SİNEMA milton-, Kruger'in "mütehakkim" eşi -Claire Trevor-, lâf anlamaz ital- yan yapımcı -Mino Doro- durumu bütün bütün tahammül edilmez şek- le sokarlar. Andrus bütün bu güç- lükler karşısında genç jönün metre- si olan duygulu, temiz, sakin genç- kızdan -Dahlia Lavi- kuvvet alır. O- yunculuk için gittiği Romadan, bir kalp krizi geçiren Kruger'in yarım bıraktığı filmi tamamlıyarak, başa- rlı bir yönetmen olarak ayrılır, Hollywood'a da bu yeni mesleğinde ilerlemek umuduyla döner. Yarım başarı Minelli, o Irwin, Shaw'ın bir roma- nından yapılan senaryoyu per- deye geçirirken, temel olarak, yeni- den eski ününe kavuşmak isteyen bir oyuncunun çabalarını almakta- dır. Ancak, az sonra film tek kişi- nin dramı olmaktan çıkıp, bütün bir sinema çevresinin dramı haline gelmektedir. Minnelli bu çevreye dı- şarıdan baktığı, bu çevreyi dış gö- rünüşüyle, davranışlarıyla anlattığı vakit başarılı olmaktadır. Böyle du- rumlarda sanki Romada, Cinecittâ'- da bir soruşturma filmi, belge - fil- mi çeviren yönetmen tutumuyla or- taya çıkmaktadır. Fakat Minnelli bunu bırakıp da tipler üzerine eğil- meğe, karakterler çizmeğe ve hele karakter çözümlemesi yapmağa kal- kışınca işler eskisi kadar yolunda gitmemektedir. O zaman film, Holly- wood'un sık sık rastlanan sözde "psikanalizci" filmlerine dönmekte, ortaya bu filmlerin kalıpları, kalıp- laşmış tipleri çıkmaktadır. Minnel- li'nin filmin sonuna zorlama bir "mutlu son" eklemesi "Romada İki Hafta"yı büsbütün aksatmaktadır.. Hiç olmazsa "Çıplak Ruhlar'ın bir hayli gerisine düşürmektedir. Ancak Minnelli, çevre tasvirlerindeki usta- lığını, görüntü düzenlemesindeki ba- şarısını, görüntü yönetmeni Kras- ner'in de büyük çapta yardımıyla filmin bir çok sahnelerinde göster- diği ve filmin belge niteliği de ağır bastığı için, "Romada İki Hafta"nın zayıf yönleri, başarılı yönlerini göze çarpacak kadar aksatmamaktadır. İtalya Geride kalan yıl İtalyan sineması ken, bir yıl öncesinin korkulu buhranını atlatmışa benzemekte- dir. Bunun başlıca sebebi, daha önceki yıllarda film yapımındaki hızlı artışa rağmen, seyirci sayısın- da aynı hızla eksilmeye rastlanır- ken, 1965 yılında hem film, hem de seyirci sayısında bir artış görülme- sidir. Bunun sonucu olarak italyan sineması "zararına çalışan" bir en- düstri kolu olmaktan şimdilik kur- tulmuş gibidir. yeni yıla girer- 1965 yılında İtalyada çevrilen film sayısı, bir yıl öncekinden 39 fazlasıyla, 239'dur. Ancak, bu raka- mı, kendi film yapımımızdaki ra- kamlarla karıştırmamak gerekir. U- zun bir süredir özellikle Batı Avru- pa sinemalarında yerleşen ortakya- pım usulü, filmlerin "milliyeti"nde büyük değişikliklere yol açmıştır. Nitekim, bu sinemalarla ilgili ista- tistiklerde bu özelliklerin (o belirtil- mesi kaçınılmaz bir gereklilik hali- ne gelmiştir. Buna göre, yukarıda- ki rakamın gerçek anlamı, şu dö- kümle ortaya çıkmaktadır: 239 filmden yalnız 86'sı "yüzdeyüz" italyan filmidir -yani bizim sinema- mızda anladığımız anlamda yerli film-; geri okalanlardan 69'u ital- yan sermayesinin ağır bastığı ortak- yapım, 84'ü yabancı sermayenin a- gır bastığı ortakyapımdır. Ortakya- pımların büyük çoğunluğu Fransa ve İspanya ile meydana getirilmiş- tir. Gözde filmler ve yıldızlar İtalyan sinemasının 1965 yılındaki hasılatı 2,3 milyar lirayı bulmak- tadır. Buna yabancı ülkelerden sağlanan 360 milyon lira da ka- tılınca geçen yılın gayrı safi hası- latı 2,5 milyar lirayı geçmektedir. İtalyan sinemacılarına kredi açan "Banca del Lavoro"ya olan borçlan- manın 432 milyon liradan hemen , baskı AKİS hemen yarı yarıya düşmesi, İtalyan sinemacılarının cüzdanlarının epey şiştiğini ortaya koymaktadır. Yılın en fazla hasılat yapan film- lerinin başında Germi'nin "İtalyan Usulü Evlenme"si, Leone'nin "Bir Avuç Dolar Için"i, Pietrangeli'nin "Muhteşem Boynuzlu"su, Comenci- ni, Braz ve Bolognesi'nin "Karım "ı yer almaktadır. Durumlarını koru- yan veya yükselen yıldızlar listesi ise şöyledir: Marcello Mastroianni, Vittorio Gassman, Ugo Tognazzi, Walter Chiari, Alberto Sordi, Nino Manfredi, Vittorio de Sica, Amedeo Nazzari, Sophia Loren, Sandro Milo, Rossana Podesta, Catherine Spaak, Claudia Cardinale, Guilietta Masi- na, Stefania Sandrelli, Rossanna Schiaffino, Maria Grazia Buccella, Vima lisi, Monica Vitti, Gina Lollobrigida. Buhran yaratan tasarı İtalyan, sinemasında yılın en firtı- na yaratan olayı, yenilenmek is- tenen İtalyan Sinema Kanununun bir hükümet buhranı yaratacak o- laylara yol açmasıdır. Olay, yeni ta- sarıya, İtalyan Sinema Kanununa göre kredi alacak filmlerin dine, ah- lâka, yerleşmiş kurallara vesaire ve aykırı olmamasını öngören bir madde konmasından çıktı. Mer- kez sol hükümetini meydana geti- ren dörtlü koalisyonun o özellikle sosyalist kanadı, bunu sinemacılara yapmak, dolaylı bir sansür kurmak niyetiyle yorumladı ve ta- sarıya şiddetle karşı koydu. Koalis- yonun dağılmasına kadar gidecek anlaşmazlığın önü ancak, maddenin uzlaştırıcı bir hükme bağlanmasıyla alındı. Olayın bir başka hayırlı sonu- cu, tasarının uyandırdığı tepkinin, İtalyada artık sinemanın sansüre tahammülü olmadığını açıklıkla or- taya çıkarması oldu. Öyle ki bu gö- rüş, yılın bilançosunu yapan İtalyan Turizm ve Temaşa akanı tara- fından bile dile getirildi. e Bakan, Sinemanın en kısa zamanda tiyat- ronun sahip olduğu söz ve düşünce hürriyetine kavuşturulması gerekti- gini açıkla 34 (AKİS - 33) 19 Şubat 1966