YURTTA OLUP BİTENLER harekete geçirilmiştir. Bu yüzden- dir ki, şu günlerde İller Bankası ile Kıraner arasındaki mali münase- betler İcra kanalından geçmekte- dir! Oysa Kıranerin Menderes devrin- de alıştığı ve bugün de beklediği muamele şudur: İller Bankası bu iş için İcraya başvuracağına; mühlet vermeli ve hattâ kendisine yeni yeni krediler açmalıdır! İşte, olay tam bu safhada iken Zafer gazetesinin memleket, millet ve devlet menfaati sevgisi depreş- miş ve İller Bankası ile Selâhattin Babüroğlu aleyhindeki yayın başla- mıştır. 10 Ekim seçimlerinden son- ra AP iktidarı, yüksek kademe me- murları arasında bir tasfiyeye giri- şince, Zaferin vatanperverliği ve mücadele temposu son haddini bul- muştur! Bu mücadelenin gazeteci- lik ideal ve ölçülerine mi yoksa müteahhitlik menfaatlerine mi uy gun olduğu kolayca anlaşılmakta- dır. Bu olayda, bir gazetenin ve ga- zeteciliğin memleket menfaatleri paravanası arkasında bir müteahhi- din kısır menfaatleri için kullanıl dığı apaçık ortadadır. Niyet anlaşıl- maktadır: iktidar değişmiştir. Kıra- nerin 27 Mayıs enn kolay ha vasını teneffüs etmesi için tek en- gel, Selâhattin Babüroğludur. Hü- kümet de bu konuda tasarruflara giriştiğine göre, bu konuda yapıla- cak bir yayın meseleyi halledecek ve Babüroğlu da tasfiye kuyruğuna ithal olunacaktır! İller Bankası ve Babüroğlu için Zaferin ve Kıranerin tutumu bu- dur. Bu konuda Hükümetin nasıl bir davranışa yöneleceği kesinlikle belli değildir. İller Bankası, özel idarelere, belediyelere ve köylere hizmetleri bakımından politikacıla- rın iştihasını çeken bir yatırım mü- essesesidir. Ancak Babüroğlu da, u- cuz gerekçelerle yerinden alınamı- yacak başarılı bir yöneticidir. Gö- revde bulunduğu beş yıl içinde İl- ler Bankasını işler vaziyete geti- ren, kırtasiyeciliği azaltan ve yatı- rımlarını 22 102 oranında gerçekleş- tiren Babüroğlunun başarısız oldu- gunu söyleyebilmek biraz zordur. Nitekim, Demirel de Grupta ve özel görüşmelerde Babüroğlunu tenkit eden AP'lilere "Yatırımını yapıyor, hizmetini yapıyor, niye değiştire- yim?" demek zorunluğunu hisset- miştir. Fakat bir hafta kadar evvel İmar-İskân Bakanlığından Banka- ya bir Tahkik Heyeti gönderilmesi, Hükümetin niyeti hakkında bazı te- reddütlere yol açmıştır. İmar-İs- kân Bakanlığından Faru Müsteşar Muavini İlhan Ersoy ve AKİS Bakanlık Hukuk Müşaviri Halük ıbaştan müteşekkil bu Tahkik He- yeti çalışmalarını bitirmiş ve dişe okunur birşey bulamamıştır. Za- ferin iddialarının ne kadar gayri- ciddi olduğunu bu sonuç ortaya koymaktadır. Hattâ tahkik Heyeti mensupları incelemelerinin sonun- da Babüroğlunu takdir etmekten kendilerini alamamışlardır. Konulardan biri Zafer gazetesinin bu tahkikat sıra- sında incelenen iddialarından bi- ri, Bankanın Hukuk Müşavirliği servisindeki dört avukatın Babür- oğlu tarafından keyfi olarak başka servislere tâyin edilmeleridir. Oysa gerçekler ve belgeler, bu avukatların başka görevlere tâyin- lerinin, yaptıkları usulsüz iş karşı- sında kendilerine verilmiş çok hafif bir ceza olduğunu ortaya koymak- tadır. Bu dört avukat, kırtasiyecili- ği ve hukukun şekli imkânlarını Zor- lıyarak, bankaiçi bir muameleden 65 bin 436 lira haksız gelir sağla-- mışlar ve bu husus tesbit edilmiş- tir! Bu işin başlangıcı, gelişmesi ve sonucu ibret vericidir. Mesele, Balıkesire bir hastahane inşa edilmesi ile ilgilidir. 1948 yılın- da bu hastahanenin inşası için İller Bankası | milyon 935 bin lira kredi açmayı kabul etmiş ve bununla il- İller Bankası Genel Müdürlüğü binası Kem söz sahibine aittir - 15 Ocak 1966