AKİS nedir, daha doğrusu onun doğum tarihi olan 1926'danberi (geldiğimi söyleyince pek hoşuna gitti. Lüt- fetti, alâkadar oldu. Arada bir fark görüp görmediğimi öğrenmek iste- di. Ona, ilk ziyaretimde başımdan geçen bir hikâyeyi anlattım" dedi. Gülbenkyan diplomatik hayata o tarihte atılmış. Zaten babası bir- kaç senedir Paristeki İran Elçiliğin- de ticari müşavirlik yapıyormuş. Oğlu da Londradaki Elçilikte aynı vazifeyi almış. O zamanki misyon şe- fi, aile dostları bir ermeniymiş. Kra- la ilk takdim edileceği gün Elçi, genç Nubarı yanına alıp, Saraya götürmüş. Kapıda, kıyafetinde bir aksaklık olmasın diye tepeden tır- nağa gözden geçirmiş. Felâket, Gül- benkyan beyaz eldiven giymeyi u- nutmuş!..Tecrübeli diplomat, "A- lınan, çabuk eve dön ve eline bir be- yaz eldiven geçir. Kraliyet Protokol Müdürü seni bu halde katiyen taht salonuna sokmaz. O geri çevireceği- ne, sen git eksiğini tamamla, gel" demiş. Genç Nubar fena halde bozul- muş. Fakat orada bekleşen kalaba- lığın omeraklı nazarları arasında tersyüzü dönmekten başka çare bu- lamamış. O devirde Saraya gelen bütün hanımlar kuyruklu elbise giyerler- imiş. Başlarına da muhakkak taç ve üç beyaz tüy takarlarmış. Kral aile- si geçerken hanımlar diz çökünce tüylerin sallanışı ve kıymetli taşla- rın parıldayışı çok zevkli bir man- zara teşkil edermiş; Nubar tam zamanında yetişmiş, diğer Elçilik erkânı ile salonda ye- rini almış. Biraz sonra Kral V. George ve Kraliçe Mary içeri gir- mişler. Önlerinde büyük mabeyin- ci, elinde beyaz asası, geri geri yü- rüyerek yol açıyormuş. Kral ailesi tahtın yanında yerle- rini aldıktan sonra Kordiplomatik takdim olunmuş. Sefaret mensupla- rı arasında ismi okununca genç Nu- bar da ilerlemiş ve önce Kralın, sonra Kraliçenin önünde yarı beli- ne kadar eğilerek, majestelerini se- SOSYAL HAYAT lâmlamış. Bundan sonra Gülbenk- yan seneler boyunca Buckingham Sarayına birçok defalar gitmiş. V. George'dan sonra VI. George ve ll. Elizabeth'e aynı merasimle takdim olunmuş. Kraliçe Elizabeth'in sualine kar- şılık Gülbenkyanınişaret ettiği en büyük değişiklik beyaz eldiven hu- susunda olmuş. Artık protokol bu- na dikkat etmiyormuş. Tuhaf bir tesadüf, aynı gün Saraya gelince, vestiyere uğrayan Gülbenkyan, pal- tosunu, ipek şapkasını, eşarbını ve bastonunu bırakmış. Oradaki uşak "Eldivenlerinizi Ode alayım, Sir" odemesin mi! Gülbenkyan irkilmiş. "Eldivenlerimi bırakmak mı? Asla! Beni onlardan hiç bir kuvvet ayıramaz" demiş. Gülbenkyan: " Kraliçeye, o senelerce aldığım dersi hâlâ unutmadım. Kim ne yaparsa yapsın, ben Majes- te, huzurunuza daima beyaz eldi- venlerimle çıkarım, dedim" diyerek güldü. Gülbenkyan koltuğunda en keyifli pozunda ".yak çubuğunu, keyfini ara!" 18 Aralık 1965 29