YURTTA OLUP BİTENLER bakandan bir randevu talep etmiş, gitmiş, bilhassa af ve seçim kanun- larının getirilmesi ve memleketin umumi durumu hakkında görüşleri- ni hulüs ile bildirmişti. İsmet İnö- nünün Demirele söylediği, havanın elektrikli ve gergin bulunduğu, tan- siyonu büsbütün' arttıracak davra- nışlardan sakınılması, meselâ bu iki netameli tasarının hiç olmazsa iki ay geciktirilmesiydi. Fakat Demi- rel bu ikazın sebebini de, mânası- nı da, mahiyetini de hiç anlamamış- tı ve üstelik, partilerarası gerginli- ği şahsen arttırma punda tahriklerde, lunmuştu. ister gibi Gru- beyanlarda bu- konuşulacak muhatap olmaktan çıkmıştı. Hele Bütçe görüşmeleri sırasında iktidar partisinin ve lide- rinin tutumları, karşı tarafta bir DP ile bir "ikinci sınıf Menderes"- in bulunduğunu ve ikinci demirkıra- tın dört nala birincinin yolunda git- tiğini ortaya koymuştu. "Nasıl münasip görürlerse.." Süleyman Demirel adına yapılan müracaatı, CHP Genel Başkanı- na Orhan Öztrak duyurdu. İnönü- nün cevabı şu oldu: . — Sayın Başbakan toplantıyı nasıl münasip görürlerse o şekilde tertipleyebilirler. Her hangi o bir toplantıda CHP'yi Kemal Satır ve İsmet İnönü - Süleyman Demirel Eski camlar bardak oldu O konuşmada, Demirel dış poli- tika konusunda muhalefet liderle- riyle toplantı düşündüğünü söyledi- giz zaman İsmet İnönü: — Umumi bir toplantı mı, yok- sa ikili ikili mi?" diye sormuş, Baş- bakan bunu henüz kararlaştırrnadı- ğını bildirmişti. Geçen haftanın sonundaki Çağ- layangil demarşı, kökünü bu muha- vereden alıyordu. Halbuki o tarih- ten bu yana köprülerin altından çok su geçmişti ve Demirel, rejimi cid- diyetle tehlikeye koyan ihtiyatsız liderin bütün basiretsizliğini yap- mıştı. İnönü için artık Demirel, ken- disiyle oturulup makul bir konu 6 Nihat Erim beyler temsil edecek- lerdir.. Sayın Başbakandan beni ma- zur görmelerini istirham ederim." Orhan Öztrak İnönünün cevabı- nı ulaştırmak için Çağlayangili a- rayıp ta bulamadığında notu Kema- li Beyazıta bıraktı, o da, Dışişleri Bakanı kendisine telefon ettiğinde bu üç maddelik notu bildirdi. Çağlayangilin hiç memnun olma- dığı, sesinden anlaşılıyordu. Zaten Kemali Beyazıt bunun için, o te- selli sözlerini ilâve etmek lüzumu- nu hissetti. İnönüden gelen bu cevap, Demi- reli Çağlayangilden de fazla şaşırt- tı. Toplantının asıl hedefi, dış poli- AKİS tika konusunda bilgi vermekten zi- yade bir gösterişti ve her şeyin a- yağı altından kaymakta olduğunu hisseden Demirelin liderleri zeva- hirle yumuşatma arzusundan doğu- yordu. İnönünün katılmadığı top- lantıya muhtemelen öteki liderlerin de gelmeyeceklerini Demirel çabuk anladı. Gerçekten de, eğer dış po- litika konusunda bilgi verilecekse her partinin bu işle uğraşan res- mi sözcüsü vardı. Başbakan ve Dış- işleri Bakanı onları aydınlatabilir- di. Bu, toplantı hazırlığının ağırdan alınması neticesini verdi. Ama İnö- nünün tutumu, Süleymam Demirelin iktidarının yüzüncü gününde, Tür- kiyede dört yıl pek âlâ iyi götürül- müş İktidar-Muhalefet münasebet- lerinin üzerine bir kova soğuk su dökme işini pek güzel becermiş ol- duğunu gösteriyordu. Bütçe "Kahir ekseriyetle kabul" Haftanın başında Pazartesi günü Mecliste Bütçe görüşmelerini iz leyenler, irili ufaklı beş partinin bir cephede toplandığım gördüklerinde pek şaşırmadılar. Hükümet, Bütçe görüşmeleri boyunca öyle gaflar yapmış ve ortaya öyle basiretsizlik örnekleri koymuştu ki, dört ay ön- ce Hükümete güvenoyu veren Ali- canın partisi YIP bile Bütçeye kar- şı çıkmak zorunluğunu hissetti. 1966 yılı Bütçe Kanunu, tasarının tü- mü üzerinde gruplar adına yapılan konuşmalardan sonra oya sunuldu ve CHP, MP, YTP, TİP ve CKMP'li milletvekillerinin 200 oyuna karşı 237 oyla kabul edildi. Bu yılki Bütçe görüşmeleri, iti- raf etmek gerekir ki, hayli çekişme- li ve gürültülü geçti. Muhalefet Par- tileri sözcülerinin tenkitlerini ce- vaplandırmaktan ziyade AP Grupu- nu keyiflendiren konuşmalar yapan Hükümet üyeleri, Demirelin gözüne girmek için, olacak, zaman zaman havayı elektriklendirmekten de geri kalmadılar. Zira, hangi Bakan Mu- halefeti tahrik vin ve gürültü çık- masına sebep olduysa, o, önce mirel NA tebrik edildi. Adalet görüşülürken or- Bunun tipik bir Örneği, Bakanlığı bütçesi taya çıktı. En can alıcı konularda fütursuzca sözler (sarfeden Adalet Bakanı Hasan Dinçer, bir ara, Da- 5 Mart 1966