İKTİSADİ Kotalar Enflâsyon kapıyı çalınca.. "Özel sektörü sevmek fazilettir" sözünü âmentü haline getirmiş olan Ticaret Bakanı Macit Zeren, geçtiğimiz hafta Pazartesi günü yaptığı, yeni kotalarla ilgili basın toplantısında, "fazilet uğruna ver- diği mücadeleden yenik çıktığını" açıklamıştır. İlk bakışta fantezi gi- bi gözüken bu sözler, aslında, Tür- kiyeyi bekleyen yeni problemleri de işaret etmektedir. Zira, Türkiyenin bu yılın ilk altı ayında yapacağı it- halâtı ve ithalât rejiminde uygula- nacak politikayı da açıklayan Ba- kan, özel sektörün uzattığı fatura- lardan birine "Hayır" demek zorun- da kalındığım itiraf etmiştir. Bu "Hayır'ın temelinde, enflâsyon şart- larının mevcudiyeti gerçeği yatmak- tadır. Yeni kotalarla ilgili çalışmaların başlangıcında, özel sektör adına toplantılara katılanlar, özel sektö- rün ithalât rejiminde ve kotalarda bazı istekleri olduğunu ve bunların başında da "ithalâtta uygulanan te- minat nispetlerinin indirilmesi" is- teği bulunduğunu söylemişlerdi. Ö- zel sektörün ikinci ana isteği de, ko- taların altı aylık olarak değil, yıllık olarak tanzimi idi. Bu istekler ka- bul edilirse, özel sektör, liberasyon listelerinde yer alan maddelerin it- halâtında, ithal edilecek malın dış değerinin yüzde 100'ünü veya, 2 nu- maralı listedeki o liberasyon malla- rında olduğu gibi, yüzde 75'ini türk lirası olarak, teminat akçesi diye Merkez Bankasına yatırmak külfe- tinden kurtulacak, böylece, bir me- selesini daha çözmüş ve rahatlamış olacaktı. Özel sektörün bu istekleri bazı teknisyenleri harekete geçirmiş, me- sele üzerinde geniş tartışmaların başlamasına yol açmıştır. Bu teknis- yenler arasında, başta Plancılar ol- mak üzere, maliyeciler, Merkez VE MALİ MacitZerenkonuşuyor Aslını inkâr eden haramzadedir Bankası ilgilileri ve hattâ Ticaret Bakanlığı ilgilileri (o bulunmaktadır. Bu teknisyenler, özel sektörün te- minatlarla ilgili isteğini, enflâsyonu kaçınılmaz hale sokacağı için uy- gun görmemişlerdir. Kotaların altı- şar aylık değil, yıllık yapılması ve bütün bir yıl boyunca yapılacak it- halâtın ve uygulanacak rejimin ön- ceden bilinmesi isteğini de, spekü- latif faaliyetleri arttıracağı gerekçe- siyle kabul etmemişlerdir. Gizlenemeyen gerçekler Maliyeciler ve Plâncılar, 1964 yılı- nın Kasım ayından bu Kasım a- yına kadarki bir yıllık süre içinde fiyatların yüzde 13 arttığını söyle- mişlerdir. Son yirmi yıl içinde, bir yıllık artışların bu dereceyi bulduğu görülmemiştir. Son İnönü Kabine- sini bütçeyi reddederek düşüren, sonra da "Bizim beğenmediğimiz sizin bütçeniz değildi. Biz sizi ikti- 24 (AKİS: 718) SAHADA dardan düşürmek istedik" diyen AP yetkilileri şimdi, aşırı fiyat yüksel- meleri ve enflâsyon belâsı ile karşı- karşıyadırlar. AP'nin bu konuda en büyük talihsizliği, DP'li oçevrelerle yakın ilişkileri ve bu çevrelerle bir- çok konulardaki ülkü birliğidir. AP, ya bu çevrelerin kendisinden beklediğini verecek ve bu durumda büyük ekonomik ve sosyal mesele- lerle karşıkarşıya kalacaktır, ya da bunları karşılayamıyacak ve cesa- etsiz bir tutumla hem bu çevreleri, hem de geniş anlamda halkı kaybe- decektir. Bu ikinci ihtimal, hergün biraz daha kuvvetlenmektedir. AP, "gönlüm sendedir" diye diye, özel sektöre yan çizmeye başlamıştır bi- le... Bunun sebebi, AP'nin bazı ger- çekleri görmüş olması değil, paniğe kapılmasıdır. Dış ilişkilerimizin bo- zulmaması için fiyatlarda istikrar şarttır. Yabancı heyetler hep, para- mızın değeri, ekonomimizde enf lâsyon şartlarının mevcudiyeti Üze- rinde durmaktadırlar. Bu, dış iliş- kilerimizi ciddi şekilde sarsabilecek bir durumdur. Gerçekten de, teminat hadlerinin indirilmesiyle efektif para hacmin- de 1 milyar lira kadar bir artış ola- caktır. Maliyecilerin hesaplarına gö- re, en son bilgiler, teminat şeklinde piyasadan toplanan ve Merkez Ban- kası tarafından bloke edilen parala- rın toplamının 576 milyon lira oldu- gunu göstermektedir. I numaralı li- berasyon listesinde yüzde 100, 2 nu- maralı liberasyon listesinde ise yüz- de 75 olan bu teminat hadleri, özel sektörün istediği gibi yüzde 20'ye in- dirilseydi, Merkez Bankasındaki blo- ke paraların 400 milyonunun iadesi gerekecekti. lade edilecek bu para- lar, kısa zamanda diğer ticari ban- kalara geçecek, bankalar mevduat- larındaki artış miktarının iki-üç katı kadar fazla kredi açma imkânı bulacaklar ve sonuç olarak, iade e- dilecek 400 milyon lira. ile en az | milyar lira kadar efektif para ya- ratılmış olacaktı. Efektif para hac- mindeki bu artış, toplam talepte de aynı miktarda bir artış demektir. Enflâsyonun ise; mal azlığı ve talep fazlalığı yüzünden ortaya çıktığı bi- linen bir husustur. Teminat hadlerindeki o indirimi bu görüşle reddeden teknisyenler, Hükümete görüşlerini kabul ettir- mişlerdir. Bu olay, AP'nin içinde bu- lunduğu durumun vehametini gös- termektedir. 8 Ocak 1966