Eğilimler İlim ve Terbiye Dairesinin dışında, sadece ıslâhat tek- lifi yapacak nitelikte bir İnceleme ihdas edil miştir. Bakanlık içinde kendi anladıkları şekilde mil- liyetçi niteliği taşımıyan müdürler, şube müdürleri, müfettiş ve öğretmenler ya görevlerinden alınacaklar, ya da başka yerlere atanacaklardır. Bakanın, kendi grupundaki kafatasçı; mukaddesatçı, şeriatçi bir kı- sım milletvekiline verdiği söz budur. 27 Mayıs Orta- okulu Müdürü Vasfi Anıl bunun için görevinden alın- mış, öğretmenliğe gönderilmiştir. Ticaretle uğraşan, m esat sömürücülüğü yap duğu dernek için, "hangi üst okulu bitirirse bitirsin, bu al Köy e mezunları üye olamaz" diyen tüccar Ce- Korkut, Öğretmen Okulları Genel Müdürlüğüne bunun için ala Dahası var: Devrimci, Atatürkçü ilköğretim mü- Mi Ahmet Nuri Macit, dernekti ve sendikacı ol- İçin ilkokul öğretmenliğine indirilmiş ve Sam- ai Malatyaya sürülmüştür. İnançlı köy çocuğu, gerçek milliyetçi Hidayet Taştekin, bakanlık emrine alınmıştır. Köylünün perişan ve sömürülmüş olduğu- nu söylediği için iftiralarla mahkemelere sürüklenen ve fakat aklanan, ama ne yazık ki nakledilen, bunun üzerine dayanamayıp istifa eden Sait Çiltaş da bun- lardan biridir. Petrolden, toprak reformundan, Ana- yasadan söz ettikleri için sürülen Sırı Çelikler, Ali Çiçekliler, Eroller, Faruk Sükanlar, gerekçesiz öğret- menlikten uzaklaştırılan Nâzım m r, bir tedhi- şin, bir faşist eğilimin kurbanlarıdırlar Halkın yararına çalışan, yüzlerce eser veren Ha- lis Kurtçalar neden görevden alındılar? Bugün Türkiyede vergi kaçırarak yılda milyon- lar kazanan kişinin itibarı yanında, Anayasa reform- larını savunan öğretmenin kaderi sürgün olmaktır, ie e ır. yede Milli Eğitim Bakanlığı, milli- etek meme kanda din sömürücülüğü yapan, hukuk devleti İlkelerine cephe alan partizanların sul- tasına girmiştir. Artık tasfiye hareketinin başla- ması gerekirdi. Tasfiyeye Önce, ba dürlüklerine dürüst (Top ise, Yayın Müdürlüğünün şube mü- tayin Hayrettin UYSAL Sakarya Milletvekili Bugün Türkiyede Milli Eğitim Bakanlığı, bir kast teşkilâtı olan ve başında öğretmenlikle ilgisi bu- lanmıyan biri oturan bir dernek tarafından yönetil- mektedir. Öyle ki, Almanyaya gönderilecek öğret- menleri bile bu kast teşkilâtının başının vize ettiği e n pen üst kademelerine bu der- neğin kuru e. e kanıyı inkâr götür- mz "bir şekilde d doğrulamak Diğer yandan, Türk Yili ein Amaçlarıyla çe- lişmeye saplanmış olan Milli Eğitim Bakanı Dengiz, Millet Meclisinde yaptığı bir konuşmada, öğretmenin asadan söz edemiyeceğini söylemiştir. Oysa müf- redat roLE ML bu görevi öğretmene açık ve seçik olarak yüklemiş bulunuyor. Gerçekte, öğretmenin ye- tiştireceği yurttaşın nasıl olması gerektiği, program- larda tesbit edilmiştir. Bu programlara göre, öğret- men Anayasadan da, toprak reformundan da, yerüstü ve yeraltı bütün servetlerimizden de söz edecektir. Gerçekte öğretmen, bugün bu görevini bilinçle yap- maktadır Bikidz. müfredat programı ne diyor: “Türkiye Cumhuriyetinin, insan haklarına daya- nan, milli, demokratik, lâik ve sosyal bir ai dev. leti olduğunu; Tü irkiye Devletinin, ülkesi ve mille- tiyle bölünmez bir bütün halinde b luğu bilir ve türk milletinin bir ferdi olmanın şerefini duyar ve sorumluluğunu kavrar." “Toplum olaylarıyla ilgilenir w toplum çıkarla rını Kişisel çıkarların üstünde tuta un doğal ve toplumsal pa türlü zenginlik kağlaklarının korunmasının gerektiğine inanır. İşte öğretmenin görevi, bu ilkelerin anlamına uy- gun yurttaşlar yetiştirmektir. Oysa, halkını seven, görevini bu ilkelere uygun yapmaya çalışan öğretmen bugün, bir faşist eğilimin tedhişi, baskısı altında tu- tulmak istenmektedir. edilmişlerdir. de durum bundan farklı dergilerinin ka- uygulanmaktaydı. Orta öğretimde değildi. Meselâ Pertewiyal Lisesinin bod- aşarılı, milli eğitim müdürleriyle başlandı. stanbul, Konya ve Sivas Milli "Eğitim Müdürleri sebepsiz o- larak görevlerinden alındılar, yerle- rine de derneğin kurucuları ve men- subu öğretmenler tayin edildiler. Geçtiğimiz hafta içinde Bakanlı- ğın çeşitli kademelerinde yapılan nakil ve tayinler, Milliyetçi Öğret- menler Derneğinin bu işteki rolünü ortaya eN önemdedir. Meselâ, bu seçimlerde AP yı olan Emin Ç ğin kurucu üyelerinden ölsen mükâfatım, Ziya Karamuktan bo- şalan Yüksek Öğretim Genel Mü- dürlüğü o(makamma getirilmekle görmüştür. Derneğin kurucu üyele- rinden AP milletvekili aday adayı Osman Tunç ile Ömer Tanrıkulu 5 Mart 1966 rak ve Orkun lenişörlerinden Nurettin Uytun da, etinin mükâfatım Yayın Mü- ür umcılığına (o getirilmekle görmü iştür. Talim ve Terbiye Kuru- lu üyeliklerinden ikisine, Kâmil Su ile eski DP Bakanlarından Abdul- lah Akerin karısı Mükerrem Aker atanmışlardır. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Halis Kurtça da Milliyetçi öğret- menler Derneğ gayretleriyle gö- revinden alınanlar arasındadır. Başarılı bir eğitimci 1960 Kasımında MBK Hükümetin- ce İstanbul Milli Eğitim Müdür- lüğü görevine getirilen Halis Kurt- ça, İstanbulun eğitim programına dört elle sarıldı. İşe başladığı sıra- larda İstanbulun birçok bölgesinde, ilkokullarda üçlü ve dörtlü öğretim rum katında, ufacık bir odada, uy- gun olmayan şartlar içinde 130 kişi ders görmekteydi. Kurtça ilk ola- rak, hiç olmazsa İlk Öğretimden dörtlü öğretimi kaldırmak için te- şebbüse geçti. O sırada İhtilâlin İs- tanbul Valisi bulunan Refik Tulga da bu genç ve işini bilen eğitimci- ye yardımcı oluyordu. o Nitekim MBK Hükümetinin, yetkilerini Ku- rucu Meclise devretmeden önce çı- kardığı 222 sayılı İlk Öğretim Kanu- nu da Kurtçanın tasarladığı progra- mın uygulanmasını kolaylaştırdı. Bu kanuna göre, her yıl, Devlet büt çesinin yüzde 3'ü, Özel İdare bütçe- sinin yüzde 20'si, Belediye bütçeşi- nin yüzde 5'i ilkokul İapürimiisı için tahsis ediliyordu. Ayrıca bu nun, Hazineye, belediyelere ve özel 13