AKİS Huzursuz Kıta Afrika, Ganada geçen hafta yapılan da sayılınca, son iki yıl içinde sekiz, elti ay içinde de altı askeri darbeye tanıklık etmiştir: 1 Şubatında, eski bir fransız sömürgesi olan Gabon'da, bir genç MN grupu, devlet başkanı Leon Mba'yı devirmek is- temiş, fakat darbenin üzerinden birkaç gün geçmeden De Gaulle, abon'a fransız paraşütçülerini göndererek Mba'yı yeniden işbaşı- na geçirmiştir. 2 — 19 Haziran 1965'te, Albay Bumedyen, Cezayir devlet başka- nı Bin Bellayı devirerek yönetimi ele almıştır. 3 — 25 Kasım 1965'te, Leopoldville Kongosunda, General Mobu- tu başkan Kasavubuyu görevinden indirerek, beş yıllık bir süre için bütün yetkileri kendinde toplamıştır. 4 — 22 Aralık 1965te, eski fransız sömürgesi Dahomey'de, ordu kumandanı general Soglo, devlet başkanı Apithy ile başbakan Aho- madegbeyi işbaşından uzaklaştırarak, 5 iktidara geçmiştir. — 1 Ocak 1966'da, eski fransız sömürgesi Orta Afrika Cumhu- riyetinde Albay Bokassa devlet başkanı yerine geçmiştir. Dacko'yu devirerek onun 6 — 4 Ocak 1966'da, gene eski bir fransız sömürgesi olan Yukarı Voltada Albay Sangule Lamizana, devlet başkanı Maurice Yameo- go'yu işbaşıadan indirerek, kendisini yeni devlet başkanı ilân etti. 7 — 15 Ocak 1966'da, bu sefer eski bir ingiliz sömürgesi olan Nijeryada bir askeri ayaklanma oldu, başbakan Ebubekir Tawafa Balewa ve eyalet başbakanları, öldürüldüler, Olaylar sonunda, Ni- jerya ordusu genel kurmay başkanı general Aguiyi İronsi'nin lider- liğinde bir askeri hükümet kurularak yönetimi ele aldı. 8 — 24 Şubat 1966'da, başkan Kwame Nkrumah Pekine gitmek üzere yoldayken, Ganada ordu ve polis ayaklandı ve Nkrumah bü- tün görevlerinden azledildi. Bunlara ek olarak, lanma oldu. sivil hükümet darbeleri yapıldı. 1965 Ekiminde 1964 Ocağında Zanzibarda, Ocak darbesi sonunda Zanzibar Burundide kanlı bir ayak- 1964 Ekiminde de Sudanda Tanganika ile birleşti, Ekim darbesi sonunda da Sudanda Mareşal Abud yönetimi devrildi. İntikamdır. Şimdi Dr. Zeyyan yeni- den başbakanlığa getirilmiş, Dr. Nu- rettin Attasi de devlet başkanı ol- muştur. Hafiz ve arkadaşları, mem- leketi Batıya satmakla ve gerici burjuvalarla (| işbirliği (o yapmakla suçlandırılmaktadırlar. Devrilen putlar Suriyedeki ihtilâlin pek az kimseyi şaşırtmasına karşılık, Ganada o- lup bitenler hemen herkesin parma- ğını ağzında bırakmıştır. Gerçi Baş- kan Nkrumahın yönetimi hergün biraz daha az memnunluk verici, buna karşılık hergün biraz daha çok hoşnutsuzluk yaratıcı oluyor, ekonomik durum Ganada hergün biraz daha kötüye gidiyor ve mur- halefet hergün biraz daha sert yok lardan önlenmek isteniyordu a daha bütün siyah rika ülkeleri sömürge iken ülkesini ilk bağımsız- lığa kavuşturan -Gana bağımsızlı- ğını 1957 yılında kazanmıştır- lider 5 Mart 1966 Nkrumahın öyle, bir gecede işba- şından uzaklaştırılabileceğini kimse aklına getirmiyordu. Oysa Nkru- mah, Vietnam konusunda barış im- kânları aramak üzere çıktığı Uzak Doğu gezisini bitiremeden, Pekinde, o kadar güvendiği ordusu ve polisi tarafından koltuğundan atılıverdi- ğini öğrenmiştir. Batılı basında bu konuda çıkan yazılarda bir memnunluk duygusu bulmamak mümkün değildir. İngi- liz basını, Nkrumahın son zaman- larda fazla sola kaymış olduğunu, bir Afrika birliği kurmak istemek- le başından büyük e giriştiğini belirtmeye özel bir at göster mektedir. Fransız basili, ülkesinde kurmak istediği aşırı solcu düzenle Nkrumahın, fransızca konuşan AF rika devletlerine kötü örnek verdi- ğini yazmaktadır. Amerikan basım ise, eski Gana devlet başkanını, ül- kesini yabancı sermayeye kapamış, DÜNYADA OLUP BİTENLER olmakla, bir yandan Amerikadan yardım alırken, öteyandan Washing- ton'a küfretmekle suçlamaktadır. Bütün bunlara bakınca, insan, ister istemez, Nkrumahı yıkan şeyin ken- di iç ve dış politikasının Ganada u- yandırdığı tepkiler mi, yoksa ganalı liderin gidişinden endişe duyan ba- zı batılı çevrelerin parmağı mı ol- duğunu sormaktan kendini alama- maktadır. Gana darbesi, son iki yıl içinde Afrika da görülen darbelerin onun- cusudur. Bunların sekizi askeri, iki- si sivil darbelerdir. Son ikisi de, Ni- jerya ve Gana gibi politik bakım- dan oldukça düzenli sanılan ülke- lerde olmuştur. Bütün bu olup bi- tenler, Afrikanın önümüzdeki gün- lerde daha başka olaylara gebe ol- duğunu göstermektedir. Şu sırada, yakın bir gelecekte dünyanın başını ağrıtmaya aday bir başka Afrika ülkesi de Ugandadır, Afrika ölçüleriyle odemokratik sa- yılması gereken bir seçimle işbaşı- na gelen Başbakan ote, geçen hafta başlarında, kabinedeki altı bakanı tutukladığı gibi, Uganda a- nayasasını da yürürlükten o kaldır- mış ve bütün iktidarı kendi elinde toplamıştır. Bindiği dalı kesenler Geçtiğimiz o hafta, bir darbe gör- memekle beraber, başı adama- kıllı dertte olan bir ülke daha var- dı. Sağcılarla solcular arasında ala- bildiğine bölündüğü için, görünüş- te ordunun müdahalesinden başka hiçbir kurtuluş yolu bulunmayan bu ülke, Sukarnonun Endonezyası- dır. Geçen yılın sonlarında solcular tarafından yapılan darbeden sonra. Sukarno, orduya dayanarak komü- nistleri temizlemek istemiş, fakat şimdi de ordunun çok kuvvetli du- ruma geçtiğini görerek yeniden ko- münistlerin desteğini aramak 7Zo- runda kalmıştır. Şu satırların yazıldığı sırada, Cakartada durum alabildiğine karı- şıktır. General Nasution'un işba- şından uzaklaştırılmasına kızan or du ve sağcılar, eski genel kurmay başkanının yerine dönmesini, dışiş- leri bakanı Subandrio'nun da kabi- neden atılmasını o istemektedirler Buna karşılık solcular, Nasution'un yeniden göreve getirilmesine karşı- dırlar ve oSubandrio'yu odestekle- mektedirler. Bu durumda, Sukar- nonun dizginleri daha ne kadar e- linde tutabileceğini kestirmek hiç de kolay değildir. 25