Aptal dostun olacağına.. Biliyor musunuz, Muhteşem Sü- leyman bir usül bulmuş ve devlet oçarkını o hızlandırıvermiş! Belki devletle işi olan vatandaşlar henüz bundan haberdar değiller- dir. Ama, acele etmelerine sebep var mıdır? Yoktur! O halde acele etmeyecekler ve Muhteşem Süley- manın keşfinin tesirlerinin kendi- lerine kadar gelmesini bekleyecek- lerdir. Muhteşem Süleymana adan- mış kalemler, bu keşfi fotoğraflı, yazılı umumi efkâra duyurdular. Muhteşem Süleyman Başbakan olduktan bu yana, tıpkı 1960'dan evvelki gibi, Başbakanların artık muhteşem Cadillac'ları var. Eee, bu kadar ihtişam bir mütevazi O- pel'e sığar mı? Bu Cadillac'ın bir- de telsiz telefonu var. Hem, onu Cadillac'a da sığdıramamışlar -De- mek Demirelden bile muhteşem - miş- ve elde kullanıyorlarmış. Resimde o muhteşem Cadillac, arkada, objektife gülerek poz ver- miş bir çıplak baş, Muhteşem Sü- leyman, önde, Koruma Ekibinin ciz bir söz' vardır. Şimdi ben de ay- nı şeyi söyliyeceğim: Bizim tempo- muza' ayak uyduranlar, kendilerini emniyette hissetmelidirler." "Peki, görevlerinden alınması i- çin haklarında kararname hazırlan- dığı söylenen Türkiye Petrolleri A.O., Petrol Ofis ve Etibank Genel Müdürleri, sizin temponuza ayak uydurabiliyorlar mı?" şeklindeki so- ruya ise Deriner, hiç bir kesinlik ifa- de etmeyen şu cevabı verdi: — Vazifeye daha yeni başladık. Yatırımların ve programın o tahak- kuk edip etmediği henüz belli değil. Vazifeye başlarken, bu arkadaşları- mız hakkındaki kanaatlerimi söyle- miştim." Görüldüğü gibi Deriner, başında bulunduğu Bakanlığa bağlı, devletin öz kaynaklarım sorumlulukları al- tında tutan üç genel müdürün görev- lerinden alınıp alınmayacağının, bu genel müdürlerin, kendi tempoları- na, ayak uydurup uyduramıyacakla- rına bağlı olduğunu söylemektedir. İlk bakışta doğru gibi görünen bu sözlerin arkasında vatan gerçek ise şudur: Bu üç genel müdürü AP, da- ha iktidara gelir gelmez birer boy hedefi olarak görmeğe başlamıştır. Oysa, İhsan Topaloğlu, Kenan Onat ve Tahsin Yalabık, uzun süredenbe- ri bugünkü görevleri başındadırlar 10 Müdürü, onun elinde meşhur tel- siz telefon. Başbakan bu telsiz te- lefonla umum müdürleri günün her hangi bir saatinde arayacak diye devlet çarkı bir hızlı dönme- ye başlamış, bir hızlı dönmeye baş- lamış, sormayınız gitsin.. Umum müdürler, bu telsiz telefonun kor- kusundan makamlarından ayrıla- mıyorlarmış! Allahım, ne güzel denişler "Ap- tal dostun olacağına, akıllı düşma- nın olsun, daha iyi"diye. Bir. Bu telsiz telefon İnönünün ve Ürgüplünün' makam otomobil- lerinde de vardı ve onlara pek âlâ sığınıştı. Kullanılma sebebi de, u- mum müdür aramak değildir! İki. Demirelin evi Kavaklıdere- de. Kavaklıdereden Başbakanlık üç dakika. Sabah gittin, öğle dön- dün, öğleden sonra gittin, akşam döndün: 12 dakika. Üstelik eğer sen görevine muntazam devam e- den adamsan, bu 12 dakikalık yol- culuğu mesai saatleri haricinde ya- pıyorsun demektir ve en azından mesai saatlerinde işinin başında- ve görevlerini, memleket menfaatle- rinin gerektirdiği şekilde yapmakta- dırlar. (Yatırımları (o gerçekleştirip gerçekleştiremedikleri, programa bağlı kalıp kalmadıkları da ortada- dır. Bu bakımdan, teknisyen kad- rosundan Bakanlık koltuğuna gelen Derinerin çelişik sözleri bir çeşit o- yalamadan ibarettir ve meseleyi şim- dilik alevlendirmemek, < dolayısiyle kamuoyunun tepkisini önlemek a- macını gütmektedir. Çuvalı yırtan mızrak Nitekim, Derinerin maksadı, geç- tiğimiz hafta içinde bütün çıplak- lığıyla ortaya çıktı. Deriner, kendi- sinden boşalan Enerji Bakanlığı Müsteşarlığına Kemal Noyanı getir- di. Bakanın bu tasarrufu ilk bakışta önemli görünmemektedir.Ancak, Kemal Noyan, IV. Koalisyon zama- nında gerçekten şerefli bir mücade- le örneği veren Tahsin Yalabıkın yerine, Etibank Genel Müdürlüğüne getirilmesi kararlaştırılan kimsedir. Mehmet Turgut, daha önce bu der- --de anlatılan (Bak: Sayı 586, "Par- tizanlık") mücadele sırasında Tah- sin Yâlabıkı istifaya zorladığında, Etibanka Genel Müdür aramağa ko- yulmuş, eski DP zenginlerinden ve Vatan Cephesi kurucularından Ke- mal Novana teklifte bulunmuştur. Fakat, Turgutun bu arzusu, karar- sın. Telsiz telefonla bu, mesai sa- ati haricindeki 12 dakikada umum müdür arasan ne olacak, umum müdür aramasan ne olacak Gel de, propagandanın böylesi- ne bir kahkaha atma! Demek ki, Muhteşem Süleymanınömrü muh- teşem Cadillac'ta geçiyor.. Aman ne iyi etmiş, altına bu Cadillac'ı çekmiş. Yoksa, bütün bir ömür bir ufak Opel'de geçer miydi? Yalnız, insanın aklına hemen bir soru geliyor: Bu muhteşem zat, Başbakan mı, dolmuş kâhyası mı? Ah, ah! Bu yolların ilk yolcusu rahmetliye, "Gece gündüz çalışan Başbakan", "Müslüman Başba- kan", "Üçüncü Fatih Başbakan", "İmarcıBaşbakan" Adnan Mende- rese nasıl hak vermemeli? O, bir aptal dostun ismini de söyleyerek, en sonda e demişti: "— Allah beni, onun dostluğun- dan korusun!" Talihsiz Demirel! Allah bari o- nu korusun... name bazı Bakanlarca imzalanma- dığından, kursağında kalmıştır. Ke- mal Noyan bu defa, seçimlerden sonra tekrar sahnede görülmüş, hat tâ kabinenin kurulması sırasında a- dından bahsedilmiş, AP'lilerce, E- nerji Bakanlığına getirileceği bile söylenmiştir. Demirel, Vatan Cephe- si kurucularından bir şahsın, AP ik- tidara gelir gelmez Bakanlık koltuğu- na oturtulmasının sakıncalarını dü- şünmüş olacaktır ki, son anlarda bundan vazgeçmiş ve halkoyunda tepki yapmayacak bir isme, Bakan- lığın eski Müsteşarı İbrahim Deri- snere Enerji Bakanlığı görevi için teklifte bulunmuştur. Ne var ki Kemal Noyan, Hükü- metin kurulmasından sonra Demi- rel tarafından "Bakanın üstünde bir olarak düşünülmüştür. Demirelle Derinerin yaptığı görüş- me sonunda, Noyanın Müsteşarlığa getirilmesi kararlaştırılmıştır. Ses- siz sedasız hazırlanan kararname onaydan çıkmış, Noyan da Uzun bir süredir özlemini çektiği sağlam bir koltuğa, nihayet oturabilme imkâ- nını bulmuştur. Bu konuda bir AP'li milletvekilinin söylediği şu sözler ilgi çekicidir: " —Neredecen nereyelÖnce E- tibank Genel Müdürlüğüne getirile- cekti. Sonra da Bakanlık için oyna- 11 Aralık 1965