YURTTA OLUP BİTENL. ? AKİS ne kapılarının ikide bir açılacağı in- tibaıın vefilmesi toplumu tedirgin etmektedir. Kıbrısta pot üstüne pot kırılması ve bir salim hat üzerinde ilerlenememesi fenadir. Türkiyede devlet omefhumunun kolây kurulduğunun yeni AP İkti- darı ve onun tecrübesiz başı tara- fından takdir olunamadığı intiba gittikçe yaygın hal almaktadır. İz- mir Olaylarının müsebbipleri şüp- hesiz cezalandırılacaktır. Ama poli- sin mütemadiyen halkla karşı karş va bırakılmasının en sonda çok kö tü neticeler verdiği unutulmazsa ve İçişleri Bakanlığı gibi son derece önemli bir bakanlık bu görevle hiç ilgisiz kimselere bırakılmazsa çok ivi edilecektir. 43 yaşındaki Cumhu- riyet, 43 aylık siyaset hayatı olmu yanlara tecrübe tahtalığı edemez İzmirdeki patlama, vahim bir ikazdır. Demokrasi Bir ziyaret Bu haftanın başındaki Pazartesi günü, Meclisin koridorları belli bir heyecanla doluydu. O gün öğle- den sonra, İsmet İnönünün gidip Süleyman Demireli Başbakanlıkta göreceği haberi oduyulmuştu. Her- kes, ziyaret sebebi hakkında bir tah- min yapıyordu. Tefsirler “ültima- tom verecek”ten "Demirelden, hava- nın yumuşatılmasını isteyecek”e ka- dar gidiyordu. Orta tefsir “ikaz ede- cek”ti. Fakat ziyaret haberi bile he nüz duyulduğu için kimse bir şey bilmiyordu. Bilinen, geçen haftanın sonunda CHP'nin yüksek kademe sinden bir grupun İnönüye şöyle bir telkinde bulunduğuydu: — Acaba gidip, memleketin du- rumunu nasıl gördüğünüzü Süley- man Demirele hususi olarak bir an latsanız da, günah bizden gitse.. O gün İnönü bu telkin karşısın da ne müsbet, ne menfi bir.yorum yapmıştı. Memleketin durumunu iyi görmediğini ve kuşkuları bulundu. gunu partisinin çeşitli rinda “söylemiş, bunlar gazetelere intikal etmişti. Af Kanunu, Seçim Kanunu gibi konuların şimdi ele w linmasındaki isabetsizliği belirtmiş- ti. Süleyman Demirel de gazeteleri okuduğuna göre, ayrıca, bir özel görüşme isteyip bunları ona şahsen tekrarlamanın ne faydası olacaktı? Pazartesi sabahı İnönünün evin- den Başbakanlık Özel Kalemine &- dilen bir telefon, CHP Genel Başka nının ilk düşüncelerinden değişik bir karara istediğini ve saat 16.30'da kendisiy- le görüşeceğini ilk, Kemal Satıra söyledi, Paşa geliyor aberin, saatiyle birlikte duyul- ması Meclis koridorlarında bü- tün öteki konuların ikinci plâna iti mesine yol açtı. Artık herkes, bu beklenilmedik “sürpriz ziyaret”ten bahsediyordu. oSenatodaki Bütçe Görüşmesi bile, cazibesini kaybet- mişti. Saat 16'da İsmet İnönü, berabe- de gazeteciler ve durumu uzaktan izleyen milletvekilleri olduğu halde, Parlâmentonun dış kapısından çık. tı. Bu arada gazetecilerin sorularına cevap vermemişti. CHP'ye ait yeşil arabaya bindi ve Başbakanlığa ha- reket etti. Derhal otomobillere do- luşup Başbakanlığa giden gazeteci ler, İnönünün gelmediğini öğrenin. ce, Şaşırdılar. İçlerinden biri: — Paşa dolaşıyordur. Âdetini bozmaz, tami saatinde gelir” dedi. erçekten saat tam 16.27'de İnö- nünün arabası Başbakanlığın önün- de durdu. İnönü saatine baktı ve &- rabadan inerek merdivenlere doğ- ruldu. Muhalefet Lideri İuönü <5 SübmSğğ geliyor Son ikaz rinde Kemal Satır olduğu halde, Meclisin zemin katında göründü. Kalabalık bir gazeteci ve fotoğrafçı topluluğu derhal İnönü ile Satırın peşine takıldı. Bir kişi daha tak) di: Kasım Gülek!, Gülek, Paşa ile ne kadar yakin olduğunu ispat sev- dasına kapılmıştı, İnönü ile Satırm oturdukları yerin yanma ilişti. Ne şeli görünen İnönü ne söylese, Gü- lek, gözünün ucuyla gazetecilere ba- e hiç bir şeyden haberi yok- Saat 16.20'de İnönü kalktı, peşin. “Kendisi takdir eder” (Görüşme 40 dakika sürdü. Saat 17.10'da İnönü ile Demirel odü- dan çıktılar. Demirel, Muhalefet Li- derini merdivene kadar geçirdi. Dış kapıdan çıkıp, gazeteciler ta rafından kuşatıldığında oİnönünün ciddi bir hali vardı. Bir arda çeşitli sorularla karşılaştığında durdu, ce- binden not defterini' çıkardı. Söyle- veceklerini evvelden tesbit ettiği an- laşılıyordu. Bu, ziyarete verdiği ö- nemin delili sayıldı. sg gazeteci. lere tane ra şunları — Bazı litika | mesele leri Buklandu. ve “Mühalefet Lideri ola 12 Şubat 1966