AKİS bile Diemi devirenlerin desteği ol- madan iktidarda kalamayacağını göstermiştir ki bu da Ky yönetimi- ne bağlanan ümitleri suya düşür- müştür. Ancak Vietnam olayları bu ka darla kalmamış, aradan çok geçme- den, budist ve öğrenci ayaklanmala- rı en önemli amerikan üslerini çev- releyen eyaletlere, bu arada Danan- ga da atlamıştır. Danang ayaklan- ması o kadar çabuk çıkmış ve ge- lişmiştir ki, şehrin Belediye Başka- nı, Saygonda seçim yoluyla işbaşına gelecek bir hükümet kurulmadıkça, başkentin otoritesini tanımayaca- ğını açıklamıştır. Belediye Başkanı- na şehirde bulunan güvenlik kuvvet- leri de katılmışlardır. Bunun üzeri- ne General Ky, Danangın komünist ellere geçtiğini ilân etmiş ve şehri "kurtarmak" üzere, yanına önemli sayıda kuvvet alarak yola çıkmış- tır. Fakat ateşli General, Dananga gelince, hem söylediği sözlerden do- layı özür dileyerek, hem de, şehri kurtarmak şöyle dursun, kendi pa- çasını kurtarabilmek için kimsenin kılına bile dokunmayarak, geldiği gibi Saygona dönmek zorunda kal- mıştır. Her derdin çaresi olur, ancak.. Saygona döner dönmez, General Ky'nin ilk işi, bir siyasi liderler konferansı toplamak olmuştur. Fa- kat, budist liderler, seçimleri oha- zırlamak ve bir anayasa taslağı ka- leme almakla görevlendirilecek bu konferansı da boykot etmiş bulun- maktadırlar. Budistlerin katılmadı- ğı sürece, bu konferans çalışmaları- nın ne kadar başarılı olacağı biline- mez. Geçen haftalar içinde Vietnam- da olup bitenleri, amerikan yöne- ticileri büyük bir şaşkınlık ve ha- yal krıklığıyla seyretmişlerdir. Da- nang olayları, Ky hükümetinin gün - lerinin Ode sayılı olduğunu ve Say- gonda yeni bir hükümet buhranı- nın belireceğini açıkça ortaya okoy muştur. Birleşik Amerika, sonunun nereye varacağını bilmediği için, böyle bir buhrandan çok çekinmek- tedir. İşin daha da kötüsü, Vietnam- da General Ky ile birlikte Amerika- nın itibarı da çok sarsılmıştır. As- lında, Birleşik Amerikanın Viet- namda zaten büyük bir itibarı yok- tu. Vietnam halkının çoğu, amerika- lılara, kardeşler arasındaki anlaş- 26 mayı geciktiren insanlar olarak bakmışlardır. Washington'un Gene- ral Ky'nin arkasına koyduğu destek, eğer geride biraz itibarı kalmışsa, şimdi onun da sarsılmasına yol aç mıştır. Budistler, (o Birleşik Ameri kayı artık bir de istemedikleri bir yönetimi zorla işbaşında tutan kuv vet olarak görmeye başlamışlardır. Nitekim gerek Saygonda, gerekse Danangdaki gösterilerde başlıca he- def, ülkedeki amerikan varlığı o ol- muştur. Amerikan yöneticilerinin Gene- ral Ky'nin başına gelenler karşısın- da duydukları şaşkınlık, Saygonda kuvvetli bir hükümet kurulabilece- ği yolundaki yanlış düşünceleri yü- zündendir. Eğer böyle bir hayale ka- pılmasalardı, geçen iki hafta için- de olup bitenleri hayretle (o seyret- mezlerdi. Akıttıkları su gibi paraya, yığdıkları büyük kuvvetlere rağmen Vietnam savaşının hergün biraz da- ha kötüye gittiğini görmeleri ise, bu savaşın niteliğinde de yanıldık- ları içindir. Bu savaş basit bir ko- münist sızması yüzünden çıkmış değildir. Bu, kanlı bir kurtuluş mü- cadelesi sonunda imzalanan Cenev- re anlaşmalarına rağmen milli bü- tünlüğüne kavuşamamış bir halkın bu bütünlüğü sağlamak için verdiği savaştır. Haydi Vietkong komünist kuklasıdır; ama, ya Saygonda kuru- lan her hükümete karşı cephe alan budist liderler ve onların peşinde gidenler de mi komünist kuklası- dır? Eğer Vietnamda bu kadar çok komünist varsa, ülke zaten onların eline geçmiş demektir ki, o zaman YENİ DÜNYADA OLUP BİTENLER Birleşik Amerika için yenilgiyi ka- bul etmekten başka çare yoktur. Fakat bütün tarafsız (gözlemciler, Ky'ye karşı ayaklananların okomü- nist değil, Vietnam (milliyetçileri olduğu noktasında birleşmektedir- ler. Birleşik Amerika için talihsiz lik şuradadır ki, Vietnama burnu- nu bu kadar akılsızca ve bu kadar fazla soktuğu için, şimdi komünist- ler gibi milliyetçilerin de amacı, ilk iş olarak, amerikalıları Vietnamdan çıkarmak olmuştur. Sakat politikanın günahı Birleşik Amerika, işine geldiği za- man, milletlerin kendi gelecekle- rini kararlaştırma (self - determi- nasyon) hakkına sarılmakta, anlaş- mazlıkların bu ilkeye göre çözüm- lenmesini istemektedir. Fakat Viet- nam gibi aynı kandan gelen, aynı dili konuşan, aynı geçmişe (o sahip iki ülkenin birleşmesi söz konusu olunca, bu hakkı tanımaktan dik- katle kaçınmaktadır. Hattâ o kadar dikkatle kaçınmaktadır ki, genel se- çimlerle işbaşına gelecek bir yöneti- min Kuzeyle görüşmeye oturmasın- dan korkarak, Güneyde halkın ço- gunluğunu temsil eden bir iktida- rın kurulmasına bile razı olama- maktadır. Eğer Birleşik Amerika As- yada komünizmi durdurmak için yanlış bir yer seçtiyse, bunun gü- nahını Vietnam halkı mı çekecek- tir? Birleşik oOAmerikanın Vietnam savaşına doğru teşhis koyması için zaman gelmiştir, hattâ geçmektedir. YAYINLAR ORHAN ULUKAN'n KORKU DUVARI adlı kitabı çıktı Şair ORHAN ULUKAN'ın yurdumuzda çıkan başlıca sanat dergi- leri ile gazetelerin sanat sayfaları ve çeşitli antolojilerde yayınlanan yeni şiirleri "KORKU DUVARI" adlı bir kitapta toplanmıştır. Güzel ve sade bir kapak içerisinde ikinci hamur kâğıda temiz bir baskıyla basılan Orhan Ulukan'ın bu 52 sayfalık üçüncü kitabının fiatı 3 liradır. Kitapçılardan ve P.K. 238 — ta pulu karşılığında istenebilir. ANKARA adresinden pos- Okuyucularımıza tavsiye ederiz. (AKİS — 113) 16 Nisan 1966