YURTTA OLUP BİTENLER de işlerini yaptıklarını sanmak ise hayalperestlik olacaktır. o Bütçede makamlarından uzak kalan, Seçim Kanunu mücadelelerinde hiç uğra- mayan Bakanlar şimdi de kuliste haber kovalamaktadırlar. Dosyala- rın içinde imza bekleyen evraklar ise herhalde tavana varmış olmalı- dır. Şeytan bunun neresinde? Bu "hâyıhuy"un başlıca sebebi, bizzat Demireldir. Kabinede re- vizyon haberleri yüzünden Bakanla- rının huzurunun kaçtığından ye Ka- binenin çalışamaz hale geldiğinden boyuna şikâyet eden Demirel, aslın- da bu haberlerin çıkmasını ve bu karışıklığın doğmasını oyaratan a- damın ta kendisidir. Vaktiyle Grup- ta sıkıştırıldığı ve tenkitlere uğra- dığında tâvizi sonuna kadar götür- müş, Kabinede değişiklik yapaca- ğına söz vermiş, sonra umumi ef kâra değişikliği yapacağını belirten açıklamalarda bulunmuştur. Bugün AP'nin kaynayan bir kazan haline gelmesine, Kabinenin o başarısızlığı kadar bu tutum sebep olmuştur. Yoksa, her iktidar grupta tenkitle- re uğrar ve her zaman İktidar grup- larında Bakan olmak isteyenler vardır. Ama Başbakan ümit ver- mezse, durum bu hale hiç bir za- man varmaz. Şimdi AP'nin bütün çarkları, kendini, bir kabine revizyonuna gö- re ayarlamıştır. Demirel de bunun önüne geçememekte, mahrem gö- rüşmelerde, daha önce verdiği söz- den de dönememekte, fakat kendi- sini zayıflatacak olan bu işi gecik- tirmek için uğraşıp durmaktadır. Başbakan sakalla bıyık arasına sı- kışmıştır: Eğer değişiklik yapmaz- sa hem sözünden dönmüş olacak ve hem de bu karışık parti ile 5 Hazi- ran seçimlerinde kombine bir mü- cadele veremeyecektir. e Değişiklik yaparsa, bu, birçok gayrımemnun yaratacak, Muhalefet, "Hükümetin başarısızlığı, değişiklik yapmak 70- runda kalması ile ispat edildi" diye- bilecek, bu değişiklikte parti içinde- ki muhaliflerine tâviz verse mağlüp sayılacak, tâviz vermese oOdurumu daha da güçleşecektir. Demirel ve arkadaşları bu aç- maz içinde her gün bir çelişmeye düşmekte ve karışıklığı daha da art- tırmaktadırlar. Demirelin, Pazarte- si günü, kendisini sıkıştıran parti- lilere ve yakınlarına "Bu işi iki gün içinde bitireceğim" dediği öğrenil- 8 Edip Somunoğlu Yolcu Abbas miştir. Aynı Demirel Pazar günü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ya- kınlarında bir vakitler müteahhit olarak yürüttüğü . inşaata yaptığı bir gezi sırasında ise iki gazeteci- ye: ". Sizin bu 1-20 gün daha miştir. Bu, Kabine spekülâsyonunuz devam eder!" de- değişikliğinin 24-25 Nisana kadar o uzayacağı şeklinde yorumlanmıştır. (o Demirele yakın bazı AP'lilerin son bir-iki gün için- de ortaya attıkları ve Başbakanın da böyle düşündüğünü söyledikleri görüş ise ilgi çekicidir. Bu AP'liler za demektedirler: — Bizim senatör Bakanlarımız- dan ikisi kurada kaybetti. Seçime girecekler. Bunlar İhsan Sabri Çağ- layangil ile Haldun (Menteşeoğlu- dur. Kabine değişikliği 24 Nisanda- ki yoklamalardan önce yapılır da bu Bakanlardan biri Kabine dışın- da kalıp, aynı zamanda yoklamayı kaybederse bu, siyasi nezakete uy- maz.." Bu yorum tarzı, Başbakanın Or- a Doğu civarında gazetecilere söy- lediğiyle birleştirilince, o zihinlerde AKİS "doğru imiş" dır. Kabine değişikliğinin gecikeceği önündeki "uç" görüş ise şudur: "Değişiklik 5 Hazirandaki seçimden sonra yapılacak.." Bunu söyleyen- ler, Demirelin, bir mahrem toplan- tıda "Meclisten güven oyu almış bir Kabine bir ay içinde değiştirile- mez" şeklinde konuşmuş olduğunu ileri sürmektedirler. Eğer bu doğ- ru ise, Demirel taktiğinin tipik bir örneği demektir. Çünkü Demirel bu güven oyunu -yani Bütçe oylaması- nı-, Kabinede revizyon yapacağına dair söz vererek almıştır. Şimdi bu sonuç, değişikliğe lüzum olmadığı- na dair delil olarak kullanılırsa, bu- nun karşısında söylenecek söz yok- tur. Demek ki Demirel, verdiği söz- den caymak için her vesileyi kul- lanmaya kararlıdır. Öbür taraftan ,birçok AP yetki- lisi de revizyonun hemen yapılaca- ğını, hafta sonuna kadar işin bitiri- leceğini haber vermektedir. Meselâ Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağla- yangil, Pazartesi günü abinede 4-5 Bakan değişe cek. Ama isimler üzerindeki karar kâmil hale gelmiş değil. Değişiklik birkaç gün içinde olur!" demiştir. Bir gün önce, değişikliğin seçim- den sonraya kalacağına dair demeç vermiş olan Cihat Bilgehan ise, Pa- zartesi günü: — Yooo, temaslar yor!" diye konuşmuştur. intibaıı yaratmakta- devam edi- Bilgiç meselesi Sızan haberlere göre, ortada bir de halledilememiş mesele vardır. Bu, Bilgiç meselesidir. o Üstelik bu mesele, karışıklığın uzamasına yol açan ana sebeptir. Anlatılan şudur: Bilgiç, ilk Kabinenin kuruluşunda yaptığı gibi,. Hükümet icraatında görüşünü ve kadrosunu ön plâna geçirecek bir ısrarı oOdevam ettir- mektedir. Bazı prensipler ileri süre- rek, her görevi kabul etmeyeceğini ima etmesinin anlamı budur. Bil giçin, Kabinede Başbakan Yardım- cılığı istediği, oObazı arkadaşlarının Bakan olması için ısrar ettiği ve Hükümet Programına bazı pren- siplerin oeklenmesi için ouğraştığı bildirilmektedir. Tabii bu, Demire- lin, çok büyük bir zorunluk olmaz- sa, kabul edeceği şey değildir. Ama yapılacak Kabine Oo revizyonundan sonra Bilgiçin yine, rest çekmiş o- larak, dışarıda muhalefete devam etmesi de hiç istenmemektedir. Bu- 16 Nisan 1966