Cilt: XXXIV Sayı: 601 25 Aralık 1965 KIBRIS OLAYLARIĞ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantı halinde Millet Ya, ne > eçen haftanın sonunda bir ak- şam, Konyadaki Mevlâna İhtifa- linin Düğün gecesinde bulunanlar az kaldı haâyretten kücük dillerini vutacaklardı. Ön sırada Başbakan Demirel, yanında eşiyle oturuyordu ve Dışişleri Bakan Vekili olan İciş leri Bakanı Dr. Faruk Sükan da sa londaydı. Acaba Demirel, on aylık eğe na Başbakan olamayacır nı; olursa memleketin vahim teh likelerle her an karşılaşacağını dü şünerek yerini bir ehline mi bırak- mıştı? Zira o gün, Birleşmiş Millet. lerin Siyasi Komisyonunda Türki- yenin aleyhindeki karar sureti k- bul edilmişti. Karar sureti şimdi Genel Kurula gidecekti. En az ciddi ve hadiseleri en fazla hafife alan bir Başbakan için dahi o akşam yapıla cak iş Başkentte olmak, durumu dakikası e dakikasına takip etmek, New York'taki heyetle teması kav betmemek, dâvanın nasıl kurtarıla- bileceği (hususunda çare aramak, hiç olmazsa vakit kazanmanın yol | imren bulmaktı Ama, hayır! İşte Demirel, Başba | | kanken m değil, Mevlârü i nm Düğün Gecesindeydi ve Dışişle ri Bakan Vekili Sükan da yanınday. i dı. Bir gazeteci, karısına şöyle mr rıldandı: 4 ri hesap çarşıya uymadı — Samimi adamlar! “Nasıl olsa bizim bir şeyden anladığımız yok.. Ha işin başında (bulunmuşuz, ha bulunmamışız' demişler ve kalkıp gelmişler. Yaşasın, vallahi!” Bir heyet ki.. Kıbrıs Meselesinin Birleşmiş Mil letlerde aldığı yeni şekil, bu haf ta, türk milletini derinden yarala- mıştır. Ama, itiraf etmek lâzımdır ki kimseyi şaşırtmamıştır. Bundan on ay önce, politika bakımından muhkem şekilde bir veni iktidarın eline devredilen meselenin, bilhassa seçimlerden sonraki Hükümet ta- rafından dejenere edil- mekte biliniyordu. Yunanlıları tamamile şaşırtmış ©- lan “Sövyet Faktörü” bir kenara İ- tilmiş, etrafında çok kimse toplava- cak olan “Federasyon Formülü” ön plâna , Birleşmiş Mil letlere bu tezle gidilecek verde bir antitezle gidilmiştir. Netice, Türkiye için ağır bir dar- bedir. Ama, ne bekleniyordu ki? İhsan Sabri Çağlavangil gibi hiç bir dış politika, hattâ politika tec- rübesi bulunmayan, bir tek müzü kereye katılmamış, bir gerekli mü- dahale imkânı vapmaktan, lisan ve tecrübe fukaralığı dolayısıyla mah- küm bir adamı Türkiye Dışişleri Bakanı vavacaksın ve bu adam Bir- leşmiş Milletlerde Kibrıs işini kur- taracak! O İhsan Sabri Çağlayangil ki, yanına gösteriş olsun diye CHP den milletvekili isterken onlara, gö rev olarak “koridorlarda vızır vizu -tâbir aynendir- dolaşmak ve delege kandırmak” teklifinde bulunmuş tur! Sanki bir AP Genel Kongresin da Süleyman Demirele Genel Baş kanlık için oy toplanmaktadır. Bir leşmiş Milletler hakkımdaki bilgi: bu olan bir Dışişleri Bakanı, eğer veni dertler açmazsa bin şükretmek lâzımdır. Dünyadan ve birbirinden haber siz dört AP milletvekilini bol tahsi satla New York'a göndereceksin ve bu neticeden başka netice alacak. sın! Kimmiş bunlar? Celâl Tevfik Karasapan. Bir İstanbul gazetesinde, Mende resin Adalet Bakam Celâl Yardımcı, 1960 o Mayısmdaki Milf Eranivet Başkamı Celâl Tevfik (Karasapam anlatıyor: “Başvekilin bu beyanatından biraz ferahlık olarak ve- nndan ayrıldığı zaman dışarıda Başvekâlet Hususi Kalem Odasında rahmetli Adnan Menderes ile görüş- mek üzere beklemekte olan Mh Emniyet Reisi Karasapanla karsı- laşmıştı. “. Ne haber var sayın Karasa- pan? Gidisat biraz endişe verici de- gil midir?” “w Üzülmeyin beyefendi. ek çok iyi, Şimdi son durumu 25 Aralık : 1962