AKİS DP devrinde önce Emlâk Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı olmuş, sonra da Genel Müdürlüğe getirilmiştir. | İhtilâlden sonra bir ara tekrar Emlak Kredi Bankasına getirilen Aktekin, bir süre sonra gö- revinden alınmış ve özel sektöre geçmiş, Yapı-Kredi Bankasına gir- miştir Acaba, AP Hükümeti böyle bir kimseyi Ziraat Bankasının, başına getirmekle ne yapmak istemekte- dir? Bu sorunun cevabı, önümüz- deki günlerde, yeni Genel Müdürün icraatıyla verilmiş olacaktır. Eğitim Kargadan kılavuz Şu günlerde Milli Eğitim Bakan- lığında, görülmemiş -DP devri dışında- bir heyecan ve telâş hü- küm sürmektedir. Memurlar, yeni bir haber olup olmadığını birbir- lerine sormakta, öğrendikleri (o ha- berleri süratle diğer arkadaşlarına iletmekte, sonra da ellerini şakak- larına koyarak kara kara düşünme- ğe başlamaktadırlar. Bu, elbette ki sebepsiz değildir. Geçtiğimiz haftanın başında Pa- zartesi günü duyulan ilk haber şu oldu: Müsteşar Yardımcısı oMeh- met Arslantürk, (Yüksek Öğretim Genel Müdürü Ziya Karamuk ve İlk Öğretim Genel Müdür Yardım- cısı Ali Yağcıoğlu görevlerinden o a- lınmışlar ve öğretmenliğe nakledil- mişlerdir. Salı günü Bakanlıkta bir bomba gibi patlayan haber ise, 25 kişiden müteşekkil Talim ve Terbiye Kuru- lunun 21 üyesine işten el çektirtildi- gi oldu. Kurul üyesi Remzi Öncül, Zekâi Balaoğlu, Tahsin Gülöksüz, Orhan Çaplı, Remzi Erkoç, Adnan Saygun, Şükrü Kurgan, Ömer Ba- yın, Fatma Varış, Cemâl Alpman, Mithat Enç, Nazmi Vural, İsmet Ko- nuk, Muhsin Biray, Suphi. Arman, Cahit Kınay, Bahattin Örnekol, Himmet Akın, Osman Yüksel -AP- nin "Serdengeçti"si değil-, Sıtkı La- dik ve Selâhattin Tanselin görevle- rine son verilmiş, kimi öğretmenli- ğe, kimi de müfettişliğe oatanmış- lardı. AP Hükümetinin, çeşitli Ba- kanlıklarda fütursuzca giriştiği "ge- nel müdür ve yüksek dereceli me- mur azli" icraatı, Milli Eğitim Ba- kanlığına da sirayet etmiş bulunu- yordu. 5 Mart 1966 Orhan Dengiz Gericiliğe o prim Aslında bu, önceden hazırlanan bir plânın uygulamasıdır. Plân, AP'nin sözde milliyetçi ve mukad- desatçı kanadını teşkil edeni bazı milletvekili ve senatörlerin, kendi zihniyetlerinde olan AP eğilimli ba- zı öğretmenlerle biraraya (gelerek kurdukları bir derneğin masumane faaliyetleriyle su yüzüne (o çıkmıştır. ernek, Milliyetçi Öğretmenler Derneğidir. Derneğin Başkanı, evrinde adı çeşitli meselelere ka- rışmış, CHP'ye ve İnönüye küfrede- rek, -Zaten "iyi AP' li" olmanın şar- tı, İsmet Paşaya "eh iyi" sövmek- tir- DP'li kodamanların gözünde iti- bar kazanmış -tıpkı Himmet Ölç- men gibi- olan Selâhattin Boyacı- oğludur. Boyacıoğlu, DP devrinde, bir "ders araçları ve ders kitapla- rı mağazası ve yayınevi" kurmuş, bu arada, Türkiye Öğretmenler Bankasına bağlı Dersmal Şirketi- nin ortağı olmuştur. Böylece Ban- kanın Yönetim Kurulu üyeliğine ge- tirlen Boyacıoğlu, krediler sağla- mış ve sırtını zamanın Mili oEği- tim Bakanı Tevfik İleriye dayaya- a çıkardığı "Öğretmen" dergisiy- üyük, kazanç elde etmiştir. Yeni V.C. Boyacıoğlu bundan sonra, neden- dir bilinmez, "Arıkan" soyadını YURTTA OLUP BİTENLER aldı. 27. Mayıs Devrimiyle birlikte tatlı kazançları da sona eren Se- lâhattin Arıkan Boyacıoğlu, bu de- fa da arkadaşlarıyla birlikte, Tür- kiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonunu -T.0.D.M.F.- ele ge- çirmeğe çalıştı, fakat beceremeyip de Kurultayda kirli çamaşırları or- taya serilince Federasyondan ihraç edildi. Bundan sonraki çalışmalar Se- lâhattin Boyacıoğlu Arıkan için hay- li verimli oldu. Arıkan önce, Top- rak, Yeni İstiklâl, Serdengeçti, Or- kun, Hilâl, Tohum, Hürsoz ve İz- mir Adalet gibi aşırı sağcı ve AP bo- razanı dergi ve gazetelere | ilişki kurdu. Böylece, yeniden siyaset pa- zarına çıkan Boyacıoğlu Arıkan, bu sırada AP'nin aşırı sağcı kanadı ile temaslara başladı. Bu temaslar meyvalarını vermekte gecikmedi. Kısa bir süre sonra, İhsan Ataöv, Fethi Tevetoğlu, Necdet Sancar, Arif Nihat Asya, Mustafa Cura, Ah- met Önertürk, Hüsnü Dikeçligil, Turgut Can, Mehmet Tanrıkulu, Ka- dircan Kaflı, İsmet Sayın ve Emin Çakıroğlunun (o kurucusu bulunduk- ları Milliyetçi Öğretmenler Derneği resmen faaliyete geçti. Amaç, ©Ö&- retmen Dernekleri Federasyonuna bağlı öğretmenleri buradan kopa- rıp, AP'nin emrindeki bir teşekkül- de toplamaktı. Bunun için sistem- li bir kampanyaya girişilecek, Fede- rasyon yöneticileri, öğretmenlere birer "öcü" gibi gösterilecek, yöne- ticilerin komünist oldukları çeşitti yollarla yayılacak ve bu konu, AP yayın organlarınca ustalıkla işlene- cekti. Ondan sonra plânın ikinci kısmının uygulamasına geçilecek, Bakanlığın kilit noktalarına (aşkı sağcıların -ki bunlar DP'li ve AP'li kimselerdir- o getirilmesi (o sağlana- caktı. Taktik basitti: Bakanlığın ö- nemli kademelerinde görev alan iti- barlı kimseleri dinsizlikle o suçla- mak!.. Bunda AP borazanı gazete- lerin yardımı sağlanacak, açılacak kampanya ile halka, Bakanlığı ko- münistlerin işgal ettiği inancı veril- meye çalışılacaktı. Plân hazırlandıktan sonra, der- neğin üye sayısının arttırılması İ- çin faaliyete geçildi. Bütün baskı ve tehditlere rağmen, üye sayısı artmıyor, öğretmenler, "Federasyo- nun üyesi olan öğretmenler omilli- yetsizler mi ki, böyle bir teşekkül kurdunuz!" diyerek üyeliği o kabul etmiyorlardı. Ankarada üye sayısı- nı pek kabartamıyacaklarını oanla- 11