“AKİS mi anlamak için, filmlerimin hepsi. ni oynatmıştık. Çünkü kendim far kında değildim. Gerçekten de hiç gülmüyordum ve'her şey yolunda gidiyordu. Keaton'un Chaplin'e benzer bir başka yönü filmlerinin yönetmen Tik, er ve montâjcılığıy la doğrudan doğruya kendisinin meşgul olmasıdır. Kendine mahsus bir üslübü bulunmasında en önem li sebeplerden biri de budur. Öle ki komüiklerden ayrı olarak, filmle rinde göze çarpan bütünlüğü Xea ton Şöyle açıklamaktadır: “Stanlev Kramer *It'sa Mad, Mad, Mad, Mad, World - Çılgın Dünya'da oynamamı telefonda teklif edip yanıma geldi. ğinde, elinde, telefon rehberi kadar kalın bir senaryo vardı. Biz senaryo “yu yazmazdık. Hepsi kafamızdaydı Oturur, bir hikâye düşünür, “fa mam, başlangıç iyi oldu, şimdi de sonunu getirelim' derdik. Filmin or. tası için. kendimizi sıkıntıya sok: mazdık.” Yeniden diriliş ' Sesli sinema başlayınca e Keaton da tıpkı Chaplin gibi daha bir süre sessiz film çevirmeğe devam etti. Ancak ne bu direnişi devam st- ti, ne de Chaplin gibi kendini ses live uydurabildi. Bundan dolayı, va- vaş yavaş unutulmağa vüztuttu. Chaplin'e sanat gücü bakımından yakın oluşu da, bu andan .başlıyar. rak, onun için yarardan çok zarar getirdi, Chaplin'i in ünü Köatoh'un- kini gölgeledi. Keaton;* İkinci -Dün- va Savaşmdan sonra ancak zainân zaman, bazı büyük filmlerde küçük rollerle unutulmaz çehresini büsbü- tün 'kavıplara karışmaktan' korudu Billv Wilder'in > sessiz © film :çağını canlandıran “Sunset Boulevard” (1950), Chaplin'in *“Limelight - Sah ne Işıkları” (1952), Michael Ander son'un demi tayın the World in 80 Days - Sekse ünde Devrialem 'i bunların Mae gelmektedir. 1957'de 'Hollvwood, Buster Ke&- ton'a saygısını onur hayatını anla tan “The Buster Keaton Story“ Buster Keaton'un Hayatı” ile gös lere istedi, ama Sidney Sheldon” un rdiği, Donald O'Connor'un Kani rolüne çıktığı 'bu film, bü yük komiğin “şamma lâyık” bir eser değildi. Sonra; Chaplin hariç, sessiz film çağının hiç bir Komiğine nasip olmıyan bütün sanat gücüy- le seyircinin karşısına çıktı. Gerçi bu, önce, eski filmlerinden bazıla- 24 v rının yeniden piyasaya: sürülmesiy le başladı ama, ardından Keaton, sanat gücünün tükenmediğini yeni filmleriyle de ortaya koydu. Stan: ley Kramer'in sessiz film. çağının komedisine nazire olarak çevirdiği “Çılgın Dünva”daki (1962) önemli bir rolden sonra Keaton yetmiş va: şında bir sanatçıdan beklenmive cek bir canlılıkla işe sarıldı. 1965 te birbiri ardından Kanadada “The Railrodder - Demiryolcu”yu, «İtal yada “Two Marines anda Ge neral - İki Denizciyle Bir General”, İngilterede o “Film"i ve “A Funnv Thing Happened on the Way to the Forum - Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Birşey Oldu"yu çevirdi, SİNEMA Bunlardan özellikle “Film”, geçea yılki Venedik Festivalinde gösteril. diği vakit, binlerce sinemaseverin ve gazetecinin ayakta dakikalarca süren alkışlarıyla karşılandı. Çağdaş tiyatronun en önemli yazarlarından Samuel Beckett'in bir senaryosuna dayanan bu filmin tek kahramanını Keaton canlandırıyordu. Ölümünden bir hafta önce bu adı kadar kendi de kısa, sade, fakat özlü film, Tours Kısa Filmler Fes üvalinde Jüri Özel Ödülünü aldı Ne yazık ki, sanat alanındâki. kade rini sinema tarihinde rastlanmıyön bir şekilde yenmesini başaran Ke aton, akciğer kanseri karşısında ay ni talihliliği gösteremedi. PAMUKLU VE YÜNLÜ KUMAŞLARI RAKİPSİZDİR ML SÜMERBANK'ın (Basın Tashih) — 20 12 Şubat 1968