Celil Cevherioğlu bu zattır. çebi; sre 3. Daire- sinin Menderesin Adalet Bakanları ta- rafmdan hangi a görmesi' için: getirilmişse, o enderesi ve onun Adalet Ba- pek ttiğinde şüphe olma- mak lâzımdır. Zira 27 Mayısa kadar görevinde sımsıkı tutuldu. bir oda verdiler, Özden rahat ve kolay bir do- Zum yaptı. Ancak sabahleyin, kaderin sürprizi- nin farkina vardık: Özdenin yattığı verden S rünen, Cebeci hapishahesinin'duvarlarıydı. den de, ben de bunu birbirimize tek defa söyle medik. Yeni, tatlı kızımızın sevinciyle her şeyi unutmuş gibi davranmaya çalışıyorduk. Ama kaç defa, benim baktığımın farkinda olmadığı sıralarda Özdenin yaşlı gözlerinin o karanlık 132 duvarlara çevrilmiş bulunduğunu hissetmişire- dir. Benim nazarlarımı farkedince, dudaklarnis hazin bir tebessüm maskesi takarak Nurperi: nin ufak yüzünü okşar veya Gülsün de odaday sa onu yanına çağırır, bir lâflar etmeye çalışır dı. Benim dâvac'larımın, nedense bir merak ları olmuştur: Kendilerine açık tarziye verme mi istemişlerdir! Mükerrem Sarol bunu be hapse girdikten sonra açıkladı. Onun yapaca! bir şeyi yoktu. Nihat Erim bizim Sahir Kurut luoğlunun arkadaşıydı. Ferit Melen de bir ara buluculuk yapmak istiyordu, Menderesin Ispar tada verdiği haberle benim hapse girmem ara sındaki devrede bunlar aralarında konuşmala: yaptılar. Nihat Erim bir tarziye metni hâzırla yıp Kurutluoğluna vermiş. Ben bunu imzalar sam, o da beni affedecekti! Güldüm. Bir defa cezayı Temyiz tasdik etmiş bulunduğu için ar tk dâvalının bunu geri alması hakkı kalma mıştı. Tabii, Menderes isterse bu hukuk kaides de pek âlâ hiçe sayılabilirdi ama, Menderesir bunu istememesi için bütün sebepler vardı İsmet Paşayla artık çekilmiş silâhlarla döğüşü. yorlardı.ve ben hep İsmet Paşanın yanınday- dım. Bunları etraflı anlatacağım. İstenilen, be ni hapse atmaktan başka bir de elâleme rezi! etmekti. Bunu gayet iyi bildiklerini Mükerren Sarolun bir başka dâvasında ispat etmişlerdi Nitekim, arzuladığı tarziyeyi imzalamamama rağmen. Nihat Erim savcılığa, Temyizin tasdi- kinden önceki tarihle bir dilekçe verdi ve dâ- vasını geri aldığını bildirdi. Bunu, kendi arka- daşlarının ısrarı neticesi, bir gün C.H.P.'de “Ben, Metin Toker aleyhindeki dâvamı geri #l- mıştım” diyebilmek için yaptı. Fakat bunun âr- kasından savcılığa gitti ve oradaki ifadesinde, istidayı ceza Temyiz tarafından tasdik edildik- ten sonra imzalamış bulunduğunu: bildirdi. Yani, bir kaşkariko! Karşı tarafın oyun merakını tanıdığım için, bunları hep sükünetle seyret iainst Paşa bu günlerde yeni seyahatine çik- tı, İstikamet Çankırı ve Kastamonuydu. Zile hadiselerinden sonra İdarenin davranışlarına bir teşhis koymakta İsmet Paşa fayda gördü. Ama bunun üstünde, Muhalefet Lideri zaten çizmeyi 1958 sonbaharında çekmişti. Bu gürül- tülü geziler 1960 ilkbaharına kadar aralıksız sürdü. İsmet Paşa Temyizin tasdik kararını Çan- kırıya : doğru yola çıkmamızdan önce, Sahir Kurutluoğludan öğrendi. Nihat Erim tarziye talebinde daha bile ileri gitmiş, “Paşa bana bir şey yazsın, ben Metini affedeyim” demişti. ismet Paşa bir gün bana: “.- Yazmamı ister misin?” diye sordu. O sualin cevabını biliyordu. Ama sonra, daha ciddi bir tarzda, sevahatlerine katılmama-