IKTİSADİ VE MALİ SAHADA «, niz. Bana soruyorsun — Demirel hâlâ Başbakanlık tan çıkmadı ki., İçerde pis pis dü- şiinüyor, her halde.” — İyi ya.: Bak, tefsirin de he zır: Paşa ayrıldıktan saâtler sonra, Başbakan dairesinde pis pis düşü: nüyordu dersin. Mükemmel tefsir olur.” “— Diya geçme, yahu!” o gece Ankarada cereyan e- den çeşitli telefon konuşmalarından sadece bir tanesidir , Eretesi . sabah Yiet İnönüyü arayanlar onu CHP Genel Merke zinde buldular. Merkez Yönetin Kurulu, Grup idarecileriyle birlikte toplantı halindeydi. Toplantı, saat 14'de kadar sürdü. İsmet Inönü ora da mülâkatı ve intibalarını' - Demi: reli fazla anlayışlı bulmamıştı - an lattı. Fakat bunların çok açıklanma sini istemiyordu. ; Öğleden Grup olduğundan orada da bir 129 hat vermek gerekecekti. Bu izahatı Kemal Satırın vermesi -gerekirse kararlaştırıldı. Akşam üzeri bilinen tek şev, İsmet İnönünün bazı hu suslara bugün e) atılmak arzusunda devam olunmasındâ vahim tehlike ler gördüğüydü. Bununla meselâ af kanununun kastedildiğini anlamak- e bir güçlük yoktu. Ama bu un dışında bütün Ka Demi. relle İnönü arasında k CHP'nin. Grup berlin bileri çi karken bir milletvekilinin AKİS-mu- hâabirinin sorusuna verdiği bir ce sonu”, ap, çok sükse yaptı: *— Kardeşim, fazla bir şey söy- lemediler. Ama benim çaktığım, bi: zimki bu sefer “Yoksa sizi ben bile kurtaramam”ı,. “Artık sizi ben bil? kurtaramam” "dan önce Başbakanın kulağına söylemiş olacak!” Pazartesi günü, Başbakanlıkta merak uyandıran konuşma yapılır- ken Meclisteki Adalet Komisyonur daki af kanunu görüşmelerinde Tip milletvekili Yunus Koçak, İktidar e şöyle diyordu: sarı tamamiyle 77 Köyü İhtilâlini hedef alan bir karşı ihtilâldir. AP, çoğunluğuna güvene- rek, bu tasarıyı sessiz sedasız geçi- receği kanısına kapılmıştır... Fakat bu, ümit edildiği gibi, sessiz sedasız çıkarılamıyacaktır. Üstelik Hükü- met, bu gürültülere ve karışıklıkla- ra hazir değildir...” MP'li Sami Binicioğlu ise fikrini partisine mahsus üslüp ile şöyle â- çıkla dı: — Bu kanunun tatbikini Cenabı Allah nasip” ,etmeyecektir!., Buna İ nanıyorum.. İrtica İşte vesikası! gon hafta içinde AP'li milletvekili ve senatörlere, AP Grup Başkan- liğı tarafından, teksirle çoğaltılmış, 40 sayfalık bir metin dağıtılmıştır. Bu, AP Genel Başkanı ve Başbakan AKİŞ Süleyman “Demirelin 24 Ekim 1965 tarihinde AP Ortak Grupunda yap- tığı, “tarihi” dive adlandırılan uzun konuşmanın teypten deşifre edil miş örneğidir ve aslının aynıdır. Bn konuşmayı Demirel, Cumhurbaşka- nının Başbakanlığı Kendisine teklif etmesinden birkaç saat sonra yap- mıştı. Hatta bir ara cebinden bir nunla ilgili zarfı çıkarıp sallıyarak, “bu zarfı hepimiz omuzlıyacağız”” demişti. Bu konuşmanın yeni dağıtılan “metninin 19. sayfasının sön satırla- rına doğru başlıyan ve 20. sayfada devam eden şu kısım, Demirel 12 rafından aynen söylenmiştir: “ di ikinci kısma geliyorum. rem arkadaşlarım; maneviyatına v* mukaddesatına o savgılı olunmasını vatandaş istiyor dedim. Devletin kanunları herkesin bu en tabii hak- kını teminat altına aldığı halde, biz , bunları söyleyince din istismarı va- m e diyorlar. Şayet kanunlar bunu din istismarı olarak tavsif e- diyoria ö takdirde arkadaşlarım &i Ze çok büyük vazifeler düşmek dir. O takdirde bu kanuniarı, Türk halkının binlerce sene zarfında in kişaf ettirip getirdiği manevi kıy: metlerini koruyacak şekilde düzelt: meniz lâzımdır (Bravo sesleri, şid- detli ve sürekli alkışlar).” Demirelin bu sözleri şaşılacak kadar açık ve kesindir, Gösterilen hedef, yoruma ihtiyaç duyurmaya: cak kadar bellidir: AP Genel Baş 12 Şubat 1966