AKİS lamak ve Kurultaya bu grupun i- deri sıfatıyla katılmak o çabasında- dır. Ancak, pabucun pahalı olduğu- nu tecrübeleriyle çok iyi bilen bu ünlü politikacı, şimdilik sesini çı- armamayı ve göze batmamayı ted- birlilik saymaktadır. - Çünkü Güle- gin, seçimden hemen sonra uygula- mayı düşündüğü plânları, Aralık a- yında yapılan İl Başkanları ve Tem- silcileri toplantısında ortaya çıkan görüş birliği neticesi, tamamen su- ya düşmüştür. Bu bakımdan Gülek, başına ikinci bir felâket gelmemesi için dikkat göstermekte, Kurultayı beklemektedir. o Ancak Oo bugünkü CHP, Güleğin bir zamanlar fütur- suzca at oynattığı CHP değildir ve "Ortanın Solu" programı etrafında kenetlenmiş dinamik partililer, sa- hayı bundan böyle Gülek tipi poli- tikacılara bırakmamak azmindedir- ler. Bunun içindir ki Kurultayın, yö- netici kadrolarını ilerici güçlere tes- lim etmesi sürpriz olmayacaktır. Belediye Sıra İstanbulda AP İktidarının daha üçüncü ayı dolmadan, Genel Müdürler de- giştirilip, yerlerine AP'ye yakın kimseler ve bilhassa Demirelin mü- hendis arkadaşları getirilirken, İs- tanbuldaki AP'liler de boş durmu- yorlardı. Istanbulda AP'lilerin o ötedenbe- ri gözlerini diktikleri müessese, Be- lediyeydi. On yıllık DP İktidarı bo- Belediye, o zamanki parti- sağmakla bitiremedikleri bir çiftlik (o halindeydi. 27 Mayıs 1960 Devriminden sonra Belediye- nin partizanlar tarafından sağılma- sına son verildi. Gerçi gerek Milli Birlik hükümetleri ve gerekse on- dan sonraki koalisyon hükümetle- ri sırasında Belediyeyi gene şahıs menfaatlerine âlet etmek isteyen- ler çıkmadı değil, ancak bunlar münferit olaylardı ve kısa zaman- da önüne geçildi. Belediyeye kabi- liyetli ve bilgili oelemanlar alındı, 27 Mayıs öncesinin partizan idare- sine ayak uyduran memurlar ta- mamen tasfiye edildiler veya pasif görevlere atandılar. Seçimle Bele diye Başkanı olan CHP'li Haşim İşçan da yeni kurulan kadroya do- kunmadı, hilâkis, dışarıdan kuvvet li elemanlar almağa devam etti. İş- te, İstanbul AP teşkilâtının gözleri- 15 Ocak 1966 YURTTA OLUP BİTENLER Haşim İşcan makamında AP'iilerin ni diktiği, Belediyenin muhtelif da- irelerinin başındaki bu elemanlar- dı. Bu durum, AP'lileri ziyadesiyle tedirgin ediyordu. 10 Ekim seçimlerinden hemen sonra güya tebrik amacıyla Anka- raya giden AP'li Encümen ve Mec- lis üyelerinden müteşekkil heyetin Başbakan Süleyman Demirelden ilk isteği, temsil ettikleri şehrin her- hangi bir dâvasının halli değil, ken- dilerini tedirgin eden bu müdürle- rin behemehal değiştirilmesi oldu. Heyetin Demirciden bir diğer isteği de. göreve başladığından bu yana şehirde gözle görülür birçok eser- ler meydana getirmiş olan Haşim Işçanın Hükümetten beklediği yar- dımların Oo gerçekleştirilmemesiydi. Zira AP'liler, gelecek Belediye se- çimlerinden ciddi şekilde endişe duymaktaydılar. İşçanın kısa za- manda meydana getirdiği eserler, başta şoförler olmak üzere, istan- bullular tarafından takdirle karşı lanmıştı. Bu yüzden İşçanın, önü- müzdeki Belediye seçimlerinde AP liler tarafından aday o gösterilecek rakibini kolayca altedebileceği kor- kusu AP çevresinde hâkimdi. Bu korku yüzündendir ki, İşçanın en büyük teşebbüsü olan Aksaray Mey- danı yeraltı geçidi ile tamamlayıcı yollarının inşaatı o projesinin Bele diye Meclisinden geçmesini önle rahatını kaçıran adam mek için büyük gayret gösterdiler ve bunda da başarı kazandılar. Ağıza göre lokma peşindekiler AP'lilerin, Demirel Hükümetinin tek başına iktidara gelmesinin akabinde o hazırladıkları kara liste oldukça kabarık bir yekün tutuyor- du ve bu listenin en başında da, Belediye Başkanı Haşim İşçana ça- lışmalarında büyük yardımı doku- nan İmar Müdürü Lütfullah Silâh- tar geliyordu. Şimdiye kadar Bele- diyenin en çok şikâyet edilen mü- dürlüklerinden birisi de İmar Mü dürlüğü idi. Şehrin imarı işi âdeta keşmekeş içindeydi. Hatır - gönül, partizan idare ve rüşvet en çok bu müdürlükte işliyordu. 1960'dan son- ra gelen Askeri İdare İstanbul Bele- diyesinin İmar Müdürlüğünü hale yola sokmak için çok uğraştı. O günden bugüne birçok müdür de- ğiştikten sonra, İmar Müdürlüğü- nün başına Lütfi Silâhtar getirildi. Silâhtar kısa zamanda duruma hâ- kim oldu ve İmar Müdürlüğü, Şe- hirliyi uğraştıran, yoran eğil, nun ve yönetmelik çerçevesi miz işini hemen bitiren bir müessese haline geldi. İşte şimdi, yılların ka- rışıklığını kısa zamanda (düzelten bu başarılı müdür değiştirilmek isteniliyordu. Müdürün suçu ise, kanun ve yönetmeliklerin o göster- diği yoldan ayrılmaması ve hatır- 23