4 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA artsa bile, gelir seviyesini, hayat seviyesini olduğu gibi muhafaza e debilmek için milli gelirin yüzde 2,5'inin yatırım şeklinde tasarruf edilmesi gerekmektedir.” Raporun Oobelirtmek o istediği, “malını, oparasını çok sevenlerin çok şeyler im zeri gerektiği”dir. rin savunma- ları gereken ra fikirler, ne yazık ki, özel sektörün o. yer alan ay- dınlar vunulmaktâ v hiçbir akerieni görüşle ilgisi e lunmayan bu islahatçı görüşler, “ideolojik görüşler” dilde itelen-, mektedir. Rapor, özel sektörcülük- le kalkınmak isteyen ülkelerin bile, böyle gelişmemiş, bilgisiz özel sek- e ve veee ereruşie SÖZ- emeleri gerektiğine dikkat Kedim özel sektörün bünyesi içinde de bir tasfiye ve ye- nileşmenin şart olduğunu ileri sür- mektedir. Bu bölümde rapor şun- ları söylemektedir: “Teknolojik yenilik getirilmeden kalkınma olamaz. Az gelişmişlerde iptidai istihsal düzenini süratle de giştirmek, süratle kalkinmanın ilk dır. Bu arada iktisadi menfaat- düzene bağli olanların men- faatleri pek tabii haleldar olacak- usus unutulmamalı dır ki, hizli ka eski düzene ve tekniğe bağ- lamış olanların m tlerini halel dar etmekle mümkündür.” legeler, eğer raporun o söyle mek istediklerini okumuş olsalardı, herhalde e eye önce, rapo ra saldırırlardı. Allahtan, delegele- rin kitap ak inat ve ısrarlari, festival içinde (o festivali önledi. Böylece delegeler, taşrada , Parti evye iy vatandaşlara söyledikleri sözlerin benzerlerini Genel Kurulda da söylediler ve ra- Kim yedi, nerde yedi, ne yedi? (tenel Kurulun ikinci günü Cu martesi- osalon birbirine girdi. Bu k hâva içinde, İzmir Ticaret Oda- sı Başkanı Haydar Aryalın, Adapa- zarı delegesi Necdet Birgenin olum- lu ve çok önemli konuşmaları da kaynayıp gitti. “Yatırım kotalarında ere ne çıkması ir verilen bir önerge or- talığı karıştırdı ve “paramızı almak isteyenler hava alırlar” diye kükre- “ ven delegenin, na- AY — musur ile çalışmayan bir tek işada- mı tanımıyorum” şeklindeki iddiası- na gölge düşürdü. Maliye: Bakanlığının Odalar Bir- liği emrinde tuttuğu'yatırım kötala- rı dövizlerinin nasıl “harcandığını soran önergede, 14 ve 15. Kotada bu döviz miktarının ne olduğu ve ne tarının Birlik yöneticileri târa- fından kullanıldığı soruluyordu. Ö- üğrge, Başkanlık Divanınca Okun- madı ve gürültüler içinde yönetim kurulu ibra olundu. Bunun üzeri- ne önerge sahipleri önergelerinin o- kunmasını istediler, Başkanlık Divanı ise önergenin, cevap hazırlanması için ilgili me mura gönderildiğini söyledi. Kon- renin bavası elektriklenmiş ve usul tartışmi da bu- lunuyordu. Bâzı delegeler oturduk- ları yerden birbirlerini suçluyor- lardı, Tartışmalar devam ederken, önergenin cevabı okunmağa baş landi, “o 14 ve 15. Kotalarda 18 milyon 35 bin dolarlık dövizin Birlik amd bırakıldığı belirtiliyor, Birlik yönetim kurulundan Bos a fabrikası sahibi Sakıp Sabancı- ili 1 milyon 700 bin dolarlık dö- gaze lere de paylar ayrıldığını” ileri sür- dü, “asıl rakamların açıklanabilme- si için konunun Hesap Komisyonu- na havalesini” istedi. Teklif, delegeleri tekrar birbirle- rine düşürdü. Herkes, ame me e den birbirini suçluyordu. HERKES OKUYOR AKİS tüler arasında kürsüye gelen Oda- lar Birliği Başkanı Sırrı Enver Ba- tur, “hiç kimsenin şerefiyle oynana- muyacağını, bunun tüccarlık ahlâkı ile bağdaşmıyacağını” belirtti ve gürültüler içinde kürsüden indi. Az sonra 1.7 milyon dolarlık döviz tahsisi aldığı açıklanan Bossa Fab- rikasi sahibi Sakip Sabancı kürsü- ye geldi ve: “.« Bu gibi hareketler beni dur- duramaz, yatırım yapmaktan ala koyamaz. Yatırım yapmaya devam edeceğim” dedi. Başkanlık Divanı nihayet, konu- nur aydınlığa kavuştuğunu bildirdi ve meseleye böylece son verildi. Gürültüye gelen teklifler Bu festival içinde gerçekten kay- nayıp giden, İzmir Ticaret Oda- sı Başkanı Haydar Arvalın ko- nuşması İse, “Türkiyenin ihraç mal- ları için yeni pazarlar araması ge- rektiği”ne değiniyordu. Aryal, “800 milyonluk bir nüfusla dünyanın en büyük pazarı olan Kıta Çinini gör- mezlikten gelmemizin doğru olma- dığımı” söyledi ve: — Bu ülkeye birçok mal sata- bileceğimiz halde -Çin, alışverişte peşin olârak milletlerarası döviz ö- demeyi prensip kabul etmiş nadir ülkelerdendir:, Çinde ticari temsil- ci bulundurmamamızın bir hâta ol- duğunu” belirtti. Aryal, Ortak Pazarın kodaman- larından da şikâyet etti ve Türkiye- ve, tütün, fındık, kuru incir gibi bel- libaşhı ihraç malları için tanman kontenjanların bile doldurulâmadı- ğımı, Ortak Pazarın ilerigelen ülke- lerinin Yunanistanla gizli anlaşma- Yar yaptıklarımı, Türkiyenin ihracat kontenjanları boş dürürken, Yu- nafiistandan mal aldıklarını açıkla- dı. Adapazarı delegesi Necdet Bir- gen ise, şimdiye kadar Odalar Bir- liği yetkililerinin çeşitli basin top- lantılarında ve resmi konuşmalar- da ileri sürdükleri görüşlerin aksi- ne olarak, “Parçaları dışardan avnı fiyatlarla ithal edildiği halde, özel sektör montaj tesislerinde montajı vapılan traktörlerin, birim başına 15 bin lira kadar daha yüksek bir fiyatla satıldıklarını” ileri sürdü ve: *“.« Özel sektör daba ucuza mal eder, daha verimli. çalışır, diyoruz. Bu durüm ise bizi mahcup etmeli- dir” dedi. Fakat, gerek Haydar Aryalın, ge- rekse Birgenin sözleri kubbede ka- lan hoş bir seda olmaktan öte gide- medi. 4 Haziran 1961