YURTTA OLUP BİTENLER Buna mukabil, aradan geçen sene- lerin her şeyi aynı bırakmamış ol- ması tabiidir. 1950 DP'si şüphesiz ha- cı - hoca takımı ile büyük iş çevreleri- nin desteğine sahipti. Ama o tarihte memurlar, subaylar, genç üniversite hocaları ve öğrencileri, ideal sahibi çok aydın da DP'nin gerçek kuvvetini teşkil etmekteydi. Bugün AP bundan hemen tamamile mahrumdur. Bunun sebebi, kısa zamanda "kelle başına oy" hesaplarına girişen DP'nin bu sı. nıflarla ilgisini kesmiş olmasıdır. DP tecrübesi ortada bulunduğun- dan, AP'lilerin estirmeye çalıştıkları bayram havası da vatan sathını dol- durmamaktadır. Aksine, ciddi çevre- lerin yüreklerine bir ihtiyatlılık ha- kimdir ve bu kadar angaje olmuş bir AP'nin o bağlarından kurtulabilmesi zor gelmektedir. Demirel, Menderesin yanında şim- dilik sadece, bir tecrübe onun gözü ö- nünde bulunduğundan dolayı avantaj- lıdır. Yoksa, Meclis sıralarında yirmi sene Sessiz oturup siyaset hayatının küçük özelliklerini büyük dikkatle in- celemiş olan Menderes binbuçuk yıllık politikacı Demirele nazaran "müktese- bat sahibi" bulunuyordu. Lehteki puvanlar Demirel bu halita, AP'nin bazı ölçülü davranışları dolayısıyla, (o kendisine muhalif bilinen bazı ogazetelerin ve çevrelerin dahi takdirini kazandı. Mec- listeki AP'lilerin Başkanlık için Fer- ruh Bozbeyliyi tutmaları ve bu suretle ikinci turda CHP'nin desteğini sağla- malan iyi nottur. Yeni Başbakan Hü- kümetini de, allerji yaratmayan isim- lerden kurma çabasında, kısmen başa- rı kazanmıştır. Demirel, verdiği de- meçlerde, fazla edebiyat yapmakla be- raber şımarık, ne oldum delisi bir ta. vir takınmamıştır. e, bilhassa Muhalefet ile münasebetler konusun- da ölçülü sözler söylemiştir ve tatbi- katta Bayar - Menderes rejiminin ipti- dailiklerine düşmemesi kuvvetle muh- temeldir. Aleyhteki puvanlar Ancak Demirel, sözleri arasında, ken- disi için çok vahim ihtilât yapabi- lecek bir tefsirde bulunmuştur. 1965 seçimlerini bir referandum diye dam- galamaya okalkışmıştır ki bu, ilerde, eski DP Büyükleri kendisine, seçim- lerde yaptıkları oyardımın faturasını uzattıklarında işini kolaylaştırmaya- caktır. e Referandum bu memlekette 27 Mayıs Anayasası üzerinde yapılmış- tır, Onun dışındaki seçimler artık, bu Anayasa çerçevesinde iş görecek İkti- 6 darları getirip götürecektir, O kadar., Türkiye yönünü 196Sde tayin etme- miştir. 1965'te, Anayasanın gösterdiği yöne uygun hareket etmekle mükellef, ama bazı fikirler söylemiş ve yol teklif etmiş olan bir iktidar oy çokluğu sağ- lamıştır. Şimdi, bu oy çokluğuyla neyi yapıp neyi yapamayacağı belli olacak- “APyi, aslında, "şekli davranış"la- rından ziyade -Demirelin onları fren- leyebileceği görülüyor, “fikri davra- nış"lan damgalayacaktır. İş çevrele- rinin Tasarruf Bonosu konusunda u- zattıkları fatura, AP'ye bin dereden su aramak zahmetini Verecek bir baş- langıçtır. A.P. Sağdan geri Bundan bir süre önce, seçimleri ka- zanan AP Genel Başkanı Süleyman Demirelin ağızından, Tasarruf Bono. ları konusunda, seçimlerde söylediğiy- le hiç ilgisi bulunmayan bir söz du- yanlar daha doğrusu, gazetelerinde okuyanlar- birbirlerinin yüzüne bak- maktan kendilerini alamadılar. Demi- rel şimdi, Tasarruf Bonolarının kaldı- rılmasının güçlüklerinden bahsediyor, bazı derelerden su getiriyor, her halde bunun, hemen gerçekleşecek bir husus sayılmaması gerektiğini bildiriyordu. AKİS Aslında AP şu anda, Tasarruf Bo- nolarım kaldırmamak kararım vermiş tir ve Tasarruf Bonoları Sistemi ke- sinlikle yürürlükte bırakılacaklar. Bu- na mukabil AP'de varılan başka karar üç meselenin acele kanunlaştırılması- dır: AP milletvekillerinden bir kısmı- nın da dertli olduğu bazı suçlan içine alacak af, Servet Beyannamesinin kal- dırılması ve vergilerin (açıklanması prensibine son verilmesi. Bunların son ikisi, zengin iş çevre- lerinin kesin arzusudur. Tasarruf Bo- nolarına gelince, onlardan bu çevrele- rin bir şikâyetinin bulunmaması, hat- tâ aksine o çevrelerin, bu bonoların yükünü geniş tabakaların çekmesinden sağladıkları fayda, AP'yi daha baştan, seçimlerde verdiği vaadi inkar yoluna saptırmıştır. Tasarruf Bonolarının kaldırılmama sı arzusu, bu hafta bir defa daha, bir AKİS yazarına Özel Sektörün en yet- kili temsilcisi olan Odalar Birliği Baş- kam Sırrı Enver Batur tarafından te- yit edildi. "Mutlu Azınlık'ın bu men- şubu, iş çevrelerinin fikrini şöyle özet- ledi: "— Yılda 650 milyon liranın üstün- de olan e gelirden bir anda feragat edilemi e bu konuşmada, Tasarruf Bo- nolarının "daha uzun bir süre" kal- dırılamayacağına inandığım da İfade Sırrı Enver Batar Özel teşebbüsün sesi 30 Ekim 1965