S İ Yayınlar Umut verici belirtiler Yurdumuzda sinema yayınlarının ne kadar yavaştan bir gelişme gösterdiği, sinemayla az çok ilgile- nen hemen herkesin bildiği bir ger- çektir. Ciddi sinema yayınları yur- dumuzda ancak son on yıl içinde başlamıştır ve bu on yılın kitapları bir düzineyi bile zor bulur. Fakat bu ağır - aksak gidiş artık değişe- ceğe benzemektedir. Çünkü yalnız son sekiz ay içinde yayımlanan si- nema kitaplarının sayısı yarım dü- zineyi aşmıştır. Gerçi bu kitapla- rın değeri çok farklıdır; sonra, şim- diye kadarki sinema yayınlarının aksine, yerli olmaktan çok, çeviri- ye yönelmektedir. Ancak, sinema kitaplığımızın fakirliği (ogözönünde tutulunca, sinema o yayınlarındaki bu hızlanmayı iyi bir başlangıç say- mamak elde değildir. İster yerli, is- ter çeviri olsun, en önemli konular- da iyi seçilmiş, iyi düzenlenmiş si- nema kitapları, sinemamızın içinde bulunduğu çıkmazda ilerisi için şimdilik tek umut bağlanacak ça- lışmalar olacaktır. Son sinema yayınları çalışması- nın büyük kısmı senaryoya yönel- mektedir. Nitekim yedi kitaptan dördü senaryodur. Bunların başın- da Ankaradaki "Bilgi Yayınevi'nin sinema dizisinin ilk iki kitabı olan senaryolar gelmektedir. Bunlardan birincisi, ünlü isveçli yönetmen Ingmar “Bergman'ın o let - Yaban Çilekleri"dir. 1958 U luslararası Cannes Film Festivalin de birincilik kazanan "Yaban Çilek- leri" yaşlı bir profesörün, hayatı- nın son demlerinde "ömrünün hasebesi"ni yapmasını anlatmakta- dır. Bergman'ın senaryosu ayrıca bir edebi metin olarak da zevkle o- kunabilmektedir. Örnek metinler Dizinin ikinci kitabı, ünlü amerika- lı yönetmen ve oyuncu Orson "Citizen Kane - Yurttaş Kane" adlı senaryosunun çevirisi- dir. "Yurttaş Kane", sinema anlatı- mında bir devrim yapan son dere- ce önemli bir filmdir ve çevrildiği 1940 yılından bu yana ünü eksil- mek şöyle dursun, gittikçe artmış- tır. Nitekim en son 1962'de İngiliz Sinema Enstitüsünün yayım orga- nı "Sight and Sound" dergisinin dünya sinema eleştirmecileri ara- 16 Nisan 1966 NEM A sında açtığı soruşturmada sinema tarihinin en iyi on filmi arasında birinci seçilmiştir. Bergman'ın "Ya- ban Çilekleri"nin aksine (o Welles'in "Yurttaş Kane"i aşağı - yukarı bir çevirim senaryosu (olarak yayım- lanmıştır. Bu bakımdan, okunup anlaşılması o Bergman'ın senaryosu kadar kolay değildir. Buna karşılık, sinemayla oyakından ilgilenenler "Yurttaş Kane "de birçok sinema o- kulunda örnek senaryo olarak kul- lanılan bir metni bulacaklardır. Bir başka senaryo da, fransız yönetmen Alain Resnais'nin sinema anlatımına büyük yenilikler getiren "Hiroshima, mon amour - Hiroşi- ma, Sevgilim" adlı filminin senar- yosudur. Fransız "yeni - roman kımının başlıca temsilcilerinden Margucdrite Duras'nın yazdığı bu senaryo da, tıpkı Bergman'ınki gibi aynı zamanda büyük bir edebi de ğer taşıyan bir metindir. Bu çeviri senaryoların yanısıra, Ma yönetmen Federico Fellini'- n "La dolce vita - Tatlı Hayat" filmine dayanarak fransız yazar Lo Duca'nın kaleme aldığı aynı addaki romanı da sayılabilir. Lo Duca'nın romanı bir film hikâyesi olarak o- kunabilir. Dördüncü senaryo, genç roman ve hikayecilerimizden engiz Tun- cerin yarım kalan "Tabancamın sa- pını gülle donatacağım" denemesin- den sonra tamamlamak üzere bu- lunduğu son filmi "Sevmek seni" nin senaryosudur. Tuncer "Sevmek seni"de bir kadın - oğlan - gençkiız üçlüsünün aşk macerasını anlat- maktadır. Seks ve türk sineması Geçen yılın sonlarından kalan bir kitap, Agah Özgüçün dış kapak- (Basın A: 10179) — 108 33