İKTİSADİ VE MİLLİ SAHADA Han-soruya şu karşılığı verdi: "— Vallahi kardeşim, biz de ne olacağım, ne yapılacağım bilmiyo- ruz. Önümüzde bir açık var. Bunun giderilmesi için Plânlama Kurulun- da da görüşülen bazı tedbirler mev- cut. Bunlardan beşini, onunu seçi- yoruz, açık kapanıyor. Ama bu se- fer de 'aman, rüfailer uyanır', 'a- man, filânca kızar' diye, günde kırk defa Bütçeyi değiştiriyoruz.." Bakanlık yetkilileri, finansman açığını inceleyen, meseleye hal çare- si bulmaya çalışan komisyon çalış- maları hakkında ise, "Komisyon, gelir sağlayıcı ne gibi tedbir varsa, hepsini alıyor. Her birinin yapılma- sı halinde doğuracağı tepkiler, yani maliyetlerini düşünüyor. Gelir sağ- layıcı tedbirler incelenirken, diğer yandan tasarruf bonolarının tedri- cen kaldırılması da şart görülmek- tedir. Devletin elinde ne mali imkân kalırsa, bu yıl tasarruf bonoları da o derece kaldırılabilecektir..." şek- linde konuşmuşlardır. Servet beyannameleri ise, Baka- nın ve Müsteşar Zeyyat Baykaranın belirttikleri gibi, "vergi takibatında devletin elindeki imkânları kaybet- mesine yol açmıyacak bazı oto- kontrol tedbirleri alınacaktır" diye- rek kaldırılmaktadır. Nitekim, geçtiğimiz hafta Çar- şamba günkü basın toplantısında Bakan Gürsanın söyledikleri de bunları doğrulamaktadır. Bakan, yaptığı açıklamada, "vergilerin a- çıklanmasına odevam edilecektir ve servet beyannamelerinin şimdi- ki uygulamaları kaldırılarak, yeri- ne daha uygun bir oto-kontrol sis- temi getirilecektir" odemiştir. Ta- sarruf bonolarından bu yıl 80-90 mil- yon liralık bir kısmın kaldırılabi- leceğim, 600 milyon liralık gelir sağlayan tasarruf bonolarından ya- pılacak bu dönüşün yedide bir ora- nını aşmayacağını da Bakan kabul etmektedir. Kapıyı çalan tehlike Konsorsiyomdan alınacak kredi miktarı bu yıl 151 milyon dolar olacaktır. 1965 yılında yapılan borç ertelemelerinin 70 milyon dolarlık miktarı ile birlikte, o konsorsiyom kredileri de 221 milyon dolan bula- caktır. Türkiyenin Konsorsiyom ve diğer kuruluşlardan aldığı krediler gitgide vahim durumlara yol aç- maktadır. Dünya Bankasının, az gelişmiş ülkelerin borç durumları ve borç ödeyebilme güçleri hakkında 1964'de hazırladığı raporda, durumu en zor ülkelerden birincisi Arjan- Şafak Manifatura - Mefruşat Mağazası Mehmet ve Turgut Güdüllüoğlu Zengin, yeni çeşitleri ile her cins ve kalitede Pamuklu, İpekli Kumaşlar, Perdelik ve Döşemelik mevcuttur. Yenişehir, Atatürk Bulvarı 886/A — Ankara Telefon: 24 127750 (AKİS — 672) AKİS tin, ikincisi "kendi kendini kurta- ran ülke" diye hakkında methiye şeklinde broşürler (o dağıtılan Bre- zilya, üçüncüsü ise Türkiyedir. Borç yüklerinin her yıl biraz daha arttığı söylenen bu ülkeler başta olmak ü- zere, az gelişmiş ülkelerin "borç ö- deyemeyecek hâle geldiğini" belir- ten raporda, "Arjantin 1957 ve 1963 de borçlarını toptan ertelemek 70- runda kalmıştır. Bu durum bu yıl da beklenmektedir. Brezilya kapı- nın ağzındadır. Aynı durum Türkiye için de varittir" denilmektedir. Tür- kiye ise hâlâ, iç kaynaklarını geliş- tirerek dış borçlanma -hem de borç- lanmanın en kötüsü olan şartlı borç lanma... Yani, krediyi veren ülke- den, onun şartlarına uygun olarak, onun istediği fiyatlarla mal ithali şartı ile- durumundan kurtulmaya çalışacağı yerde, devamlı surette bu yoldan kaçınmakta, son yıllarda tehlikeli bir şekilde, mütemadiyen ertelemelere başvurmaktadır. Bu durumun, Türkiyenin başına pek yakın gelecekte bazı yeni meseleler açacağını söylemek için kâhin ol- mağa lüzum yoktur. Türkiyenin cid- di bir durumla karşıkarşıya bulun- duğu şu günlerde Hükümet, yeni Bütçe ile, bu meselelerden habersiz görünmeyi tercih etmektedir. Gerçekçilikle hiçbir ilgisi bulun- mayan bütçe denkliği hesapları Hü- kümetçe açıklanamamaktadır. Ba- kan, yeni Bütçenin açığım gidermek için, İktisadi Devlet Teşekküllerinin ellerindeki stokların satışı ile gelir sağlanmasından, vergi sisteminin gelir arttırıcı şekilde düzenlenme- sinden söz etmekte, fakat Bütçenin 650 milyonluk iç borçlanma ihtiya- cı hariç- hiçbir açığı bulunmadığı- nı gönül ferahlığıyla söylemektedir!. Oysa yeni Bütçe, gerçekten de ne denktir, ne de samimidir. Gürsanın en büyük talihsizliği, kamuoyunun karşısına, Cumhuriyet tarihinin en derme-çatma bütçesiyle çıkması olmuştur. Öyle görünmektedir ki, bu Bütçenin Meclisten çıkışı kolay olmayacak, Demirel Hükümetinin mavi boncuk politikası, Maliye Bakanının başını yiyecektir. Ba- zı önde gelen AP'lilerin de dediği gibi, "AP, parasını nereden buluruz demeden, mütemadiyen vaadetmek- te, işin sonunu ise bilinmezliklere bırakmaktadır." Bakan Gürsanın durumunu anla- mak isteyenler, bu sözün üzerinde dikkatle durmalıdırlar. 11 Aralık 1965