Saygondan gelen hâberler, Diemin devrilmesine ön- gelen günlerde görülen ketidini yakmalarin Güney Vietnamda yeniden başladığım göstermektedir. Hat tâ, eğer kötü bir şaka değilse, şu sirada kendini yak- miak için kırkiki büdistin sıra bek bile söyleri- niektedir. Geçen hafta Da Nâtiğ ayaklaritmasını küvvet yoluyla bastirdiktani sonra keridine güveyi birdetibire aftımiş görünen ve yehiden iri sözler etmeye başlı. yan Mareşal Ky, bu dütum karşısında, herhalde ba- şının üzerinde dolaşan kara bulutların dağılmaktan uzak olduğumu bir kere daha anlamıştır. i Sü günlerde başiıın üzetinde kara bulutlar dola- şatı yalnizca Mareşal Ky değildir. Onunla birlikte, Saygöndan birilerte mil üzakta, Washington'daki Be- yaz Evde oturatı İöhtison'un o durüdu da hiç içaçıcı değildir. Viettiamda “Güneyli halkı komünizm emiper- yalizmirden kurtarmak” amacıyla gitiştiğini söyledi- gİ savaş, Kuzeye yapılan şiddetli huva akıtlarına £ njefi, hergün biraz daha kötüye gitmektedir. k Aitetikanın Vietnapı savaşım büyütmesinden ve “Vi- ötkorig tarlaların arasına asker ve silâh yığmaya başlamasından buyata uşağı yukarı bir yıl geçmiştir. Ancak, Victmarmda titisonlar yeniden başlamak üze- redir ve Vietköfg tarlalari küçüleceğine, alabildiğine büyüiekiedirler. Kuzey o Victhamın Güneye yaptığı yardimları kesmeye hazırlandığını gösteren en ufak bir belirti bile yoktur. Amerikan bombalarının bozdu- ğu yollar, yiktiğı köprüler, bir gecenin içiide, karın- cü sürüsü gibi çalışan insatılar tarafından onürilmak- (a, sevkiyata huzıtlarimaktadır. Buna karşılık, Güney Vietnam halkı, Başkan Jolmsöti'un yeminbillah bütün dünyayı inandırmaya çalıştığını sanki yalanlamak is- tercesine, “amerikan yardımını hiç istemez gibi gö- rünmektedir. Güneyde, Saygondaki sokak fahişelerin- den ve bar sahiplerinden, kara borsacı ve fırsat düş- künlerinden başka, bütün Vietnamda, “aman ameri- kalı, bir yere uzaklaşma!” diyene rastlanmamakta- dır. Buna karşılık, “yankee, go home" yazı ve âvâzele- ri günlük hayatın ayrılmaz parçası p çık- mıştır. Güney Vietnam ordusunun durumuna gelince; ar- w 'da otüranlar bile bu ordunun savdş- tah çok politika İle uğfaşmakta olduğu gerçeğini an lamış bulunuyorlar. Kumandanlar başarı peşinde de- gil, iktidar peşinde koşmaktadırlar. Bunların bazıları iktidarlarını Amierikanın kuyruğuna yapışmakta, ba- zları da Kergün biraz daha büyüyen bir siyasal kuv- vet olarâk ortaya çıkan budistleri kâzatmaya çalış makta aramaktadırlar. Hızlı savaş taraftarı görünen- lerin bile aklında, savaş alanında başarıla- rırt İnsani İktidara götüren eti kestirme yol olduğu gerçeği yatmaktadır. Mareşal Ky, böyle düşünenler için en g'izel örnek olarak ortada durmaktadır. Bu şartlar altında, eğer günün K'rinde yanıp ya- kılacaklar arasında sirava girmek istemiyorsa, Baş- —— Sırada k imvar? Kan Johnson'un Vietnam konusunda yeni kararlar al- masi gerekmektedir. Bu kararlatın, alınması en gücü de, hiç şüphesiz, savaşı sürdürüp sürdürmemek ko- ölarıdır. Gerçi “bu savaşm bir yere ulaşaca- ği yok. Biz kendimizi Vietnam halkının istediği ölçü- de işin içine sokarız. Halk da savaşı istemediğine gö- re, bizim bütada işimiz ne?” diyebilmek kolay değil dir, Bu, amerikalı yöneticilerin şimdiye kadar söyle- diklerini inkâr etmeleri demektir ve büyük prestij kaybına üğtamalarına yol açacaktır. Ama, çıkmaz bir yolün sonüfia kadar gitmekte ısrar etmek, herhalde, bundan daha az prestij kaybma yol 4çacak bir davta- niş değildir. Birleşik Amerika, Vietitam savaşını, birkaç ba- kâzahamraz. Bir kere, savâşin geçtiği ülkenin bütünü kendi deneti altıda değildir. Vietkong, hâla Güneyin üçte ikisini ketdi elinde tutmaktadır. İkin- cisi, Vietköfiga yardımın geldiği sınırları ve yolları de- eyememektedir, kâpatmâsı ise hiç olacak bir iş dir. Bünlar, süvaşın 'Katşılaştiği güçlüklerin aske- Ft yönüdür. İşin bir de siyasal yönü vardır ki bu, belki ötekilerden de önemlidir. Güney Vietnam, bu- günkü durumuyla, siyasal kokuşmanın tam göbeğin- dedir ve bu kokuşma sürüp gittikçe, Birleşik Ameri- ka, halka, aslında kendi istediği bir yönetimin Say- gonda kurulup yerleşmesi için kulanılan zordan baş- ka birşey olmayan Vietnam savaşını kazanamaz. Eğer halkin çoğunluğu, kuracakları devlet düzeni konu. sünda Jolinsön gi düşünüyorsa, o zaman mesele vok, Fakat, Saygonda şimdiye kadar lnlki temsil e- den tek hükümet kurulmamıştır ki, çoğunluğun bu konuda ne düşünüp istediği bilitisin... Vietnam halkıhin istediği seçimlerin bir sözveri- lip bir geri birakilması, insanın aklına, İster istemez, yapılaack seçimlerden korku duyanlar olduğunu geti riyor. Öyle yâ, yapilacık seçimler sonunda işbaşma, savaşın durdurulmasını ve anlaşmazlığın Hanoi ile Saygon arasıhda yapılacak görüşmelerle çözülmesini isteyen bir yönetim gelirse, o zaman ne olacaktır? Vi. etnam ordusu nasil beslönceek, savaşın devamından ekonomik çıkarlar sağlayanlar ne diyeceklerdir? Baş- kan Jolihson, önündeki seçimlerde Goldiwâter'in kar- $isıma nasıl çıkacaktır? İşte size bir sürü soru ki, öğer Saygonda işbaşına tarafsız bir yönetim gelirse, hemen ortaya çıkiıvereceklerdir. Bifkaç amerikali ve viethanilı generalin sözüte uyarak Vietnam sâvaşıni genişletmek ve Birleşik A- merikayı işin içine bü küdar sokmak büyük bir siya. sal yanlıştı. Fakat yatilışta inatla devam etmek, sonu çok tehlikeli bir #iaceradır. Başkan Johmson attik çe- şitli çıkar ve baski gtüplarımın etkisinden kurtulmalı, Vietnam halkı ne istiyorsa “ama kendi kafasina göre değil, gerçekten ne İstiyorsa- öfa razi olmalidir. Za- matı geciktikçe, işin sonunda düşülecek hüsran ve hayal kırıklığı daha fazla olacaktır. 2 beğ ime er an memek ee 4 Haziran 1966