basan vorum gücünii Torosların eteğinde. açıkhava sah- nesinde, diş tesirlere feda ederek . vitirmemiş olması, Cünevt Gökçerin bu voruma ve bütün oyuna. “ton'unu veren, sadeliği icinde ihtişamlı, sürükleyici oyunu. İokaste'de Munzzez Kurdoğlunun olgun ve ifadeli oyumu; Teiresias'ta Nihat Ayvbarsın “iç yaşama” gücünü kaybetmemiş olan güzel kompozisyonu. Haberci've ilginç bir vüz kazandıran Bozkurt Kuruçun etkili oyunu, Bütün öbür sanatçıların. özellikle Korobaşları- nın ve Koronun ölçülü, âhenkli oyunları, Ve nihavet: Tuncelin zevkle dinlenen, şiirli çevirisi, Kodallının nefis müziği, Erenlerin ovuna hava- sını kazandıran Pr e Özakvolun tatlı ışıkları... geen * Bir şe : İn az onbeş bin kişinin can kulağıyla zade ve kolav umu 1 Naciye FEVZİ 4 Haziran 1966 31