İKTİSADİ Kalkınma Açık bononun muzipliği Geçtiğimiz haftanın olayları, Baş- bakan Demirelle onu Muhteşem Süleyman olarak görme ve göster- me eğilimindekiler arasında kolay kolay köprü Oo kurulamıyacağını a- çıkça göstermiştir. e Gerçekten de, seçim öncesinde herkese, her sos- yal, grupa mavi boncuk dağıtan De- mirel ve AP'liler, şimdi, pirincin taşını ayıklamakla meşgul bulun- maktadırlar. Az gelişmiş bir ülke diye tescil edilmiş olan Türkiyede, her bakım- dan ezilmiş, umutsuzluğun kapısın- da çırpman halkın duygusal yanla- rını istismar ederek iktidara gelen AP ve onun başı Demirel, dünyada, borcu gırtlağım geçen üç ülkeden biri sayılan Türkiyenin ana dâva- ları karşısında "müreffeh" tavırlar takınmakta, âdeta kuş dili ile şarkı söylemektedir. Bundan sadece on yıl önceki istatistiklerde Türkiye- lin gerisinde bulunan ülkeler, şim- di Türkiyenin önünde gitmektedir- ler. AP İktidarı ise hâlâ, dar bir zümre ile haşırneşir olmuş halde, "Müreffeh Türkiye" nakaratına de- vam etmektedir. Gelişmemişlikten kurtulmanın temel şartları, hemen hemen her ilkede aynıdır. Bu şartlar, solun veya sağın tekelinden çıkmış, bili- min ortak doğruları haline gelmiş- tir. Geçenki Bakanlar - Özel Sektör toplantısının yankıları hâlâ devam itmektedir. Bu toplantıda yapılan konuşmalar, tarafların eşit haklara sahip olduğu müzakere âdabını bi- le aşmamıştır. Özel sektör, Bakan- lardan rahatça hesap sormuş, iş a- damları Bakanlara hitaben yaptık- ları konuşmalarda "Sevgili Baka- nımız, falanca tasarıyı bir de biz görsek de.." şeklinde konuşabilin iş- lerdir. Hattâ bazı tacirlerin, merdi- ven önlerinde Bakanların sutlarını sıvazladıkları bile gözden kaçma- mıştır. Bakanları azarlar gibi ko- nuşanlar da olmuştur. Bu tutum, Demirelin okızmasına yol açmıştır. Kendisine bile sert bir dille hitap e- dilmek istenen Başbakan Demirel, Özel sektör erbabının bu nezaketsiz davranışı karşısında, "Benim işim var. Arkadaşlarım buradalar, onla- ra söylersiniz" demek zorunda kal- mıştır. 26 VE MALİ Garip benzerlikler Toplantıda. Özel sektör tarafın- , dan ileri sürülen isteklerle ünlü BIAC Raporunda ileri sürülen gö- rüşler arasında nedense büyük ben- zerlikler vardır. Meselâ plân ve yıl- lık Ooprogramların o hazırlıkların - da özel sektöre yetki tanın- ması, özel ihtisas komisyonlarında mütalea alınması ile yetinilmeyip "nihai kararlarda özel sektör kuru- luşları ile işbirliği yapılması" lüzu- mu, dış yardımların özel sektöre yöneltilmesi gibi hususlar BİAC Raporunda da yer almıştır. Hattâ, plân hazırlıklarında söz sahibi ola- bilecek bir özel sektörün arkasın- da yabancı özel sermayenin yer a- lacağı da ihsas ettirilmiştir. lebilir ki, ünlü raporun istediğiyle bizim özel sektörün istediği arasın- da pek bir fark yoktur. Son ayın olayları içinde yer alan Konsorsiyom ve OECD çevrelerinin bu mahiyetteki istekleri fazla sivri kaçmış, dikkatleri çekmiş, sert tep- kiler karşısında bu çevreler Plâncı- lara defalarca söz vermek zorunda kalmışlardır. Ama şimdi tıpkı BİAC Raporunun hazırlanmasında O yapı- lan işbirliğine benzer bir işbirliğiy- le- dışardaki özel sermayenin, ulus- lararası tröstlerin sözcülüğü, rapo- SAHADA run hazırlanmasındaki ortaklardan bir diğeri tarafından o yapılmakta- dır. Bu sözcülük işi, "aklı başında yerli ve yabancı uzmanların utanç duymadan adından bahsedemedik- leri" bir raporun şartlarını gerçek- leştirmek için, bizim özel sektörü- müze düşmüştür! Toplantıyı izleyenler, bu hale bakıp üzülmekten başka bir şey ya- m, Ama ne var ki,,özel sektör yetki- lerinden Odalar Birliği Genel Baş- anı Sırrı Enver Baturun, "İstek- lerinizin obazıları meselâ plân, program hazırlıkları, devletin ke- fil olduğu, devletin prestijine karşı- lık açılan konsorsiyom kredilerin- den yararlanmak istemeniz gibi o- lanları biraz aşırı bulunmaktadır. Ne dersiniz?" sorusuna verdiği ce- vap, bütün olan bitenlere tuz-biber ekti. Batur, çok haklı olarak, "Bu bir sistem meselesidir. Biz bunları CHP'den istemedik.Demirel, ben özel teşebbüscüyüm, ben türk mü- teşebbisine değer vereceğim, deme- seydi, ben de kalkar, beni şuraya da alın, buraya da alın, demezdim" demiştir. Yani, seçimleri okazanmaktan başka bir şey düşünmeyen Demire!, özel sektöre açık bono vermiştir. Safak Manifatura e Mefruşat Mağazası Mehmet ve Turgut Güdüllüoğlu Zengin, yeni çeşitleri ile her cins ve kalitede Pamuklu, İpekli Kumaşlar, Perdelik ve Döşemelik mevcuttur. Yenişehir, Atatürk Bulvarı 886/A — Ankara Telefon: 127750 (AKİS— 682): 18 Aralık 1965