ana hatlarını bu esnada çizdi. Zaten, İsmet Pa- şayla daima öyle olur. İsmet Paşa, ele alacağı konuları kafasında hazırlamıştır. Bunları, anın verdiği ilhamlarla süsler. Bazen, kareli küçük defterine notlar alır, Ama, daha ziyade, ya tam yazılı metin okur, ya da hemen tamamen irti- calen konuşur. Gözlükle okuduğu, gözlüksüz konuştuğu için arada notlara bakmak kendisi için daha zor olur, nutkunun insicamını bozar. Buna rağmen Meclisteki konuşmalarında bu notlara bakmak mecburiyeti bulunduğundan Meclis kürsüsünde İsmet Paşanın konuşmaları her zaman renkli, sürükleyici olmaz. Onlara hayat veren, asıl, birer darbımesel gibi kalan cümleleridir. “Suçluların. telâşı içindesiniz..” “Işıktan korkuyorsunuz..” veya meşhur “Sizi artık ben bile kurtaramam..” gibi. Kastamonuda, Çankırıdan bambaşka hir hava bulduk. Halk sokaklardaydı ve emniyst kuvvetleri sadece asayişin bozulmamasına gay- vet ediyorlardı. Yer yer evlere bayrak asılmıştı. Sanki Kastamonu bir bayramı kutluyordu. Çan- kırıyla Kastamonu arası yol da çok hoş manza- ralı bir yol olduğundan seyahatin bu ikinci kıs- mı İsmet Paşayı neşelendirdi. Alkışlar arasında xastamonu sokaklarından geçilerek C.H.P. il binasının önüne gelindi. Kongre ertesi gün ya- ılacaktı, Biz İsmet Paşayla, özel bir evde ka- 'ıyorduk. Halk, il binasının önündeydi. İsmet Paşa kalabalığı selâmladı, güzel bir kaç söz suyledi, vaktin geciktiğini bildirdi ve halktan de ,ılmasını istedi, Halk, sükünetle dağıldı. Biz de «alacağımız eve gittik. Orada bir ziyafet ha- zırlanmıştı. İsmet Paşa neşesiyle dikkati gekti, Kongre günü Kastamonu iğne atsan yere düşmeyecek kadar doluydu. Bütün civardan İS- met Paşayı görmeye halk gelmişti. Muhelefet Lideri Menderese kuvvetli ikazlarından birini daha Kastamonuda yaptı. “Türkiye Cumhuri- yetinin idaresinde Nuri Essait usulüne gitme- ye özenmek çok tehlikeli bir yoldur” dedi. “Mü letçe çektiğimiz sıkıntı insafsızlığın ve yanlış yollarda ısrarın neticesidir” dedi. Sonra, çok akis yapan şu fikrini söyledi: “.— Türk milletinin sabrı ve tahammülü ne kadar hesapsız derecede ise tepkisi ve karşı koyması başladığı zaman hareketlerinde o ka- dar tesirli olacağında bütün tarih şahittir.” o“ İsmet Paşa artık bütün konuşmalarında zulüm ve baskı idaresinin başarı kazanamaya- cağını, bütün bunların üstesinden gelineceğini söylüyor, her şeye çare bulunacağını bildiriyor ve maneviyatların zedelenmemesine çalışıyor» du. Buna mukabil Menderes tam aksi yoldaydı. O, “milli irade” bayrağını eline almıştı ve se- çimlerle iktidarda bulunmasını her şeyi kendi bildiği gibi yapabileceğinin fetvası sayıyordu. Nitekim hemen aynı sıralarda.onun yaptığı ko- nuşmalar hep tehditler, küfürler ihtiva ediyor- du ve.Muhalefet ile. Basın başlıca hedefleriydi. Zaten bu seyahatten dönmemizi hemen takiben “Temyizin meşhur 3. Dairesi gazetelere karşı hazırlanmış: kılıçları: bir-bir . kınından 'sıyırdı. Tabii bunda en ziyade cömertce Akise ve Ulusa karşı davranılmıştı. Ekimin 27'sinde Birinci Şubenin memurla» Çankırıda bir nos müdürü İsmet Paşanın sok»i:tn. halk arasında yürümesini yasaklamaya kalktı. Her yasaklamamn mutlaka tepki yarattığını ve vasniarın gizli bir tadı, cazibesi Üstelik böyle hallerde Isme ukabil idare hatırına getirmeksizin.. halk nazarında büyültüyor, buna m bulunduğunu hiç t Paşanın emirlere bir kıymet vermemesi odu âmirini ve İ kılıyordu. 135