AKİS YURTTA OLUP BİTENLER ne'idi? Bu sorunun cevabı bilinme den, Çankaya Köşkünde, geçtiğimiz hafta yapılan toplantının incelikle- rini ve önemini kavramak zordur. Gerçi Türkiyede çok kimse, Demi- rel başkanlığındaki AP İktidarı ile plân fikri ve dolayısiyle Plânlama Teşkilâtı arasında bir uyuşmazlığın, çelişmenin : varlığından haberdar- dır. Kadri Eroganın ünlü vecizesiy- le, “plân değil pilav” taraftarı olan AP'nin 27 Mayısın bütün eserlerine olduğu gibi bu çeşit bir kalkınma fikrine de karşı çıktığı meçhul de ğildir. Ama son zamanlarda diğer gümbürtüler arasında bu önemli meselenin sözü edilmez lemiet Bu konudaki süküt elbette ki ortalığın güllük gülistanlık olduğu anlamı- na gelmiyordu. Nitekim Demirel, yarattığı bazı sun'i meseleler halk oyunu gümbürtüye boğarken, Plân- lama hususunda benimsediği terk ve kayıtsızlık siyasetini sessizce uy- gulamaktaydı. İdare mekanizması Plânlamaya göre düzenlenmemiş, bü rokrasi hastalığı tedavi edilmemiş bir ülke olan Türkiyede başarılı bir plân uygulamasının tek şansı, hükü- metlerin dâvaya sıkı şekilde —— ması iken, AP İktidarı bunun ters bu, zaten fazlası ile kâfiydi. AP İktidarının Plânlamanın etra- fına gerdiği kayıtsızlık perdesi e izolasyon politikası 10 Ekim seçi lerinden sonra ilk büyük sedöesini Plânlama Müsteşarı Memduh Aytü- rün istifası ile vermiştir. Hüküme- tin davranışları, fazla kötümser bir insan olmayan Aytürü bile koyu bir ümitsizliğe sürüklemişti. İstanbul halkma âcilen Boğaz köprüsünün ve daha Plân dışı birçok isteğinin hayal olmasın- da baş suçlu olarak gördüğü Aytü- rün istifasını sevinçle karşıladı. Böy lece, Plânlamayı Demirelin Çapçının Müsteşarlığa vekâleten ta vini şeklinde oldu. Bu olay tek ba- şına, AP'nin plân hususundaki he- defini gösterecek niteliktedir. Çap- gı, tayininin ertesi günü bir gazete- diye; “— Benim hiç bilgim yok. Bura ya e gelip gidiyor. İmza atacak adam lâzım. Onun için beni buraya tayin etmiş olmalılar. Buraya esas tayin mutlaka yapılacaktır. Ben ge- çiciyim, hiç bir ilgim ve iddiam yok- 4 Haziran 1966. tur” dedi. Yeni erme gl gazetecinin * “Kaç gün kalırsınız?” sorusuna ise şu Ce- vabı verdi: Oysa, Çapçının b asi bu sü- re misliyle dolmuş, ama ufukta bir “ehil müsteşar” görünmemiştir. As- lında, niteliklerine uymayan bir zir- veye tayin edilmekle Çâapçı, en az Plânlama kadar © talihsizliğe uğru- mıştır. . Orhan Çapçı bir hukukçu- dur. Çalışkan bir memur olarak ta- nınır. 27 Mayıs onu. Vakıflar Genel Müdürü olarâk bulmuş ve görevin- den almıştı. Sonra Kıbrıs'Türk Ce- maati Vakıflar Müdürlüğüne gönde- rildi. Oradan birsüre sonra döndü ve İktisadi Devlet Teşekküllerinin Reogamizasyonu Komitesine rapor- tör olarak tayin edildi. Daha sonra da Aytür tarafından, (o Plânlamada koordinasyon o komisyonları daimi sekreterliğine getirildi. Bu görev kuvvetli bir iktisat kültüründen Zi- yade idareciliği, icracılığı gerekti- ren bir görevdir. İşte Demirel, Müs- teşarlık için bula bula bu mütevazi Orhan Çapçıyı bulmuştur. Bu arada d şarlığı teklif ettiği duyuldu, fakat bu, tahakkuk etmedi. Etseydi, bu da bir garabet olacaktı. Çünkü Ya- sâ; plânlı kalkınmaya değil, Mende- Tes ri kalkınmaya yatkın bir iktisatçıdı Sonra, plandk. Plânlama dışı bir revizyon yapılacağı” haberleri yayıldı: Başbakanlığın alt katında, bazı iktisatçılar, Demirelin kendile rine verdiği özel yetki ile ge lardı! Demirel bu haberi f Ama, eski Elektrik Etüd İşleri m hendislerinden : Turgut Özalın, bir zamanlar Memduh Yasa tarafından doldurulan Başbakanlık Müşavirli- ğine tayin edildiği ve bazı çalışma- lar yaptığı da bir gerçektir. Maliye ci Adnan Başer OKafaoğlunun da le bazı “uzun” görüşmeler yaptığı bilinmektedir. İlgisizlik ve gonra zaman eçti ve Hükümelin Plânlamadaki ön faaliyetlerle, şeklen de olsa, ilgi kurması zorunlu olan günlere gelindi. İkinci beş b lık Plânın ön çalışmaları ari lanmıştı. Yüksek Plânlama Kurulu, nun toplanması ve bu konuyu gö- rüşmesi gerekiyordu. Ama Demirel- den ne bir ses, ne bir nefes geliyor- du. Artık Plânlamaya şekli bir ilgi bile çok görülmekteydi. Oysa Plân- lamada yapılan çalışmalar çok ö- nemli sonuçlara Gn Uzun Va- deli Plânlama yenin uzman lar, ikinci beş modelini e ini Modelin uygulanması için altı alternatif tes- bit edilmişti. Bazı ternatifler -Demirelin sağlıyacağını vaadettiği- dış yardımlara ağırlık veriyor, bazı ları ise iç kaynaklara dayanıyordu. Bazılarını hızı yüzde 8, bazılarında yüzde 6, çoğunluğunda Orhan Çapçı Demirelin tuttuğu adam LL