AKİS Nâsırı arap dünyasında yalnız bı- rakmak için, ortaya attığı yeni plân, bir İslâm liderleri konferansı top- lamaktır. Bu konferansın, daha son- ra, bir İslâm birliği seklini alması beklenmektedir. Nasırdan şikâyetçi görünen Birleşik Amerika ile İngil- terenin de bu plânı benimsedikle- ri görülmektedir. İngiliz gazetele- ri durmadan, Nasırın Orta Doğuda azalan prestijinden, bu bölgedeki kuvvet merkezinin Kahireden Riya- da veya Tahrana kaymaya başladı- ğından söz etmektedirler. Öteyan- dan Washington da, tam Faysalın yeni plânlarının açıklandığı sıralar- da. Riyada 300 milyon dolarlık silâh satılacağım açıklamıştır. Kral Faysalın Kahire karşısında- ki kozları yalnız ingiliz ve amerikan desteğinden ibaret değildir. Suudi Arabistanın petrol zenginliği, Mısı- rın güçlükler içindeki ekonomik du- rumuna bakılınca, Faysalı Nasır karşısında daha da güçlü bir duru- ma, geçirmektedir. Buna ek olarak, Mısır Yemende bir çıkmaza sürük- lemekle Suudi o Arabistan, bölgede askeri bakımdan da yabana atılma- yacak bir kuvvet olduğunu açıkça ortaya, koymuştur. Gerçi Yemende Mısır kuvvetlerinin geri çekilmesi sağlanmadıkça Kral Faysal Nasır karşısında kesin başarı kazanmış sayılamaz ama, şimdiki halde du- rum Riyadın lehine değilse bile, Ka- hirenin aleyhine dönmüş görün- mektedir. Bunun la beraber, Kral Faysal, iz- lemekte olduğu dış politikanın Na- sıra karşı olduğunu belli etmemek için büyük bir çaba harcamaktadır. Bu kurnaz çöl tilkisi, Nasırın arap dünyasında ne kadar prestij sahibi olduğunu pek iyi bilmekte ve bu prestijin azalacağı (ogünleri büyük bir sabırla beklemektedir. Gerçek- ten, ortalıkta Nasırın hergün biraz daha güç durumlara düşmeye baş- ladığını gösteren açık belirtiler yar- dır. Mısırdan, gün aşırı, ya sağın, ya da solun hazırladığı (o komploların ortaya çıkarıldığı yolunda haberler alınmaktadır. Fiyatlar gün geçtikçe yükselmekte, tüketim mallan kıtlaş- makta, buna karşılık dış yardımlar eskisi kadar kolayca alınamamakta- dır. Yanlış yerlere yapılan dış politi- ka" yatırımları, Afrikadan Yemene kadar, Mısırı çeşitli güç durumlarla karşıkarşıya bırakmaktadır. Bu tab- loya bakılınca, Faysalın bu gidişle 19 Şubat 1966 çok ea kA hak vermek lâzımdır. Geçimsiz komşular Nasırın arap dünyası içindeki pres- tijinden çekinen Faysal nasıl, alt- tan alta giriştiği diplomatik hücu- mun mısırlı lidere karşı açık bir durum almak biçimine dökülmeme- sine büyük bir dikkat gösteriyorsa, Başkan Nasır da, içinde bulunduğu güçlükleri bildiği için, Kral Faysa- la karşı saldırıya geçememektedir. Fakat islâm birliği plânına karşı tamamen de kayıtsız kalamıyacağı için, bu birliği en zayıf noktasın- dan, İrandan vurmaya çalışmakta- dır. Kahire radyosu, islâm birliği fikri ortaya atıldığı günden bu ya- na, İran Şahını siyonizmin ve in- giliz (Oemperyalizminin kuklası ol- makla suçlamaya başlamıştır. İşin içine İran karışınca, Irak da tablonun dışında kalamamakta dır. Mareşal Arifin Iraktan önemli şikâyetleri vardır. Bunların başın da, İranın Basra Körfezinde, özel likle Abadan çevresinde Irak ile | ran arasındaki deniz sınırının yeni den çizilmesi isteği (gelmektedir. Bundan başka İran, Irak nüfusu- nun yarısından çoğunu teşkil eden söyleyenlere DÜNYADA OLUP BİTENLER şiilere bu ülkenin yönetiminde da- ha geniş haklar tanınmasını da iste- mektedir. Mareşal Arif ve arkadaş- ları, bu istekleri, Iralan toprak bü- tünlüğüne ve davranış hürlüğüne, yöneltilmiş saymaktadırlar. Aslında, Tahrandaki oyöneticile- rin, yakın bir gelecekte çözüme bağ- lanamıyacağını pek iyi bildikleri bu sorunları Irak üzerine baskı yap- mak için kullandıklarına şüphe yok- tur. İran Şahı ve çevresindekiler, I- raktaki Mısır askerlerinden büyü bir endişe duymakta ve bunların geri çekilmesini sağlamak istemek- tedirler. İran, bu amaca ulaşıncaya kadar, Bağdat üzerine baskı yapma- ya kararlı görünmektedir. Hattâ bu konuda, lIraktaki kürt ayaklanma- sından faydalanmaya bile hazır ol- duğunu gösteren belirtiler vardır. Hatırlanacağı üzere Irak, bundan bir süre önce, kürt isyancılara yar- dım ettiğini ileri sürerek Tahranı şiddetle suçlamıştı. Tahran bu suç- lamaları reddetmekte fazla aceleci görünmemiştir. İşte Nasır ile Arif, haftanın ba- şında, böyle arapsaçına benzer bir çerçeve içinde bir araya gelmişler- dir. Safak Manifatura - Mefruşat Mağazası Mehmet ve Turgut Güdüllüoğlu Zengin, yeni çeşitleri ile her cins ve kalitede Pamuklu, İpekli Kumaşlar, Perdelik ve Döşemelik mevcuttur. Yenişehir, Atatürk Bulvarı Telefon: 38/ Ankara 271 50 (AKİS - 35) 2