13 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

13 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS rini tavana dikerek yürüyen Demi- rel, birden, karşısında dimdik du ran Sami Küçüğü gördü ve elini u- zatmak zorunda kaldı: — Merhaba Sami bey! Nasılsı- nız?" Aldığı. cevap, beklediğinden deği- şik o oldu — Biz de ağzımızın payını al- dık, değil mi? Fakat biz o zaman Petrol ve Toprak Reformu gibi me- seleleri bilmiyorduk." Bu sözler üzerine Demirel, alay- lı bir ifadeyle şöyle dedi: — Ona da cevabımız hazır: Bil- miyordunuz da böyle karıştınız?" Demirelin bu sözleri, asker poli- tikacı üzerinde şok tesiri yapmıştı. Az önceki mutedil halini kaybede- rek şu cevabı verdi: "— Sözlerinize dikkat ediniz! Biz, Petrolü ve Toprak Reformunu bilmiyorduk ama, diğer meseleleri gayet iyi biliyorduk. Bu konuda bir şey söyleyemezsiniz!" Sami Küçüğü Bakanlar Odası- nın önüne getiren sebep, az önceki Millet Meclisi toplantısında o Prog- ram görüşülürken, Demirelin, eski MBK üyelerinden, CHP Tokat mil- letvekili İrfan Solmazeri ve dolayı- siyle MBK'yı suçlayan sözlerini a- çıklığa okavuşturmaktı. işlere niçin Eski MBK'cı bu açıklığı buldu. Kıbrıs Ört ki ölem Kıbrısla oObir süredir sessiz sessiz uyuyora benzeyen durum, geri- de bıraktığımız haftanın sonlarına doğru birdenbire yeniden karışıver- di. Magosada rumlarla türkler ye- niden karşıkarşıya geldiler, silâhlar patladı ve ölenler, yaralananlar ol- du. İşin bizim için acı olan yönle- rinden biri, ölenlerle yaralananların hep türkler oluşudur. Adadan alınan haberlere bakı- lırsa, Oyeni o karışıldıklar, Kıbrıs ramlarının Magosadaki türk mev- Zilerini ele geçirmek istemesinden doğmuştur. Gerçi ondan üç gün kadar önce St. Hilarion eteklerin- de de ateş sesleri duyulmuş, Bilelle köyüne hakim olan tepelerden o- tomatik silâhlarla ateş açan rumlar Kırnılı Selçuk OoOHasan adında bir çiftçiyi vurmuşlar, gene aynı gün. 13Kasım 1965 Lefkoşe Türk Kız Lisesi öğretmen- lerinden Sami Ramazan da, arka- daşlarıyla Dikomo bölgesindeki Ko- çero tepelerinde avlanırken ramla- rın ateşine mâruz kalmış, ayağın- dan yaralanmıştır. Fakat bunlar artık Kıbrısta olağan sayılan olay- lar olduğu için, fazla yankı uyan- dırmamıştır. Ancak sıra ramların Magosadaki türk mevzilerini ele geçirmek o istemelerine gelince, iş başkalaşıvermiştir. Magosa, Kıbrısın doğu kıyıların- da, ada Osmanlı yönetimi altında i- ken başkent olan ufak bir şehirdir. Burada yaşayan türkler, çatışmalar başlar başlamaz kendilerini ram saldırılarından korumak için, şe- hirdeki surların içine (o çekilmişler- dir. Surların eteklerindeki Sakarya, Karakol ve Baykal mahalleleri de hâlâ türklerin deneti altındadır. Makarios idaresi, uzun bir süredir, Magosa kalesinin türklerin elinde bir fesat ve isyan yuvası haline gel- diğini ileri sürerek, burada topla- nanları dağıtmak için fırsat bekle- mekteydi. Anlaşılan, Türkiyede hü- kümet Oo kurulması Oo çalışmalarına rastlayan günleri Makarios, kendisi için, en elverişli (o harekete geçme zamanı saymış olmalı ki, Kıbrıs an- laşmazlığının OoBirleşmiş oMilletler Genel Kurulunda görüşülmesine iki hafta kala, ram birliklerini Ma- gosada türklere karşı salıvermiştir. Rumların giriştikleri saldırı tank, top ve her türlü ağır silâhın deste- ğiyle yapılmıştır. Bu saldırı sonun- da türk semtlerinin etrafı çevril- miş, türklerin şehre giriş çıkışı ya- saklanmış, yapılan çarpışmalar sı- rasında Ahmet Karadelik adındaki bir gümrük hamalı, sekiz yaşında- ki kızı ile eşinin gözleri önünde, vurularak şehit edilmiştir. Ahmet Karadeliğin Sakarya mahallesinde - ki evine giren rumlar, ellerini kal- Klübe giriş ücretinin 500 liradan 200 liraya duyurulur. YURTTA OLUP BİTENLER dırarak teslim olmasına rağm adamcağızı otomatik silâhlarla kal binden vurmuşlardır. Ele verir talkını Bütün bu olup bitenler Ankarada duyulur duyulmaz, yeni Hükü- met üzerinde bir şok etkisi yapmış- tır. Gerçekten de Hükümet, tam güvenoyu görüşmelerinin öncesin- de böyle bir kötü sürprizi hiç bek- lemiyordu. Üstelik, bu sürprizin Hükümet Programının Kıbrısla il- gili kısımlarının birçok çevrelerde hayal kırıklığı yarattığı bir sıraya rastlaması, Demirci ve arkadaşla- rının durumunu daha da güçleştir- miştir. Muhalefet sıralarında otururlar- ken o zamanın hükümetlerini yu- muşak ve çekingen bir politika iz- lemekle suçlayanlar, Magosa olay- ları karşısında, o kadar sözünü et- tikleri "enerjik ve aktif" davranış- lara girişeceklerine, meseleyi bir kere daha Güvenlik Konseyine ge- tirmekle yetinmiş bulunuyorlar. Bu durum, muhalefette söylenen so- rumsuz sözlerin; kolayca etrafa bu- laştırılan karaların günün birinde insanın başına ne işler (açacağını açıkça göstermektedir. Şimdi ka- muoyu, haklı olarak, bir zamanlar AP ağır toplarının salladıkları sal- voların kurusıkı atışlar olduğunu düşünmeye başlamıştır. Aslında, akıl için yol birdir. İçin- de bulunduğumuz milletlerarası konjonktür, Türkiyenin Kıbrıs ko- nusunda barışçı olmayan bir çözüm yolu aramasını imkânsızlaştırmak- tadır. Bu gerçeği daha başında an- layıp ona göre konuşmak gerekir- di. Böyle oyapmayıp da kolay ve ucuz muhalefete kaçmak, daha ik- tidarının ilk günlerinde AP'ye pa- halıya mal olmuştur. indirildiği ilgililere Diskotek Müzik Klübü (AKİS: 626) 23 i

Bu sayıdan diğer sayfalar: